Yaş : 43
Kayıt tarihi : 04/09/08
Mesaj Sayısı : 1871
Nerden : Geliyon
İş/Hobiler : Yaşamak
Lakap : GARİB
Konu: Yılmaz Erdoğan - Etme Perş. 13 Ağus. 2009, 13:51
Duydum ki Bizi bırakmaya azmediyorsun, etme. Başka bir yar, Başka bir dosttan meyil ediyorsun, etme. Ey ay felek harap olmuş, Ziyan olmuş senin için Bizi öyle harap öyle ziyan ediyorsun, etme. Ey makamı var ile yokun üstünde olan sen Varlık sahasını terk ediyorsun, etme. Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur Gamdan sen ayında evini de yıkmayı kastediyorsun, etme. Şekerliğin içinde zehir olsa dokunmaz bize Sen zehri şeker, şekeri zehrediyorsun, etme. Harama bulaşan gözün Güzelliğinin hırsızı ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme. Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme. İsyan et ey arkadaşım Söz söyleyecek an değil, Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme.
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme… Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle Huzurumu bozuyorsun sen mahvediyorsun etme Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme!! Şems’in gidişinden sonra Hz. Mevlana’nın dilinden dökülen sözler