TURGUT ÖZAL'I KIRK GÜNDE ZEHİRLEMİŞLER (Demirel, Turgut Özal’ı Yüce Divan’la tehdit etti)
Yazar
Mesaj
emiroğlu
Yaş : Kayıt tarihi : 09/09/08
Mesaj Sayısı : 594
Nerden : İş/Hobiler : Lakap : amcasını arıyor
Konu: TURGUT ÖZAL'I KIRK GÜNDE ZEHİRLEMİŞLER (Demirel, Turgut Özal’ı Yüce Divan’la tehdit etti) Ptsi 15 Nis. 2013, 13:51
DDK İhtisas Kurulu raporuna göre, Özal ölmeden kırk gün önce zehirlenmeye başladı. Özal’ın naaşında da aynı zehir bulundu.
Savcılığın, sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın kabrinin açılması kararını, Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) Özal’ın ölümünden 40 gün önce zehirlendiğine ilişkin ihtisas kurulu raporuna dayanarak aldığı ortaya çıktı.
Soruşturmayı yürüten Savcı Kemal Çetin’in, Özal soruşturmasıyla ilgili aldığı “fethi kabir” kararının Özal’ın ölümüyle ilgili DDK tarafından yapılan araştırma üzerine alındığı öğrenildi. DDK’nın bünyesinde, uzman tıpçıların bulunduğu bir TIP İhtisas Kurulu oluşturduğu ve fethi kabirden bir yıl önce; Özal’ın cumhurbaşkanı olduğu dönemde çeşitli hastanelere verdiği kan örneklerini araştırdığı ortaya çıktı.
40 gün önce değişim
Araştırmada, Özal’ın ölümünden 40 gün önceki kan örneklerinde değişim gözlemlendi.
Bunun üzerine giden uzmanlar, fethi kabir işleminden sonra Adli Tıp Kurumu’nca Özal’ın naaşından alınan numunelerde bulunacak olan zehirli kadminyum maddesini, Adli Tıp’tan bir yıl önce tesbit etti.
Kamuoyuna açıklanmadı
Bugüne kadar kamuoyuna açıklanmayan DDK Tıp İhtisas Kurulu raporunda, kadminyumun Özal’a yavaş yavaş verildiği, ilk zehirlenme tarihinin ise ölüm tarihi olan 17 nisandan yaklaşık 40 gün önce olduğu kaydedildi. Raporda, söz konusu zehrin kişiyi yürüyemeyecek hâle getirdiğinin altı çizildi.
Raporun ardından Savcı Çetin, DDK raporunun öneriler kısmında da yer alan “kabrin açılması” konusundaki öneriyi yerine getirme kararı aldı. Ancak bu kararda, Tıp İhtisas Kurulu’nun “çok gizli” olarak savcıya verdiği zehirlendi bilgisi yer almadı. Kabrin açılmasından sonra, Adli Tıp Kurumu; Özal’ın naaşından alınan numunelerde kadminyum bulunduğunu ancak bu zehrin ölümünden sonra vücuda topraktan bulaşmış olabileceğini ifade etti ve bunun yanı sıra bugüne kadar kalp krizi olarak belirtilen ölüm nedeninin yapılan incelemelerde belirlenemediğini ifade ederek, “ölüm nedeni tesbit edilememiştir” dedi.
Adli Tıp’ın aksine DDK TIP İhtisas Kurumu’nun raporunda, zehrin ölümünden 40 gün önce verildiği ifadeleri yer alıyor. DDK’nın yanı sıra, Ergenekon ve Zirve Yayınevi davalarının tanıkları “Selçuk” ve İlker Çınar da kabrin açılmasından önce Özal’ın kadminyum ile zehirlendiğini ifade etmişti.
Taraf
Star/Ankara Eski bakanlardan Pakdemirli anılarında Turgut Özal’ın vefatından hemen önce ekonomiyi görüşmek için aradığı Başbakan Demirel’den “Sen ekonomiyi bırak, arkadaşlar seni vatana ihanetten Yüce Divan’a gönderiyorlar sen ona bak” cevabı aldığını yazdı. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın yakın çevresinden eski bakanlardan Ekrem Pakdemirli, “Özal’ın Mirası” adlı kitabında Özal’ın beğenmediği ekonomik durumu görüşmek için aradığı dönemin Başbakanı Süleyman Demirel tarafından Yüce Divan ile tehdit edildiğini açıkladı. Pakdemirli, Özal’ın ölümünden hemen önce gerçekleşen Özal-Demirel görüşmesini STAR’a anlattı.
Orta Asya gezisinden dönüşte
“Yusuf (Bozkurt Özal) ağabeyini Demirel’in öldürdüğüne inanıyordu” diyen Ekrem Pakdemirli, Özal’ın Orta Asya gezisinden döndükten sonra telefonla aradığı Süleyman Demirel’le arasında geçen diyaloğu şöyle anlattı: “Rahmetli Yusuf Özal söyledi bana. Ben raviyim. Turgut Özal’ın kardeşi Yusuf Özal görüşme esnasında Turgut Bey’in yanındaymış. Turgut Bey Orta Asya’dan geldikten hemen sonra Demirel’i arıyor, ona ‘Ekonomi ile ilgilenen teknik elemanlarını bana gönder, ekonomide bazı işler iyi gitmiyor, onları gözden geçirelim’ diyor. Özal’ın bu isteğine Demirel’in yanıtı ise bir hayli ilginçti. Demirel, Özal’ın bu önerisine şu sözlerle yanıt veriyor:
Sen şimdi ekonomiyi bırak...
“Sen ekonomiyi bırak, arkadaşlar seni vatana ihanetten Yüce Divan’a gönderiyorlar sen ona bak’ diyor. Biraz da kaba bir tabirle. O da tabi çok hüzünleniyor ve mosmor oluyor. Yusuf Özal ağabeyinin mosmor olduğunu söylerken diyor ki, ‘Felç olmasından, o an abime bir şey olmasından çok korktum. Çünkü ağabeyimi o güne kadar bu şekilde mosmor bir vaziyette görmedim.’ Yusuf’un tezi şuydu: ‘Ağabeyimi Süleyman Demirel öldürdü’ Yusuf’un inancı ‘o sıkıntı ertesi gün adamın ölümüne sebep oldu’ diyor. Yusuf başka şeyler de söylüyor. ‘Çünkü o günlerde Demirel, ağabeyimin kalp ameliyatını yapan De Bakey’le konuştu’ diyor. De Bakey demişki ‘Cumhurbaşkanını strese sokmayın. Çünkü sağlığı çok iyi değil, fazla stres onu erken ölümüne yol açar’ demiş. Ondan sonra Süleyman Bey tenkitlerini ve hicivlerini fazlalaştırıyor. İşte ‘fino köpeği, ebleh’ falan diyor.
‘Ağabeyimi Demirel öldürdü’
Sonra yüklenince Özal’ın sağlığı bozuluyor. Yusuf’un çok samimi düşüncesi oydu. Ben de olabilir diyorum. İnsana böyle davranan bir insan olduğu zaman sağlığının bozulması olabilir diye düşünüyorum. Yüzde yüz ondandır diyemem ama neden olmasın? Özal’ın ölümünden bir gün önce Başbakanla Cumhurbaşkanı konuşması devlet arşivinde kesinlikle vardır. Başbakan ve Cumhurbaşkanının konuşması kayıt dışı olmaz. Orada ispatı var.
TURGUT ÖZAL'I KIRK GÜNDE ZEHİRLEMİŞLER (Demirel, Turgut Özal’ı Yüce Divan’la tehdit etti)