Ay ve Güneş
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Ay ve Güneş

/

 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  Video BölümüVideo Bölümü  
SIK KULLANILAN BÖLÜMLER
Tıkla Dinle Kutucukları & Maneviyat& Aşk ve Sevgi & Lakırdı Ovası & SEYR-i ALEM & DİVAN-I EDEBİYAT
GİTMEK İSTEDİĞİNİZ BÖLÜMÜN İSMİ ÜZERİNE TIKLAYIN
EN SON GÖNDERİLEN 10 MESAJ
Konu Yazan GöndermeTarihi
Salı 05 Şub. 2019, 11:07
Cuma 25 Ocak 2019, 12:06
Salı 04 Ara. 2018, 09:09
C.tesi 17 Şub. 2018, 10:29
C.tesi 17 Şub. 2018, 10:26
C.tesi 17 Haz. 2017, 13:04
Perş. 25 Mayıs 2017, 09:45
Cuma 12 Mayıs 2017, 09:58
Cuma 12 Mayıs 2017, 09:56
Perş. 04 Mayıs 2017, 09:33

28 Şubat iddianamesinden şok detaylar

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
emiroğlu

avatar


Yaş : Kayıt tarihi : 09/09/08 Mesaj Sayısı : 594 Nerden : İş/Hobiler : Lakap : amcasını arıyor

MesajKonu: 28 Şubat iddianamesinden şok detaylar 28 Şubat iddianamesinden şok detaylar Icon_minitimePaz 09 Haz. 2013, 11:50

Teoman Koman 'dan minareleri yıkma talimatı.
'İpte başbakan sallandırmış orduyuz'
Fişleme malzemeleri istihbarat ödeneğinden.
Asker aileleri muhbir olarak kullanılmış.
Fıskiyeler bile irtica tehdidiymiş!

28 Şubat iddianamesine giren ve Jandarma Genel Komutanlığı'ndan gönderilen gizli ibareli Orgeneral Teoman Koman imzalı 4 sayfalık belgede kan donduran emirler yer alıyor.

"Bidon minarelerin hepsini yıkın"

Star'da yer alan habere göre Emekli Orgeneral Koman imzalı belgede “İbadet bir ihtiyaç olmakla beraber mevzuat resmi dairelerde cami ve mescit açılmasına cevaz vermemekte. Bundan böyle ihtiyaç halinde mescit açılabilirse de büyük masraflarla cami yapımına gidilmeyecek. Devlet parası sarf edilerek herhangi bir işe yaramayan bidonların kaynaklanması suretiyle yapılan minareler yıkılacak. Cami ve mescit duvarlarında manası bilinmeyen eski Türkçe yazılar kaldırılacak, rahle, tesbih, takke gibi TSK kıyafet kararnamesine uygun olmayan malzemeler kullanılmayacak” denildi.

"İpte Başbakan sallandırmış orduyuz"

28 Şubat iddianamesinde TSK’dan irtica sebebiyle atılan mağdur subayların ifadeleriyle savcılığa verdikleri belgeler de yer aldı. Kıdemli Yüzbaşı iken TSK’dan atılan İlhami Tan’ın verdiği “Cami Talimatı” başlıklı ilgili komutanlarca imzalı belgede, 10 Kasım 1993 tarihinde Kara Harp Okulu Öğrenci Alayı 1. Tabur 4. Bölük 13. Kısım Odasında 4. Bölük Komutanı Kurmay Kıdemli Binbaşı M.K.D.’nin yüzden fazla harbiyelinin hazır olduğu bir ortamda yaptığı konuşmaya yer verildi.

M.K.D. konuşmasında “Zamanında bu ordu ülkenin başbakanını ipte sallandırmıştır. TCK’nın 141., 142, 163. maddeleri sivilde kalkmış olabilir ama askeriyede kalkmadı. Dili uzayanın işini bitiririz. Bu ordu kaç kere ihtilal yapmış bir ordudur, kurmay olabilmemiz için belli çizgilerin dışına çıkamazsınız” diyor.

Fişleme için 2 gizli kamera

Bugün'de yer alan habere göre Uzman Çavuş Davut Kurtuluş tarafından savcılığa iletilen bir belgede personel fişlemeleri için gerekli ekipmanın teminine ilişkin bilgiler aktarıldı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanı E. Ş. imzalı ve 6 Mayıs 1997 tarihli belgenin teklifler bölümünde şu ifadeler yer aldı:

"Yıkıcı, bölücü ve irticai unsurlarla ilişkili olan personelin faaliyetlerinin dökümante edilmesinde yararlanılmak amacıyla başlangıçta 2 adet gizli kamera, 5 adet özel fotoğraf makinası, 5 adet özel ses kayıt cihazı, 5 adet dinleme cihazı, İstihbarat Daire Başkanlığı için küçük bir adet fotokopi makinası, 1 adet bilgisayar ve yazıcı istihbarat ödeneğinden alınması, belirtilen istihbarat cihazlarının seçimi ve temini için MİT veya Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı'nın güvenilir elemanları ile amacımızı maskeleyerek işbirliğine gidilmesi."

Başçavuşa ‘müstehcen’ ceza

16 Haziran 1998 tarihinde ordudan ilişiği kesilen Başçavuş Orhan Köseoğlu'nun 9 Nisan 1997'de 3 gün oda hapsi ve 25 Mart 1997'de şiddetli tembih cezası almasının şoke eden sebebi de 28 Şubat iddianamesine girdi. 1/11.İçGv.P.Tb.K.Z.G. tarafından 20 Mart 1997 tarihinde Köseoğlu'na hitaben bir yazı gönderildi. Köseoğlu'nun dini görüş ve anlayışları sorgulanarak "Televizyon seyrederken genelde erotik sahneleri insanların izlememesi için kanal değiştirmenizi onaylamak mümkün değildir. Sizin bu seferlik yazılı ve sözlü olarak uyarıyorum" denildi.

Asker ailelerine fişleme ve ihbar görevi

8. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Kurmay Başkanı Albay Mehmet Sansar imzalı 'Haber Toplama' konulu emir belgesi, 28 Şubat sürecindeki fişleme mekanizmasının boyutunu gözler önüne serdi. "KİŞİYE ÖZEL' antetli 1997 tarihli belgede, "Türkiye Cumhuriyeti ve TSK'yı iç ve dış kuvvetlere karşı koruma ve kollamak her Türk vatandaşının olduğu kadar, TSK personeli ve onların eş ve çocuklarının da en büyük milli görevidir. Bu bakımdan KKK'nın tüm personeli ve aileleri birer haber toplama vasıtasıdır. Personel ve ailelerinin elde edeceği her türlü belge, bilgi ve haberler sisliler yoluyla üst komutanlığa ulaştırılması emredilmiştir" denildi.

Düzenli camiye gidenler hedefte

Sözde irtica tehdidine karşı oluşturulan 64 sayfalık 'Yavuz Psikolojik Harekat Planı'nın 1992'de yürürlüğe konulduğu ve 1999'da güncellendiği belirlendi. 'GİZLİ' ibareli plana göre, düzenli camiye giden kamu görevlileri, Diyanet İşleri Başkanlığı personeli, İlahiyat Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencileri, inanç yapısına dayalı istismara açık halk kesimleri gibi birçok kitle hedef olarak belgede yer alıyor.

Gökçek’in fıskiyesi de ‘irtica’ tehdidi

İddianamedeki en dikkat çeken belgelerden birisi ise Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in yaptırdığı fıskiyeleri de irtica tehdidi gören bilgi notu oldu. Notta “Çevre düzenlemesi olarak yapılan fıskiyeli çeşmelerin Tahran’da görülenlerin bir benzeri olduğu ve her iki şehri görenler için Ankara-Tahran arasında psikolojik ilişki kurmayı amaçladığı anlaşılmaktadır” denildi.

Özal ve Yazıcıoğlu da var! İşte dehşete düşüren liste

28 Şubat post modern darbesiyle ilgili haklarında eski TCK. 147. Maddesi uyarınca “Hükümeti düşürmek” suçlamasıyla dava açılan sanıkların gözaltına alındıkları tarihte evlerinde yapılan aramalarda elde edilen belge ve dokümanların incelenmesi bitti. Yapılan incelemelerde 28 Şubat döneminde Genelkurmay Psikolojik Harekat Dairesi Başkanı olarak görev yapan Oğuz Kalelioğlu’nun evinde “sayın komutanım” diye başlayan ve “arz ederim” diye biten iki sayfalık el yazılı metinde sarsıcı bilgiler yer aldı. Taraf'ta yer alan habere göre suikasta kurban gidenlerin isim listelerinin yer aldığı belgede isimler “askerler” ve “siviller” olarak sıralandı. Sivillere ait listenin başında, 8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal bulunuyor. Özal’dan sonra suikastla öldürüldüğü belirtilen diğer isimler ise şöyle sıralanıyor: MHP eski Genel Başkanı Alparslan Türkeş, Muhsin Yazıcıoğlu , Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Uğur Mumcu , Abdi İpekçi , Hrant Dink. Askerler listesinde de Bahtiyar Aydın, Eşref Bitlis gibi isimler var.

'Paşamızın selamı var, istifanızı istiyor'

Genelkurmay Başkanlığı’nın, 28 Şubat ile ilgili soruşturmayı yürüten Ankara TMK’nın 10. Maddesi’yle Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği’ne gönderdiği belgeler, postmodern darbenin yapıldığı dönemde DYP ’li vekillerin nasıl istifaya zorlandığını ortaya koydu. Bu belgelerin, 28 Şubat sürecinde Başbakan Tansu Çiller’in askerî Başdanışmanı olan Kenan Deniz’in geçici bir süre Psikolojik Harekât Dairesi’ne başkanlık yaptığı dönemde hazırlandığı belirtiliyor.

Taraf'ta yer alan habere göre 'Genelkurmay Psikolojik Harekât Dairesi Faaliyetleri' adlı iki sayfalık belgede ilginç bilgiler yer aldı. Bu belgelere göre, Genelkurmay Başkanlığı Psikolojik Harekât Dairesi’nin beş şubesi var. Bu şubelerin dördü Ankara, Elazığ, Diyarbakır ve İstanbul’da bulunmakla birlikte beşincisinin yeri bilinmiyor. Söz konusu şubelerde görev yapan subayların sayısı ise 150 olarak ifade ediliyor.

Dairelerin faaliyetlerine ilişkin bilgilerin aktarıldığı kısımda DYP’li vekillerin istifaya zorlanmasıyla ilgili şu ifadeler yer alyor: “DYP milletvekillerinin partilerinden istifa etmesinin sağlanması ve Refahyol hükümetinin düşürülmesiydi. Bu konuda milletvekillerine ‘Paşamızın selamı var, mümkünse istifanızı istiyorlar demek yeterliydi.”

Şubeler bünyesindeki diğer faaliyetler şöyle sıralanıyor:

» RP aleyhinde bazı haberler hazırlayarak basına vermek ve yayınlanmasını sağlamak. Dairede hazırlanan 20’den fazla haber gazetelerde yayınladı.

» Çiller’in ‘şerefsiz onbaşı’ sözüne tepki olarak DYP Genel Merkezi önünde yapılan faaliyetlerin dairece hazırlandığı...

» Genelkurmay’a yakın olan gazetecilere RP’nin kapatılmasını destekler mahiyette ricada bulunuldu, bunlara konu ile ilgili kullanabilecekleri psikolojik harekât temaları verildi.

» Genelkurmay, son zamanlarda TSK aleyhinde irticai kesimden gelen yoğun eleştiri bazen de hakaretler nedeniyle son derece yıpranmış ve kızgın durumda. Söylenenlere göre yakında kontgerilla dedikleri hareketin psikolojik olanı ‘kontrhaber’ üretilmeye başlanacak. Özellikle İslami kesimi birbirine düşürecek haberler ve hareketlere ilk bahardan itibaren başlanabilecek. Ancak RP’nin kapatılması Genelkurmay’da bir zafer havası yaratabilir. Aksi takdirde ordunun sertleşeceği kesin görünüyor.

» RP ve çeşitli cemaatler için raporlar hazırlanıyor. Bu raporlar basına sızdırılıyor. Geçen yıl RP hakkında bir broşür hazırlanarak basına gönderildi.

» Bazı sivil devlet görevlilerinin yönlendirilmesi yapılıyor, Psikolojik Harekât Dairesi’nce önemli görülen konu ve kişiler hakkında kampanya kontrol formu hazırlanıyor. Şu anda RP’nin kapatılması için böyle bir plan uygulamada. Planda basına verilecek haberler, kaç mektubun kimlere yazılacağı ve hangi köşe yazarlarına tema verileceği ayrıntılı olarak yer almakta.

» Bütün günlük gazeteler ayrıntılı olarak inceleniyor, üzerinde gerekli çalışmalar yapılıyor. Gerekirse tehdit, gerekirse takdir kampanyaları başlatılıyor. Şu an Genelkurmay’a en yakın gazete olarak Sabah görünüyor. Fatih Çekirge ve Emin Çölaşan’ın yeri bambaşka. Sabahattin Önkibar’da yakın olarak biliniyor.”

Levent Kırca'nın o skeçlerinin sırrı çözüldü

'Erbakan'ın sözleri Levent Kırca 'da hicvedilmeli'
Hükümeti devirmek için gizli toplantılar düzenlenmiş.
Başarılı komutanları engellemek için özel plan yapılmış.

28 Şubat darbesi iddianamesinde dönemin hükümetini devirmek için izlenen psikolojik harekât ayrıntılarıyla anlatılıyor. İddianamede yer alan ‘Siyasal İslam’la Mücadele Planı’nda Refah Partisi ’ne yönelik iftira ve karalamalara yer veriliyor. Bu konuda PKK’yla mücadele yöntemlerinin kullanılması gerektiği tavsiye edilerek şunlar kaydediliyor: “TSK, MİT, Parlamento, yargı, eğitim kurumları, medya ve STK’ların yapacakları takvime bağlanmalı. RP daima kendini savunma pozisyonunda hissetmeli. Sürekli taarruz etmeliyiz. Siyasi İslam’ın ırz düşmanlığı gibi motifleri ön plana çıkartılmalı. Eşlerinin, kızlarının ahlaki durumlarına çalışılmalı. İslami hareketin liderleri hakkında dezenformasyon yapılmalı. Halkın İslami hareketten korkup nefret edeceği tanımlamalar kullanılmalı. Erbakan ve Şevki Yılmaz’ın hakaret içeren sözleri Levent Kırca’da hicvedilmeli.

Zaman'da yer alan habere göre iddianamede, Refah-Yol hükümetinin devrilmesi için yürütülen psikolojik harekât ve Karargâh’ta yapılan toplantılarda alınan gizli kararlar da tek tek sıralanıyor. Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Çevik Bir ’in başkanlığında, Genelkurmay’da gerçekleştirilen 7 Nisan 1997 tarihli toplantıya kuvvet komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı personelin katıldığı belirtiliyor. Ardından, “Bu şekilde askerî müdahale sürecine Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tüm unsurlarının katılımının amaçlandığı görülmüştür” deniliyor. Bütün araştırmalara rağmen 7 Nisan’daki toplantının resmi bir emir veya davetle gerçekleştiğine dair belgeye ulaşılamadığı aktarılıyor.

İddianamede, “Toplantının içeriği, herhangi bir davet ve yazışma yapılmaması göz önüne alındığında toplantının resmi faaliyet dışı olarak yapıldığı belirlenmiştir. BÇG’nin 10 Nisan 1997 tarihinde kurulmasından önce ‘Kriz Masası Grubu’ adı altında faaliyete geçtiği, bu grubun 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK ) kararlarının alınmasını sağladığı, anılan kararların oluşturduğu siyasi kaos ve basının hükümete karşı yönlendirmesi sonucu BÇG’nin hiçbir demokratik ülkede kabul edilemeyecek şekilde halkın oyları ile seçilmiş ve Meclis’ten güvenoyu almış hükümeti cebir ve şiddet kullanmak suretiyle emir yazılmasını sağlayıp hükümeti ıskat etme iradelerini resmileştirdikleri anlaşılmıştır” tespiti yapılıyor.

Dönemin Diyanet İşleri başkan banışmanı olan sanık emekli Albay Oğuz Kalelioğlu’nun evinde yapılan aramada ele geçen ve ‘gizli’ ibareli 2 sayfadan oluşan ‘Güneş Psikolojik Harp Planı’ da dikkat çekiyor. Kalelioğlu’nun ikametinde yapılan aramada bulunan 11 Şubat 2013 tarihli ‘Araştırma Tutanağı’ başlıklı bilgisayar çıktısı da iddianameye girdi. Bu çıktıda şok ifadeler yer alıyor. Kalelioğlu imzalı belgede TSK içindeki mezhepçi yapılanmadan söz ediliyor. “Başarılı olan komutanlar takunyalı tarikatçı diye yıpratılarak daha fazla yükselmesi engellenecek. Yakın çevrem, ‘irtica ile savaşı biz yaptık, kendimizi riske attık, artık kimse bizi engelleyemez. 2000’li yıllar bizim olacak.’ diyen maceracılarla dolu. Önlem alınmazsa, sadece Sünniler değil, masum Aleviler de zarar görecek” uyarısı yapılarak önlem alınması gerektiği vurgulanıyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

28 Şubat iddianamesinden şok detaylar

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ay ve Güneş :: DÜNYA VE ÜLKEMİZDE YAŞAM :: Sosyal Hayat & Medya :: KARA KUTU -

/

Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar