Kurgu kahramanların illüzyonlarından ders almak Melik Duvaklı
Yazar
Mesaj
emiroğlu
Yaş : Kayıt tarihi : 09/09/08
Mesaj Sayısı : 594
Nerden : İş/Hobiler : Lakap : amcasını arıyor
Konu: Kurgu kahramanların illüzyonlarından ders almak Melik Duvaklı Çarş. 04 Ara. 2013, 11:08
“Hakimler, savcılar ve kaymakamla toplantı yaptık ve bir karar aldık. Planım şuydu; 120 mm’lik havan aydınlatma mermisini ilçe merkezi üzerine atacaktık, önceden belirlenmiş hedeflerin üzerine makineli tüfekle ateş açacak sonra da roketleri ateşleyip şehir üzerinde tam bir çatışma havası oluşturacaktık. Dediğimiz gibi de yaptık. Haftada en az bir kez bu uygulama Şemdinli’de yapılır oldu, hem de uzunca bir süre...” Bu sözler Emekli Albay Erdal Sarızeybek’in 27 Eylül 2007 tarihinde NTV-MSNBC’ye verdiği röportajdan. Sarızeybek 1992-94 yılları arasında Hakkari’de hudut sınır tugayı komutanıyken Alan (17 Şehit), Aktütün (22 Şehit), Üzümlü (15 şehit) karakol baskınları yaşandı. O, Şemdinli’de çatışmacılık oynarken onun sorumluluğundaki karakollar basılıyordu. Emekli Korgeneral Altay Tokat, 2006’da Aktüel Dergisine şunları anlatmıştı: “Benim zamanımda ben de bir-iki kritik noktaya bomba attırdım. Batıdan gelen memurlar, hâkimler işin ciddiyetini anlamıyor. Hizaya gelsinler diye evlerine yakın iki yere attırdım." Altay Tokat bu açıklamayı 2005 yılında 2 astsubay ve bir PKK itirafçısının Şemdinli’de bir kitabevini bombalaması üzerine yapmıştı. Şemdinli olayından önceki 3 ayda Hakkari’de 135 yerin bombalandığı ortaya çıkmıştı. Astsubaylar yakalanınca bombalamalar da bitti. 1993’te şehit edilen tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın iddianamesini yazan savcıya göre Bahtiyar Paşa’nın içeriden bir suikasta kurban gittiği Lice baskını da tamamen kurguydu. PKK’nın başlattığı ikinci ateşkes kararını bitiren Güçlükonak katliamında 9’u korucu 11 köylüyü yakarak öldürenler JİTEM elemanı çıktı. Birinci ateşkes de pek çok ihanet barındıran 1993’teki 33 er olayı ile son bulmuştu. Turgut Özal’ın Kürt meselesinin çözümü için cesur tartışmalar başlattığı bir dönemde yaşanan Şırnak baskınını da unutmamak lazım. 18-22 Ağustos 1992 tarihlerinde yaşanan olayda PKK’nın şehri kuşattığı iddia edildi. Günler süren çatışmalardan sonra kent merkezine girenler bir harabeyle karşılaştı. Onlarca sivilin öldüğü olayda yine tek bir PKK’lı cesedi bulunamadı. Özal’ın çözüm projesine direnenlere göre durum bir başkaldırıydı. Özal ise farklı düşünüyordu. Ani bir kararla Şırnak’a gitti. Aynı gün Diyarbakır’da MGK’yı topladı ve Adnan Kahveci’nin hazırladığı Kürt raporunu tartıştırdı. Sonra ilahi kader tecelli etti. Çözüme direnenler Özal’ın vefatı ile rahat nefes aldı. Yukarıda anlatılanlar JİTEM’ci Arif Doğan’dan çıkan belgelerdeki “dozunda terör eylemleri yapma” talimatı ile beraber düşünüldüğünde daha anlamlı olur. Demek istediğim; çözüme direnenler bize yıllarca bir illüzyon yaşattı. Ve o mizansenin aktörleri birer kahraman edasıyla dolaşıyor. Bugün, o dönemdeki gibi kurgu senaryolar için şartlar müsait değil. Ancak, algılar üzerinden oluşturulan illüzyonla süreci baltalamak için elinden geleni yapan da çok. 04.12.2013
Kurgu kahramanların illüzyonlarından ders almak Melik Duvaklı