Karların üstünde bir yiğit var orada Gültekin AVCI
Yazar
Mesaj
emiroğlu
Yaş : Kayıt tarihi : 09/09/08
Mesaj Sayısı : 594
Nerden : İş/Hobiler : Lakap : amcasını arıyor
Konu: Karların üstünde bir yiğit var orada Gültekin AVCI Perş. 27 Mart 2014, 09:24
Uzaklarda Maraş dağlarının meçhul sırtlarında bir yiğit yatar efendiler!
Buz gibi karların koynunda yatan bir delikanlı var oralarda.Poyrazların bağrında, karların kucağında ötelere tebessüm eden bir serdengeçti yatar o dağlarda.
Onu çok sevmiştim ben çok.2008'de yazdığım bir kitabın imzası için Ankara'daydım.Cumhuriyet Savcılığı'ndan istifa edeli 1 yıl olmuştu.O günlerde ateş damlıyordu cümlelerimden."Ankara'ya gelince haberim olsun" demiş.Kitabevinin üst katında imza yaparken süratle girdi içeriye.Kendisine hoş geldin diyenlerle tokalaştıktan sonra bana yöneldi.O an mefkûrenin ıstırabıyla yoğrulmuş bakışlarında şahsıma matuf muhabbeti gördüm.
"Aslan savcım benim" dedi ve kardeşine sarılır gibi öyle samimiyetle ve sıkıca sarıldı ki. Bu muhabbette zerre bir yapaylık yoktu.Basından açıklamalarımı takip ediyormuş."Kimmiş bu gözü kara delikanlı bir görelim dedim" diyerek iltifat etti.
Mahcubiyetle "Estağfurullah Sayın Başkanım" dedim.Karşımda delikanlının hası vardı.Derhal yanıma sandalyeyi çekip oturdu.Sanki 30 yıldır tanıyordu beni.Takriben 1-1,5 saat kadar konuştuk. Muhabbet ilerleyince;
"28 Şubat ve bugünlerle ilgili çok şeyler yaşadım. Anlatmam gereken çok şey var savcım" dedi.
"Yazsanız keşke Sayın Başkanım" dedim.
"Benim elim senin gibi hızlı yazmıyor ki" dedi.
"Siz söylersiniz ben yazarım o halde" dedim.
"Gerçekten yazar mısın" dedi.
"Söz veriyorum" dedim.
"Tamam, bu sözünü unutma ama" dedi.
Yanımdan ayrıldıktan sonra o günün akşamında da gecenin geç saatlerine kadar birlikteydik. Yazacaktık Muhsin Başkan'ın yaşadıklarını.Nasıl başlayalım diye beklerken, ölüm haberi geldi.
Ağladım sessizce.O gün yiğitler çınarından bir koca yaprak daha süzülerek düştü arzın beyaz yüzüne.
Kalbim soğumadı bir türlü
Düştü ve dokundu karlara usulca...Muhsin Başkan, yüreğimizi kanatan bir meçhulle ebediyete göçtü. Hazin ki gözün gözü görmediği puslu ve karlı bir hazan mevsiminde verdik o delikanlıyı kara toprağın bağrına.Verdik ama kalbim soğumadı bir türlü.Nobran poyrazlar yüzümü yaktıkça dökülür dudaklarımdan mırıltılar...
Benim yiğidim karlarda yatar Yattığı yerde kardelenler açar Buz gibi rüzgârlar yüzünü yalar Maraş dağlarında hazin bir meçhul var...
Muhsin Başkan, temsil ettiği siyasal partinin oy potansiyeline bakılarak değerlendirilecek bir lider değildi.
Devlet önemliydi Muhsin Başkan'a göre.Ama millet kadar değil.Millet devlete kurban edilemezdi.
Üç günlük dünya için ilkelerini ve köşelerini kaybetmedi.Fırıldak olmadı bu kahpe dünyada.
Şehit Muhsin Başkan'ın ebediyete kanat çırpmasıyla ülkücü gelenekte karizmatik liderler dönemi kapanmıştır. Kim ne derse desin, ülkücü gelenekte milletin Muhsin Başkan kadar bağrına bastığı başka bir lider olmadı.Onun asil ve erdemli tavrı, siyasette ve millet yelpazesinde pek çok renk ve kimliği kendisine saygılı olmaya sevk etti.
Hakikat menziline seyahat bileti hep cebindeydi Muhsin Başkan'ın. Dosdoğru ve adam gibi yaşadı.
Alem delikanlı gördü.Alman Şansölyesi Bismark'ın 'Siyaset karakteri bozar' dediği hakikat, ondan uzak, ondan ıraktı.O, siyasetin kirli entrikalarında ve karanlık koridorlarında kaybetmedi namını ve efkârını.
Hiç kıvırmadı. Bugünün hırsızlarını görseydi, her cümlesi şimşek gibi çakardı bu arsızların üzerinde.
Konu millet olunca teslimiyetçi, Allah olunca boynu kıldan inceydi.Köksüzlere ve nasipsizlere karşı ise çetindi.İnsan haklarını, özgürlükleri ve demokratikleşmeyi milliyetçi düşünceyle ahenkli bir formda kati bir berraklıkla savundu. Devletin değil milletin hatta mahallenin desteğiyle siyaset yapacak kadar halkın çocuğuydu ve bizdendi.Sevgi dolu gözlerimiz üzerindeyken tuhaf bir rüzgar esti meçhulden.
Ve bu milletin en güzide çiçeklerinden birisi uzaklarda bir dağda karlar içinde temaşa etti bizleri ve âlemi.
Biz onu göremedik günlerce.Ama o görüyordu encamı ve endamı.Güzel insanlar, doru atlara binip gittiler bu âlemden.Kader yolunun serdengeçti süvarilerinden biri daha doludizgin geçti bu yalan dünyadan.
Ah Muhsin Başkan! Sana dünyayı dar edenlere, seni üşütenlere de kalmayacak bu dünya.Ufkunda gözetlediğin yüksek mefkûreden zerre taviz vermeden pervaz ettin sisli ufuklara...Ebedi menzile seyahatte asil bir hayat gibi asil bir ölüm de büyük devlet!Yazıcıoğlu, muarızlarına bile parmak ısırtacak kadar dimdik yaşadı. 'Hayat vazifesini' başarıyla tamamlamış bu asude vicdan, gölgelerden gerçeklere yöneldi.Bizler ise gölgeleri güneşe mahkûm edemedik hâlâ.Maraş dağlarında karlar içinde biten bir efsane.Ama maverada güller içinde karşılanacak bir yiğit.Rabbim sana bu tasavvurlarımızla mukabele etsin.Cennet mekânın, Peygamber komşun olsun!
Karların üstünde bir yiğit var orada Gültekin AVCI