Dünyamızın Görünmeyen Kalkanı

Dünyamızın Görünmeyen Kalkanı
Prof.Dr. M. Karlıdağ

Dünyamız, fezadan gelebilecek tehlikelere karşı Yaratıcısı tarafından bahşedilen iki kalkan ile korunmuştur. Bunlardan birisi bilindiği üzere atmosfer, diğeri ise mahiyeti hakkında ancak yakın zamanda bilgi edinilebilen manyetik alandır. Dünyayı çepeçevre saran bu kalkan, Dünya’nın etrafında milyonlarca seneden beri devamlı dönmektedir.

Hareket halinde bulunan yüklü tanecikler manyetik alan içine girdiklerinde elektromanyetik kuvvetin etkisinde kalır. Bu kuvvet sebebiyle yüklü taneciklerin hareket doğrultusu değişir. Hatta düzgün bir manyetik alan içinde hareket eden yüklü taneciğin yörüngesi daire şeklindedir. Kozmik ışınlar içinde yüksek enerjili olanlar hariç bütün yüklü tanecikler yeryüzünün manyetik alanı sebebiyle yollarından saptırılırlar. Yüksek enerjili tanecikler de atmosferde muhtelif çekirdek reaksiyonları sonucu durdurulurlar.

Araştırma neticelerine göre dünyanın manyetik alanı her beş yılda 1 derece batı yönünde kaymaktadır. Son 3.6 milyon yıldır dünyanın manyetik kutuplarının 9 defa yer değiştirdiği ve son değişimin bundan 730.000 yıl önce olduğu kabul edilmektedir. Bu hususiyet sadece dünyaya ait olmayıp, güneşde de buna benzer hadiseler gözlenmiştir. Her 11 yılda bir meydana gelen “Güneş lekeleri”nin, güneşin manyetik alanının tersine dönmesinden meydana geldiği tesbit edilmiştir. Manyetik alanda sürekli meydana gelen bu değişim elbette yön tayin etmeyi zorlaştırmakta, özellikle de denizciler ile pilotların oldukça güç durumda kalmalarına sebeb olmaktadır.

Akla şöyle bir soru gelebilir: Eğer Dünyada çok büyük bir manyetik kütle yoksa, o halde manyetik alanın meydana gelmesine sebebiyet veren nedir? Dünyanın yapısını anlamak için yapılan araştırmaların neticesine göre Dünya, adeta büyük bir canlı dinamo gibi (geodynamo) hareket etmektedir. Yani, mekanik enerjinin elektrik enerjisine çevrilmesi neticesi bir manyetik alan meydana gelmektedir.

Elektrik enerjisine çevrilen bu mekanik enerji ise, Dünyanın iç katmanlarında erimiş halde bulunan nikel-demir alaşımının sürekli hareketleridir (Şekil-3). Bu hareketler de Dünyanın kendi etrafında ve Güneşin etrafında dönmesinden ve Güneş ile Ayın Dünya üzerine uyguladıkları çekme kuvvetinden kaynaklanmaktadır. Anlaşıldığı üzere manyetik alanın asıl kaynağı Dünyanın hareketleridir.

DÜNYANIN MANYETIK ALANINDAN YALNIZCA İNSANLAR MI FAYDALANIYOR!

Yapılan gözlemler ve incelemeler sonunda insanlarla birlikte hayvanların da dünyanın manyetik alanından istifade ettikleri anlaşılmıştır. Güvercinlerin yuvalarını bulmak için manyetik alanı kullanmaları buna bir misal teşkil edebilir. Diğer kuşlar da göç esnasında herhangi bir kılavuz olmaksızın, meselâ güneş bulutlar arasında kaybolduğunda, hangi yöne doğru gideceklerini bulabilmektedirler.

Arılar, güvercinler ve sombalıkları gibi devamlı seyahat halindeki hayvanlar vücutlarında manyetik tanecikler taşırlar. Bilim adamlan bu taneciklerin minyatür bir pusula vazifesi yaptığını gözlemişlerdir. Onların hiçbir ihtiyacını cevapsız bırakmayan Yüce Allah, göçleri esnasında yön tayini için âdeta birer pusula ile donatmıştır. Bu tanecikler yön göstermekle kalmayıp, dünya yüzeyindeki manyetik değişmeleri ve anormallikleri de göstermektedir. Yine, biyologlar benekli sinekciklerin, bulunduklan bölgelerdeki ani manyetik alan değişikliklerine karşı hassas olduklarını keşfetmişlerdir. Arılar ve güvercinlerin manyetik bombardımana maruz bırakılması neticesinde yönlerini bulamadıkları ve kaybolduklan gözlenmiştir. Bu tecrübeler bize manyetik. taneciklerin varlığını isbatlar mahiyettedir.

Atom çağını geride bırakan ve uzayı kullanmaya kalkan insanoğlu, çeşitli vasıtalarla kendisinin koruma altına alındığını artık sık görmeye başlamıştır. Kendisi için yaradılmış kanunları fıtri ölçüleri ve gayeleri doğrultusunda kullanabildiği ölçüde terakki edebileceğini idrak ettiği an kendisini ebedi saadete götüren kapıların birer birer açıldığını müşahade edecektir.

Dünya, çevresindeki jeomanyetik alan yardımı ile güneşten gelen yüklü parçacıklardan ve radyasyondan koruma altına alınmıştır. Bu zararlı unsurlar aksi yönlendirmeler yolu ile atmosferden içeriye geçememektedir.

Dünyanın manyetik ekseni kendi eksenine göre 11 derece sapma gösterir. Böylece kuzey ve güney kutuplar ile, manyetik ekvator, normallerinden farklı gözükmektedir. Manyetik sapma, güç yönü ve Dünya yüzeyi arasındaki açı, değişik enlemlere sahiptir. Sapma açısı manyetik ekvatorda 0 derece, mayetik kutupta ise 90 derecedir Manyetik alan kuvvetindeki azalma, manyetik kuzey (veya güney) ile coğrafik kutuplara olan mesafeye göre değişir. Çünkü manyetik ve coğrafik eksen aynı değildir ve manyetik kutuplar sürekli kaymaktadır.

Yapılan araştırmalar sonucunda güvercinlerin vücutlarında taşıdıkları manyetik tanecikler sayesinde yuvalarını bulabildikleri tesbit edilmiştir.

Yapılan, araştırmalar neticesinde her 11 yılda bir meydana gelen “Güneş lekeleri”nin, güneşin manyetik alanının tersine dönmesinden meydana geldiği tesbit edilmiştir.

Dünyanın manyetik alanının dış kabukda bulunan nikel ve demir elementlerinden kaynaklandığı iddia edilmektedir.