Ay ve Güneş
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Ay ve Güneş

/

 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  Video BölümüVideo Bölümü  
SIK KULLANILAN BÖLÜMLER
Tıkla Dinle Kutucukları & Maneviyat& Aşk ve Sevgi & Lakırdı Ovası & SEYR-i ALEM & DİVAN-I EDEBİYAT
GİTMEK İSTEDİĞİNİZ BÖLÜMÜN İSMİ ÜZERİNE TIKLAYIN
EN SON GÖNDERİLEN 10 MESAJ
Konu Yazan GöndermeTarihi
Salı 05 Şub. 2019, 11:07
Cuma 25 Ocak 2019, 12:06
Salı 04 Ara. 2018, 09:09
C.tesi 17 Şub. 2018, 10:29
C.tesi 17 Şub. 2018, 10:26
C.tesi 17 Haz. 2017, 13:04
Perş. 25 Mayıs 2017, 09:45
Cuma 12 Mayıs 2017, 09:58
Cuma 12 Mayıs 2017, 09:56
Perş. 04 Mayıs 2017, 09:33

102. Yılında Çanakkale Muharebeleri: Zaferin Mimarı Komutanlar

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
emiroğlu

avatar


Yaş : Kayıt tarihi : 09/09/08 Mesaj Sayısı : 594 Nerden : İş/Hobiler : Lakap : amcasını arıyor

MesajKonu: 102. Yılında Çanakkale Muharebeleri: Zaferin Mimarı Komutanlar 102. Yılında Çanakkale Muharebeleri: Zaferin Mimarı Komutanlar Icon_minitimeCuma 17 Mart 2017, 13:01

102. Yılında Çanakkale Muharebeleri: Zaferin Mimarı Komutanlar 1*T-9Qt-HAQkZc5EXO6l6MGw

Dr. Serdar Efeoğlu
Savaşların kazanılması mükemmel harekât planları ve lojistik imkânlar kadar komuta kademesinin de başarılı bir yönetim göstermesine bağlıdır. Genelkurmay Başkanı’ndan bölük komutanına bütün komuta kademesi, savaşın başarıya ulaşması için önceden tanımlanan görevleri en iyi şekilde yapmak zorundadır.
Osmanlı ordusu komuta kademesinin zafiyetini Balkan Savaşlarında çok acı bir şekilde yaşamış, kısa zamanda Şark ve Garp Ordularının bağlantısı kopmuştu. Asker “bozgun” psikolojisi içinde kaçmaya başlamış ve Bulgar kuvvetleri çok kısa zamanda Çatalca’ya kadar gelmeyi başarmıştı. 1. Dünya Savaşı ise bambaşka bir tablo ile ortaya çıkmış; sonu hüsran olsa da Türk kuvvetleri 1914’den 1918’e kadar dört yıl boyunca farklı cephelerde mücadele etmiştir.
Balkan Harbinde kısa zamanda yaşanan mağlubiyetlerin Büyük Savaş’ta yaşanmamasında, en başta komutanların önceki mağlubiyetlerden aldığı dersler etkili olmuştur. Çanakkale Muharebelerinde elde edilen başarılarda da komutanlar önemli bir paya sahiptir. Bir yıl kadar devam eden muharebelerde Balkan Harbinin acılarını yaşamış olan subaylar büyük bir başarıya imza atmışlardır.
ÇANAKKALE’NİN TÜRK VE ALMAN KOMUTANLARI
Deniz ve kara muharebeleri şeklinde bir yıl kadar devam eden Çanakkale Muharebelerinin başarısında Başkumandan Vekili ve Erkân-ı Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın büyük bir rolü olmuştur. Komuta kademesinin oluşturulması, stratejinin geliştirilmesi, cepheye sevk edilen birliklerin belirlenmesi, ihtiyaç duyulan lojistiğin sağlanması, komutanlar arasındaki problemlerin çözüme kavuşturulması Enver Paşa marifetiyle gerçekleşmiştir. Ayrıca cepheye gazeteci ve edebiyatçıları göndererek zaferin kamuoyuna duyurulmasında etkin bir rol üstlenmiş, cepheyi sekiz defa ziyaret ederek asker ve komutanların moralini yükseltmiştir.
Çanakkale Muharebelerinde Alman komutanların da ön planda yer aldığı bir gerçektir. Bu komutanların başında bütün cepheden sorumlu olarak görev yapan V. Ordu Komutanı Liman Von Sanders gelmektedir. Sanders’in İtilaf kuvvetlerinin yapacağı taarruzlarla ilgili öngörüleri çoğu zaman yanlış çıkmıştır. Sürekli olarak taarruz harekâtı yaptırması, gece harekâtını tercih etmesi ve her yeni gelen kuvveti cepheye sürmesi kayıpların artmasında etkili olmuştur. En büyük katkısı, üst düzey Türk komutanlar arasındaki koordinasyonda başarılı olması ve diğer cephelerde gördüğümüz çekişmelere fırsat vermemesidir. Ayrıca kritik anlarda verdiği doğru kararlar başarıda etkili olmuştur. Göreve başladığı ilk bir ay içinde orduyu asker ve tahkimat yönüyle savaşa hazır hale getirerek ilk saldırılan püskürtülmesinde de etkin bir rol üstlenmiştir.
Çanakkale Muharebelerinin en üst rütbeli Türk komutanı savaş esnasında 3. Kolordu Komutanı olarak görev yapan Yanyalı Esat Paşa (Bülkat)’dır. M. Kemal dâhil olmak üzere Çanakkale’de görev yapan birçok subayın Harbiye’den hocası olan Esat Paşa, Yanya’nın kaybından sonra esaret dönüşünde bu göreve atanmış ve geceli gündüzlü bir gayretle kuvvetlerini muharebeye hazırlamıştır. 31 Temmuz 1914’teki seferberlik ilanından sonra başında bulunduğu 3. Kolordu seferberliğini yirmi iki günde tamamlamış ve Osmanlı ordusundaki on üç kolordudan planlanan sürede seferberliğini tamamlayan iki kolordudan birisi olmuştur. Ayrıca en kısa sürede seferberliğini tamamlayan kolordu, 3. Kolordu’dur. Esat Paşa kara savaşlarında büyük bir başarı sağlayarak Anafartalar ve Conkbayırı’nın da yer aldığı Kuzey Grubu bölgesini düşman kuvvetlerine karşı savunmuştur. Paşa emrindeki subayları çok iyi organize etmiş ve Sanders’le iyi ilişkiler kurarak zaferin kazanılmasında önemli bir rol oynamıştır.
Cephede görev yapan diğer Alman komutan Erich Weber Paşa’dır. İstihkâm subayı olan Weber Paşa Sanders’in emrinde Güney Grubu komutanı olarak Temmuz ayına kadar görev yapmış, özellikle Nisan ayındaki Fransız çıkarmasını püskürtmede etkili olmuştur. Ancak Haziran ayındaki Zığındere muharebelerinde paniğe kapılmış ve Sanders’in güvenini kaybetmiştir. Ayrıca savunma stratejisi hakkında da Sanders’le görüş ayrılığı yaşamıştır.
ÇANAKKALE’DE İKİ KARDEŞ KOMUTAN
Weber Paşa’nın yerine Güney Grubu komutanlığına Vehip Paşa (Kaçı) tayin edilmiştir. Vehip Paşa, soyadı farklı olsa da Kuzey Grubu komutanı Esat Paşa’nın kardeşidir. II. Ordu Komutanı iken birlikleriyle Çanakkale’ye gelmiş ve Ekim ayına kadar burada bulunmuştur. Sanders hatıratında iki kardeşin emrinde görev yapmasından ve işbirliklerinden çok memnun kaldığını ifade etmektedir.
Vehip Paşa, Enver Paşa’ya olan yakınlığını çok iyi kullanarak yaşanan sıkıntıların çözümünde aktif bir rol üstlenmiştir. Özellikle Ağustos muharebelerinde kendi cephesine yapılan harekâtın bir “gösteriş harekâtı” olduğunu anlayarak Kuzey Cephesi’ne kuvvet sevk etmesi savaşın seyrinde etkili olmuştur. Enver Paşa’yı ikna ederek her yeni kuvvet geldiğinde taarruz edilmesi taktiğinin değişmesini ve “bir kürek toprak, bir damla kan kazandırır” sözüyle siperlerin derinleştirilmesini istemesi kayıpları azaltmıştır. Vehip Paşa cephane sıkıntısı yüzünden gereksiz mermi harcayan subayları da hesaba çektirmesiyle ün kazanmıştır.
Çanakkale’de görev yapan subaylardan birisi de o zaman Yarbay rütbesinde olan Mustafa Kemal Bey’dir. M. Kemal daha önce Balkan Harbinde Gelibolu’da görev yaptığından bölgeyi tanıyan komutanlardan birisidir. Cepheye Ocak ayında gelmiş ve 19. Tümen Komutanı olarak Esat Paşa’ya bağlı görev yapmıştır. Emrindeki kuvvetlerle 25 Nisan 1915’deki ilk düşman taarruzunu durdurmayı başarmış ve 1 Haziran’da yarbaylıktan albaylığa terfi etmiştir. M. Kemal’in en büyük başarısı Ağustos Muharebelerinde olmuş; Anafartalar ve Conkabayırı’na taarruz eden düşman püskürtülmüştür. Bu sırada M. Kemal, yeni oluşturulan Anafartalar Grubu Komutanlığı’na tayin edilmiş ve buradaki başarıları ile adını kamuoyuna duyurmuştur.
18 MART ZAFERİNİN KOMUTANLARI
18 Mart 1915’de kazanılan deniz zaferinde en büyük katkı o sırada Müstahkem Mevki Komutanı olarak görev yapan Cevat Paşa’nındır. Cevat Paşa (Çobanlı), göreve geldiği ilk günden itibaren savunma için çalışmalar yapmış, top ve bataryaların yerleştirilmesini ve 18 Mart deniz muharebesinin kazanılmasında önemli bir rol oynayan mayınların döşenmesini sağlamıştır. 18 Mart günü gerçekleşen deniz saldırısı esnasında Esat Paşa’nın yanında olan Cevat Paşa, harekâtın önemini fark etmiş ve görev yerine gelerek komutayı devralmıştır.
Cevat Paşa düşman donanması Boğaz’ı terk ederken “Gittiler. Geçemediler. Geçemeyecekler” demiştir. Paşa, Vehip Paşa’dan sonra Güney Grubu komutanlığı görevine getirilmiştir. Esat Paşa hatıralarında; “Düşman donanmasına Çanakkale Boğazı’na yaklaşmak ve Boğaz’ı zorlayıp İstanbul’a gelmek fırsatını vermeyenlerin birincisi Cevat Paşa, ikincisi Ben, kesin sonucu sağlayan da Anafartalar kumandanı Mustafa Kemal Paşa’dır” demiştir. Cevat Paşa bu büyük başarısına rağmen kendisini öne çıkarmamış ve zaferin kazanılmasında asıl payın askerlere ait olduğunu vurgulamıştır.
Zaferde önemli payı olan komutanlardan birisi de Selahaddin Adil Bey’dir. Hem deniz, hem de kara muharebelerinde görev alan subaylardan birisi olan Selahaddin Adil, Cevat Paşa’nın yanında Müstahkem Mevki Kurmay Başkanı olarak görev yapmıştır. 18 Mart sabahı İtilaf donanması Boğaz’a girdiğinde Cevat Paşa o sırada Maydos’ta olduğundan komutanlığa vekâlet etmiştir. Hatıratında, zaferin subay ve askerin fedakârca gayretleri sonucunda kazanıldığını; herkesin vazifesini yapmaya çalıştığını, yaşlı askerlerin su taşıyarak ya da ezan okuyarak askeri motive ettiğini belirtmiştir.
Zaferin kazanılmasında Fevzi (Çakmak), Kazım Karabekir gibi bilinen isimler dışında Yarbay Şefik (Aker), Hüseyin Avni Bey, Halil Sami ve Mahmut Sabri Beyler gibi birçok komutan daha vardır. Bu komutanlar, pek çok zorluğa rağmen büyük bir gayretle dönemin en büyük devletlerinin donanma ve ordularını geri püskürtmeyi başarmışlardır. Elbette subaylar kadar, zaferin kazanılmasında payı olan askerler de ayrı bir yere sahiptir. Çoğunun ismini bile bilmediğimiz ve Osmanlı topraklarının çok farklı yerlerinden gelerek canları pahasına savaşan Mehmetçik, bu zaferin görünmeyen kahramanı olmuştur.
Kaynaklar: H. Kara Işıldak, Çanakkale Savaşına Fiilen Katılan Türk ve Alman Generaller, DÜ SBE Yüksek Lisans Tezi, 2009; Çanakkale Muharebelerinin İdaresi Komutanlar ve Stratejiler, Çanakkale Valiliği, 2015; 100’üncü Yılında Çanakkale Zaferi Sempozyumu, SAREN, 2015.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

102. Yılında Çanakkale Muharebeleri: Zaferin Mimarı Komutanlar

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ay ve Güneş :: DİYAR-I İLİM :: TARİH :: OSMANLI -

/

Forum kurmak | Sanat, Kültür ve Hobiler | Edebiyat, Şiir | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar