Ay ve Güneş
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Ay ve Güneş

/

 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  Video BölümüVideo Bölümü  
SIK KULLANILAN BÖLÜMLER
Tıkla Dinle Kutucukları & Maneviyat& Aşk ve Sevgi & Lakırdı Ovası & SEYR-i ALEM & DİVAN-I EDEBİYAT
GİTMEK İSTEDİĞİNİZ BÖLÜMÜN İSMİ ÜZERİNE TIKLAYIN
EN SON GÖNDERİLEN 10 MESAJ
Konu Yazan GöndermeTarihi
Salı 05 Şub. 2019, 11:07
Cuma 25 Ocak 2019, 12:06
Salı 04 Ara. 2018, 09:09
C.tesi 17 Şub. 2018, 10:29
C.tesi 17 Şub. 2018, 10:26
C.tesi 17 Haz. 2017, 13:04
Perş. 25 Mayıs 2017, 09:45
Cuma 12 Mayıs 2017, 09:58
Cuma 12 Mayıs 2017, 09:56
Perş. 04 Mayıs 2017, 09:33

Kadının çalışması dinen doğru mu ?

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Kadının çalışması dinen doğru mu ? Kadının çalışması dinen  doğru mu ? Icon_minitimePerş. 25 Eyl. 2008, 15:49

Soru
1)dinimize göre evli bir kadın çalışmak için kocasından izin almak zorundamıdır.kocasının izni olmadan çalışamazmı? 2) Eğer kadının çalışması kocasının müsadesine bağlı ise koca bu müsade karşılığında kadının kazancına belli oranda ortak olma gibi bir şartla bu izni vermesi caizmidir?


İdeal olanı, kadının çalışmamasıdır. Yani dışarıda yabancıların yanında çalışmaya mecbur kalmamasıdır. Çünkü kadının evindeki çalışması kendisine yetip de artar bile.

Zaten evindeki çalışması da bir bakıma nafile ibadet hükmünde bir meşguliyettir. Hanımların bu konuda imtiyazlı durumları vardır. Beyine gönül rızasıyla hizmeti, çocuklarına bakması, onlarla gece gündüz haşir neşir olması nafile ibadetten başka bir manaya gelmez. bu kudsiyette bir çalışma ise düşünen bir hanımefendi için tatmin edici olsa gerektir.

Çünkü bu çalışma, yuvasında huzur, amel defterinde de sevaba vesiledir. Ancak ekonomik şatların zorlamasıyla yabancıların yanında çalışmaya mecbur kalan hanımları da görmekteyiz.

Bir mühim nokta da, çalışacak hanımın beyi ile olan durumudur. Hanımının çalışması beyinin izin ve rızasına bağlıdır. Beyinden izin çıkmaz, rızası söz konusu olmazsa hanımın çalışması meşru da olmaz, makul de görülmez.

Bu izni vermeyen beyden hanımın makul ve meşru isteklerine cevap verip vermediği araştırılır. Zaruri ihtiyaçları temin ediyor, mecburi olan istekler eve getiriliyor da hanım bunlara kanaat etmiyo, daha fazlasını, daha lüks ve israflısını talep ediorsa, buna çalışma gerekçesi olarak bakılamaz. İhtiyaç üstü istekte bulunan hanımın arzularına haklılık payı verilmez.

Bu konuda bazı hadisler bizi uyarmaktadır.

Ahir zamanda lüks ve israf alıp yürüyecek. Öyle ki, ihtiyaç olmayan şeyler dahi zaruri ihtşyaç talakki edilirhale getirilecek. Bu durumda hanımlar, kızlar, oğullar ailenin reisini, steklerini karşılama konusunda zorlayacaklar... Helal kazançla bu istekleri karşılayamayan evin reisi de bu defa helal haram sınırlarını tanımaz hale gelecek, ne bulursa almaya çalışacak. Böyece aile reisini, çocuklarıyla ailesi, uhrevi yönden felakete sürüklemiş olacaktır. Demek ihtiyaç anlayışı çok değişecek...

Hadisin bu ikazı aile bireylerini ciddi şekilde düşündürmeli, çevrenin telkin ettiği ihtiyaç olmayan şeyleri de ihtiyaç gibi görmekten uzak kalmalı, helal lokmayla iktifa etmeye nefsimizi razı etme basiretini göstermeliyiz. Aksi halde beyi bırak hanımın çalışması dahi geçinmeye yetmeyecektir.

Kadının kazancı kendine aittir. Eğer koca kadına çalışması için izin verirse kazancına ortak olamaz.

Çalışmak zorunda kalan kadınlar için akla ilk gelen teeml şartlar şunlar olsa gerektir:

1- Çalışma yerine gidip gelirken ve iş yerinde fitne olmayacak, hanımı ve yakınlarını zihnen rahatsız edecek ahlaki davranışlar mevcut bulunmayacaktır. Yani çalışma ortamında emniyet ve ciddiyet bulunacaktır.

2- Çalışan hanım yabancı bir erkekle iki ikiye muhatap olmayacak, baş başa kalma gibi mecburiyetler söz konusu hale gelmeyecektir.

Bu konuda Efendimiz (s.a.v.) in ikazı her zaman hatırda tutulacaktır.

"Bir kadınla yabancı bir erkek, iki ikiye muhatap olur, baş başa kalırsa bunların üçüncüsü şeytandır!"

3- Tesettürlü bulunmak, namahreme tesettürsüz muhatap olmak zorunda kalmamak.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet Editör
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Kadının çalışması dinen doğru mu ? Kadının çalışması dinen  doğru mu ? Icon_minitimePerş. 25 Eyl. 2008, 15:50

dinen kadının çalışmasında bir sakınca varmıdır erkeklerin içinde yanyana çalışmasında dinen caizmidir

Kadının çalışmasını engelleyen her hangi bir yasak bilmiyoruz. Ancak kadının çalışırken uyması gereken bazı kurallar vardır. Bu kurallara uymazsa haram işlemiş olur.

“İslam’da insan olmaları bakımından, erkekle kadın arasında herhangi bir ayrım söz konusu değildir; her ikisi de eşit derecede Yüce Allah’ın emir ve yasaklarına muhataptır. Erkek olsun kadın olsun, bütün insanlar yeryüzünü imar etmek ve orada Allah’a kulluk etmekle yükümlüdürler. İslâm’da insanlık ve Allah’a kulluk bakımından kadınla erkek arasında bir fark bulunmadığı gibi temel hak ve sorumluluklar açısından da kadın erkek ayrımı bulunmamaktadır.

Dinimizde, erkeğe tanınan temel hak ve hürriyetler, aynı derecede kadına da tanınmıştır. Buna göre yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme; kişi hürriyeti ve güvenliği; vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyeti; mülkiyet ve tasarruf hakkı; meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunmada bulunma, kanun önünde eşitlik ve adaletle muamele görme hakkı, mesken dokunulmazlığı, şeref ve onurun korunması, evlenme ve aile kurma hakkı, özel hayatın gizliliği ve dokunulmazlığı, geçim teminatı gibi temel haklar bakımından kadınla erkek arasında herhangi bir ayrım söz konusu değildir.

Kur’an-ı Kerim’de Hz. Peygamber'in kadınlardan biat almasının zikredilmesi (Mümtehine, 60/13), İslâm’da kadının iradesinin bağımsızlığını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu itibarla kadın olmak, hak ehliyetini ve fiil ehliyetini daraltan bir sebep değildir. Sahip olduğu hakların, kocası ya da başkası tarafından ihlal edilmesi halinde kadının hakime başvurarak haksızlığın giderilmesini isteme hakkı bulunmaktadır.

İslâm'da kadının konumu ve hakları konusundaki tartışmaların önemli bir kısmı, kadının sosyal hayata katılması, çalışması ve kamu görevi üstlenmesi noktalarında odaklaşmaktadır.

İslâm'a göre, kural olarak kadın, ev içinde ve dışında çalışabilir; ailesinin ihtiyaçlarını sağlamada kocasına yardımcı olabilir. Şartlara ve ihtiyaçlara göre, aile hayatında eşlerin rollerinin değişmesi de mümkündür. Önemli olan hayatın huzur ve düzen içinde geçmesi, ihtiyaçların karşılanmasında bireylerin imkan ve kabiliyetlerine uygun sorumlulukları dengeli şekilde üstlenmeleridir. Bazı kaynaklarda yer alan Hz. Peygamber'in, evin iç işlerini kızı Hz. Fatıma'ya, dış işlerini ise damadı Hz. Ali'ye yüklemiş olması[İbn Ebî Şeybe, Musannef, X/165, No: 9118; XIII/284, No: 16355; Ömer Nasuhî Bilmen, Hukuk-i İslamiyye, II/484.
Müslümanlar için bir aile modeli oluşturma amacına yönelik bağlayıcı bir kural değil, ihtiyaç, örf ve adete dayalı tavsiye niteliğinde bir çözümdür.

Kaldı ki, ev hanımının ailesine ve topluma katkıları küçümsenemeyecek kadar önemli bir iştir.

Kadın, mali ve ticarî alanlarda erkeklerle eşit konumda olup, kadın olması sebebiyle herhangi bir kısıtlamaya maruz değildir; ticaret ve borçlar hukuku alanında erkeklerin sahip oldukları bütün hak ve yetkilere sahiptir. İslâm dininde erkek – kadın ayrımı yapılmaksızın, çalışıp kazanmak teşvik edilmiş, "insan için ancak çalıştığı vardır" (Necm, 53/39); "… Erkeklere kazandıklarından bir pay vardır; kadınlara da kazandıklarından bir pay vardır. Allâh'ın lutfundan nasibinizi isteyin..." (Nisa 4/32) buyurulmuştur.

Çalışma kapsamında değerlendirilen ticaret ile ilgili “Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka. Kendinizi helâk etmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir” (Nisa, 4/29), âyeti ile “Sizden herhangi birinizin ipini alıp da dağdan sırtına bir bağ odun yüklenerek getirip satması, dilenmesinden daha hayırlıdır”[Buhârî, Büyû’ 5.>, hadisinde kadın erkek ayrımı söz konusu değildir.

Dinimizin insanlar arası ilişkilerde ve ticarî hayata ilişkin koyduğu açıklık, dürüstük, güven, doğru sözlülük, sözünde durma, şart ve akitlere bağlı kalma, karşı tarafın zayıflığı, bilgisizliği ve sıkıntıda olmasını istismar etmeme gibi genel ilkelerine bağlı kalmak şartıyla, erkek ve kadın herkes helal ve meşru yollardan kazanç elde etme hakkına sahiptir.

Bu açıklamalar ışığında Kadın hem çalışabilir, hem de çalışamaz diyebilirriz. Şartları bulunursa çalışabilir, bulunmazsa çalışamaz.

Bir kadının iş yerinde çalışması için belli başlı şartlardan biri, tesettürüne mani olunmaması, vekar ve ciddiyeti hafife alınmamasıdır. Aynı zamanda bu iş yerinde başka insanlar da bulunması ve kadın tek erkekle başbaşa kalmamasıdır.

Zira bir kadın bir erkekle başbaşa kalırsa üçüncülerinin şeytan olacağını Efendimiz bildirmiştir. Hem böyle bir yalnızlıkta halvet vaki olduğundan erkeğe mehr-i misil gibi maddî ceza, kadına da tâzir gibi dinî ceza terettüb eder.

Demek oluyor ki, ihtiyaç içinde olduğundan çalışmak zorunda kalan kadın, tesettürüne, iffet ve vekarına halel gelmeyen ciddi iş yerinde çalışabilir. Çevredeki yabancı erkeklere bu tesettür ve vekar içinde ciddi şekilde muhatap olabilir. Bu şartların yok olduğu yerde kadının çalışma şartı da yok demektir.

Zaten çalışıp kazanma mecburiyeti erkek içindir. Kadın evinde oturur, çoluk çocuğuna bakar. Erkek ise dışarda çalışıp çabalayarak kadının ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kalır. Bizim sözünü ettiğimiz şartlar, herhalde böyle hâmisi olmayan ihtiyaç içinde çırpınan kadınlar içindir. Kocası izin vermeyen kadın zaten çalışma hakkına da sahip sayılmaz. Kocasının kazancıyla idare etmesi şart olur, yahut beyinin izni gerekir.

Bir kadının yabancı bir erkeğin evinde veya iş yerinde çalışması İslâm'ın emrettiği şekilde olursa, yani birkaç kadın ile birlikte veya açık bir yerde çalışırsa beis yoktur. Ama, kapalı bir yerde yalnız yabancı bir kimse ile birlikte kalacak olursa halvet olduğundan haramdır (el-Fıkıh 'ala'l-Mezahip el-Arbaa, c.3 s.125).
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet Editör
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org

Kadının çalışması dinen doğru mu ?

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ay ve Güneş :: RUH UFKU :: Sorular ve Cevaplar -

/

Forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar