Aşıklar (ozanlar) Sofrası..

ey dili gönlüne tercuman olamayan
ve aşkı dilini dolayan emiroğlu
kim demiş ki sana aşktan anlamayan
senden ÂlÂ aşık olur mu ???

bu hayat fani elbet bitecek acılarımla beraber

benim korkum sonsuz ayrılıktan

işte o ölümden de beter

ben alışmışım derbeder yaşamaya

bu yaşıma kadar yaşamadım

ne olur yaşamasam bundan sonrada...

A.Y

hergün benimle olan sen misin hayalin mi yoksa !!!

"aşk"ı surete çeviren şeydedir bu sorunun cevabı

leyla'yı ararken mecnun'un bulduğunda,

siler atar bütün derdi,tasayı gamı

insan "Mevla"yı bulduğunda...

A.Y

Hangisi daha çok ızdırap veriyor

aşk mı, ayrılık mı, anlaşılamamak mı?

yoksa yalnış anlaşılmak mı ?

seni en ii anlayacağını düşündüklerinin küçümseyen bakışları mı?

bi çırpıda buldukları ve çözüm diye sundukları AĞULARI mı ?

nedir bu insanların derdi,

onlar hiç sevmemişler mi ?

insan 7 sinde ne ise 70 inde de aynı değil mi,

tüm bu sitemler sevdiğimin yaşı küçük diye mi ?

yoks küçük olan insanların yürekleri mi...

A.Y

Üşüyorum bu gece,
Sabah ezanında ,
Güneşte dönecek misin yüreğime?
Gülüşlerini serecek misin
Sensizlikte ağlayan kirpiklerime?
Tüm gece seni bekleyeceğim.
Sesinle üzerimi örtüp
Yüzüme gülümseyecek misin?

Cool

mcnn38 demiş ki:: sevmek birçok şeyi göze almaktır anlatma bana imkansız sevgimizi...
nerdesin ben böyle gözyaşları içindeyken
hani her gece gelip saçlarımı okşayacaktın tutacaktık ellerimizi
herkes en derin uykulardayken..

ey ömrümü gönlüne mecbur eden
duy içimdeki çığlıkları
sen değilmiydin beni böyle mecnun eden
sil artık gözlerimde ki hıçkırıkları...

A.Y

https://issizada.yetkin-forum.com/syzden-gelenler-f2/gozlerimdeki-hyckyryklar-t374.htm

ağla

ateşten bir kor gönlümün avuçlarında sevdan her an yanıyor içimde
ne atılıyor ne tutuluyor imanım gibi aşkım yanıyor göğüs kafesimde
geçiyor günler dökülen yapraklar gibi mazimin bahçesine
hayalin akan onca gözyaşıma rağmen salınıyor hala gözbebeklerimde...

Cool

A.Y

Şiirler yazıyorum uykusuzluğun koynunda
Kelimelerim uyuya kalmış sensizliğin kucağında
Bu yüzden mi susuyorsun tüm rüyalarımda
Nasıl bir firak bu Ey Rabbim
Giden O kaybolan ise benim...

A.Y

mcnn38 demiş ki:: Şiirler yazıyorum uykusuzluğun koynunda
Kelimelerim uyuya kalmış sensizliğin kucağında
Bu yüzden mi susuyorsun tüm rüyalarımda
Nasıl bir firak bu Rabbim
Giden O kaybolan ise benim...

Ellerine sağlık bunu çok beğendim. alkış

Konu: Geri: Aşıklar (ozanlar) Sofrası.. C.tesi 28 Mart 2009, 16:57

Keşke elimde olsa çıkmak bu karanlığın içinden
Yada uyuyabilmek uyanmayacağını bilerek yeniden
Ah bir bilseniz neler geçiyor içimden
Sizde dua ederdiniz ölümüm için en derinden...

(27.3.09 02.37)

A.Y

Gecenin Siyahına...

Ruhuna giydiğin hatıralarının siyahı üzerimde

Giydiğin her güzelliği bana boyamış

Hatıralarının güzelliği zamanla susamış olduğum

Siyahı bana susamış öptüğüm gözlerinin

Üzerimde boyamış olduğum gözlerinin görmedikleri . . .

(ilk defa bir dörtlük yazmak için uğraştım oda ölçüsü yüzünden
geriye kalanlar o anki hislerimden,Kardelen'im sen anlarsın bu şiirden... )

A.Y

Gecenin Siyahına...

Gece gözlerinden almışken rengini kediciğim
Gözlerinden Ayışığı dökülen kardelen misali
Almışken dökülen yıldızların parıltısından umutlarımı
Rengini kardelen parıltısından uzağa götürür
Kediciğim misali umutlarımı götürür heryere

Gece gözlerinden almışken rengini kediciğim
Gözlerinden Ay ışığı dökülen kardelenim
Almışken ışığı yıldızların parıltısından umutlarım
Rengini dökülen parıltısından anlarsın gecenin
Kediciğim kardelenim umutlarım gecenin içinde

A.Y

Sanma şahım /herkesi sen / sadıkane / yar olur
Herkesi sen / dost mu sandın / belki ol / ağyar olur
Sadıkane / belki ol / alemde bir / dildar olur
Yar olur / ağyar olur / dildar olur / serdar olur "

Yavuz Sultan Selim Han'a ait bir beyit. Yizelerin ilk kelimeleri yukarıdan aşağıya okunduğunda aynı dizeyi verir.Bu tarzda yazılan ilk beyit olduğu söylenmektedir. Divan edebiyatında bu özelliğe vezni aher denir.

Yavuz Sultan Selim Han bu beyiti Şah İsmail'e yazmıştır. Hikayesi şöyledir:

Yavuz şiire, edebiyata ve satranç oynamaya meraklı biridir. Aynı şekilde Şah İsmail'de de bu özellikler vardır. Sarayında ünlü şairleri barındırır ve çok iyi satranç oynar. Bunu bilen Yavuz Şahın şahın bu özelliğinden yararlanmak ister. Tebdili kıyafetle (gezgin bir abdal kılığında) şahın ülkesine gider. Hanlarda , Kervansaraylarda satranç oynayarak önüne geleni yener. Haber şaha ulaşır. Şah der ki çağırın birde benimle oynasın. Yavuz Şah'ı da yener. Şah sinirlenir ve Yavuz'a der ki: " sen edep nedir bilmez misin? Hiç şahlar mat edilir mi?" Elinin tersiyle Yavuza bir tokat atar. Şahın kızdığını anlayan Yavuz onu yücelten şiirler okumaya başlar. İşte şahın huzurundan ayrılırkende bu şiiri okur. Ancak Şah İsmail hala onun Yavuz Sultan Selim olduğunu anlamamıştır.

Yavuz yediği tokatın acısını unutmaz. Birkaç sene sonra Çaldıran'da Şah İsmail'i yener ve ona bir mektup gönderir. Mektupta o günkü tokadın acısını aldığını söyler ve ilave eder: " atacaksan tokadı böyle atacaksın. "

"DAMLALAR" gözlerimden yüreğime akar en yumuşak dokunuşlarla
ne kadar "ince" olsada bu "sızım", iz bırakıyor ardında
yalnızlığın bile ötesinde, sensizliğin verasında
bir çocuk bekler ,içimde herdem en canlı telaşlarla... Cool

A.Y

mcnn38 demiş ki:

evamcolic demiş ki:: seninkide süperr yavvv aştın sen artıkk abimm

keşke aşmasaydık haddimizi
sende dedinmi ona hiç tutmasaydık ellerimizi
kimlerin gözleri reva gördü bu kaderimizi
ne akşam ne sabah terk etmiyor bu sancı bedenimizi..

ağla

A.Y

(biri beni durdursun... study

)

Aşk diye birşey yok diyorlar;

o zaman nedir bu göğsümde dönüp duran zemberek

hiçbir acı bu kadar canımı yakmazken aşk yok da ne demek

aşk bile bile ölüme hatta daha beterine yürümek,

sevdiğin herşeyi tarif edilmez bir hazza ve sancıya değişmek...

Cool

A.Y

Artık deliler ne düşünüyor diye merak etmiyorum

Yada nasıl atar ağlayan bir çocuğun kalbi

Uzak olmak değil sensizlik nasıl birşey çok merak ediyorum

Çünkü hatırlayamıyorum bi türlü dünyanın senden öncesini ...

Cool

Zihnime üşüşen hayallerin sesleri ellerimden kağıda dökülen

Yazmak irademde olsada düşünmek engelleyemediğim bi dürtü

Yaşamak cesaret ister hele ki her anıma seni yerleştirmişken

Çünkü zaman sevgimi tahmin ettiğimden de fazla büyüttü...

A.Y

ağla

Misafir

yaşamak cesaret ister hele ki her anıma seni yerleştirmişken

Misafir

sevdiğin için ölmekte değil hüner,
derler ki sevgi her gücü yener,
sevdiğinden uzak garipsen eğer,
korkma ölüm uzak değilmiş meğer...

Sana sarıldığım günden, kalbim sana esir düştüğün beri

ezelden içimde duran kelimeler zihnimi ele geçirdi

arsız birer çocuk gibi üşüştüler beynime

aşk denen hastalık yayıldı acıyan her zerreme

gözlerinin başlattığı bu isyan da yapayalnızım şimdi

bilmem ki bu apansız savaşı bitirmek senin ellerinde mi

A.Y

teslim

Aşk değil bu acımasız bir savaş

Kelimeler(in) doluyor gözlerime

Dedim ya savaş bu, topsuz tüfeksiz

Hergün bir kısmını kaybediyorum ülkemin

Yavaş yavaş, barut kokusu siniyor düşlerime

Anılarınla sarıyorum yaralarımı

Gülüşünün yaptığı narkoz etkisi hala bedenimde

Ne yaralılar şikayetçi, ne de uğruna can verenler

Bu kısacık, yek ve aşk-ı ahirimde

A.Y

önce tuhaf bir deprem yayılır bedenime

sonra açılır önümde ıstırab vadileri

silik renkleriyle adımlarıma
.
.
uslanmaz bir yürek taşıdığıma dair

yaygın bir kanaat dolaşır aynalarda
.
.
kitaplara sürdüğüm kapkara lekelerden

bir anlatsam nasıl utandığımı

bir doğrulsam eğrildiğim yerden
.
.
ben zehire alışkınım, şerbete değil

rüyalar nefret eder avare duruşumdan

kabuslar çekerek ancak derdimi yeryüzünde
.
.
varlığın cinayettir memleketimde işlenen

akıtır kanını asil pehlivanların

yokluğun sükunettir kuşatır evrenimi
.
.
artık eskisi gibi bakamıyorsun

göklerinde bir belkıs otururdu
.
.
artık dokunamıyor kakülün bulutlara

karalara bürünmüş saçlarında dolunay

NURULLAH GENÇ

Necip Fazıl diyor ki,

Günah, günah, hasat yerinde demet;
Merhamet, suçumdan aşkın merhamet!
Olur mu, dünyaya indirsem kepenk,
Gözyaşı döksem, Nuh tufanına denk?