Ay ve Güneş
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Ay ve Güneş

/

 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  Video BölümüVideo Bölümü  
SIK KULLANILAN BÖLÜMLER
Tıkla Dinle Kutucukları & Maneviyat& Aşk ve Sevgi & Lakırdı Ovası & SEYR-i ALEM & DİVAN-I EDEBİYAT
GİTMEK İSTEDİĞİNİZ BÖLÜMÜN İSMİ ÜZERİNE TIKLAYIN
EN SON GÖNDERİLEN 10 MESAJ
Konu Yazan GöndermeTarihi
Salı 05 Şub. 2019, 11:07
Cuma 25 Ocak 2019, 12:06
Salı 04 Ara. 2018, 09:09
C.tesi 17 Şub. 2018, 10:29
C.tesi 17 Şub. 2018, 10:26
C.tesi 17 Haz. 2017, 13:04
Perş. 25 Mayıs 2017, 09:45
Cuma 12 Mayıs 2017, 09:58
Cuma 12 Mayıs 2017, 09:56
Perş. 04 Mayıs 2017, 09:33

Evlilikte iletişimin altın kuralları

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Evlilikte iletişimin altın kuralları Evlilikte iletişimin altın kuralları Icon_minitimeÇarş. 25 Mart 2009, 12:21

* Önce kendinizi tanıyın, duygularınızın farkında olun.

* Eşinizi anlayabilmek için gayret edin, sürekli anlaşılmak için beklemeyin.

* Artık evlendiğinizi, yetişkin olduğunuzu, bazı yeni sorumluluklar yüklendiğinizi kabul edin.

* Her sorun çıktığında ‘ben babamın evine gidiyorum’ veya ‘ceketimi alır çıkarım’ demek çözüm değil.
Yapıcı olmaya, kendi yuvanızın bağlarını kuvvetlendirmeye çalışın.

* Sorun çıktığında taraf tutacak hakemler tayin etmeyin. Kişileri değil, olayları değerlendirecek hakem bulun.

* Birbirinizi tanıdıktan sonra ‘Eşimle ne zaman, hangi üslupla, nasıl iletişim kurabilirim’ sorusunun cevabını biliyor olmalısınız.

* Neyi, nerde, nasıl söyleyeceğinizi hesap edin. Eşinizin hassasiyetlerini dikkate alın.

* Yeri geldiğinde özür dilemeyi bilin. Gurur yapmayın.

* Sorunları biriktirmeden çözüme kavuşturun. Her seferinde geçmiş hadiseleri beri çekmeyin.


http://ailem.zaman.com.tr/?bl=3&hn=5865

Eşinizle iletişimi öfkeyle kapatmayın: Sen beni sevmiyorsun zaten!



Eşinizin geç kalacağını haber vermeden akşam vakti sizi bekletmesine üzüldünüz, hatta merak ettiniz. Geldiğinde öfkeyle karşıladınız ve gerçek sebebi öğrenmeden önce kendinize göre tahminleri sıralamaya başladınız. O da size ters ifadelerle karşılık verdi. İyi bir tartışma sebebi değil mi? Veya hasta olduğunuz bir gün eşinizden size bakmasını, bir şeyi yapmayı unutmanızı anlayışla karşılamasını bekliyordunuz ama olmadı. Hatanızı yüzünüze vurup utandırdı. Siz de ona öfkeyle karşılık verip tartıştınız. Hasta halinizle iyi bir küsme sebebi sayılır. Evliliklerde yaşanan en büyük problem eşler arasındaki iletişimsizliktir. Kimi çiftler, anlaşmazlıklarını hiç konuşmadan olduğu gibi saklayıp gelecekte bir gün hesabını sormak üzere biriktirir. Birçok çift de sorunlar karşısında gerçek duygu ve düşüncelerini ifade etmek yerine öfke duygusuyla hareket eder. En küçük bir yanlış anlaşılma büyük tartışmalara dönüşür ve “sen beni sevmiyorsun zaten” veya “sen beni bir kere bile anlamadın” seviyesine gelir.


Gerçek duyguları öfke ile saklamak daha kolay ve rahat bir ifade biçimidir. Çünkü, üzüntü, hayal kırıklığı, utanma, kırılma, merak etme, endişelenme gibi duyguları doğrudan doğruya söylemek daha zordur. Öfke, hiç utanmadan, sıkılmadan, benliğe çok zarar vermeden ifade edilebiliyor. Benliğimize zarar veren ya da benliğimizin bir başkası tarafından zedelendiğini hissettiğimiz duygularımızı söylemiyoruz. Öfkelenerek, benliğimizin uğradığı zararları kapatmak için karşı tarafın benliğine zarar vermek istiyoruz. Bu yüzden de asıl duygularımız hep geri planda kalıyor. Duygularımızı ifade etmediğimiz için karşı taraf da savunmaya geçiyor ve en baştan iletişim yollarını kapatmış oluyoruz.

KENDİNİZE ‘GERÇEKTEN NE HİSSEDİYORUM?’ DİYE SORUN

Evliliklerde en önemli şey, kişiyi gerçekten ne rahatsız ediyorsa bunu tespit edip sorunu çözmeye çalışmaktır. Ancak bunun için de, öncelikle kişinin kendini tanıması, kendinin farkında olması gerekiyor. “Benim gerçek duygularım, düşüncelerim nedir, bu davranışımın asıl sebebi ne?” sorularına doğru cevapları vermek sorunların çözümünü kolaylaştırıyor. Belirli bir içgörü kazanmış olan kişi, yaşadığı durumun adını koyabilir. Neden sinirlendiğini, hangi duygusunun harekete geçtiğini daha iyi bilir ve ifade eder


En son mcnn38 tarafından Paz 12 Nis. 2009, 08:38 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Evlilikte iletişimin altın kuralları Evlilikte iletişimin altın kuralları Icon_minitimeÇarş. 25 Mart 2009, 12:23

‘Sen zaten hep böyle yapıyorsun’ yaklaşımı sorunu çözmez


Evlilikte öncelikli niyetiniz karşınızdaki kişiyi anlamak olmalı. Hem karşı tarafı anlama gayreti, hem de 'ben acaba onu ne kadar anlıyorum, ya da beni niye anlamıyor, acaba ben kendimi eksik mi anlatıyorum' diyerek, iki taraflı anlama gayreti olmalı. Kişiliğinde bir eksiklik yoksa bu gayreti karşı taraf da fark edecektir.

Bir konuda tartışma yapılırken, sadece o anki konuya çözüm aramak gerekir. Geçmişten örnekler vererek tartışmak, 'sen zaten hep böyle yapıyorsun' gibi ifadeler kullanmak olayı çözülemez bir boyuta getirir.

Geçmişi çok fazla karıştırmamak için de sorunları biriktirmemek, her defasında oturup konuşmak gerekiyor. Gururu çok fazla öne çıkarmayıp gerektiğinde özür dileyebilmek, hatalarını kabul edebilmek her zaman çok önemlidir; ama evli çiftler arasında ilişkiyi yapılandırıcı özel bir etkisi vardır.
Bir taraf özür dileyince karşıdaki kişi de kendi içine döner ve nerede hata yaptığını sorgular.


ŞU SORULARI KENDİNİZE SORUN

1. "Benim gerçek duygularım, düşüncelerim nedir, bu davranışımın asıl sebebi ne?"
2. Ortada ne olursa olsun, eşinizi anlamaya dair bir gayretiniz var mı?
3. Birileri beni anlasın ve ona göre davransın diye mi bekliyorsunuz?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Evlilikte iletişimin altın kuralları Evlilikte iletişimin altın kuralları Icon_minitimeÇarş. 25 Mart 2009, 12:33

Erkek, eşine neden ‘Seni seviyorum’ demez?
Evlilikte iletişimin altın kuralları Erkek-sevgi
Karı-koca ilişkilerinde erkeğin sevgi kelimesini hanımından esirgediği hususunda yeteri kadar yazıldı, çizildi; ama gerçek sebepler nedense yeterince araştırılmadı. Yaşanmış olaylara baktığımızda bunun sebebini bulmak çok da zor değil.
Karı-koca ilişkileri sevgi kadar sorunlar yumağıdır. Elazığ’dan bizlere bir mektup gönderen ve yılların tecrübesini kendi dilinde anlatan sevgili okurumuzun bu sıcak mektubunu kısaltarak aktarıyoruz.AİLEM


FAHRİ TİRYAKİ-ELAZIĞ

Bir kişinin 100 lirası olsa bunu çarçabuk harcayarak bitirse cüzdanında para kalır mı? Tabii ki kalmaz. Aslında erkeğin de kadının da karşılıklı olarak birbirlerine sevgileri vardır; ama bu sonsuz değildir. Karşılıklı olarak “harcanırsa” bitiverir. O zaman nasıl eşine dönüp de “Seni seviyorum!” diyebilir ki bir insan. Artık sevgi kalmamıştır ki. Bu yazıda hadiseye biraz erkeklerin gözüyle bakmaya çalışayım ki hanımlar hiç de dikkat etmedikleri bazı noktaları anlayabilsinler.

Erkekler kendisine karşı yapılan hataları affederler; ama akrabasına, arkadaşına veya misafirlerine karşı yapılan hataları asla affedemezler. Yani bir kadın kocasının yakın akrabasına, arkadaşına veya misafirlerine yüz vermezse sevgi, saygı biter. Bunu söylerken bazı hanımları tenzih ederim: Kocasının akrabalarına, arkadaşlarına, misafirlerine kul köle olan hanım kardeşlerimiz var. Ama bazı hanımlar nefsine uyarak ve peşin hükümlü olarak kocasının akrabalarına asla yüz vermiyor. İşte o zaman da sevgi eriyiveriyor. İsterseniz bizzat çevremde yaşanan ve duyduğum birkaç olayı anlatayım:

Bundan 20-25 sene önce yaşanmış bir olay: 6-7 arkadaş her hafta bir arkadaşın evinde toplanarak sohbet edip kitap okuyorduk. Bizdeki sohbetten sonra sıra bir amcaya geliyordu. O amcalara bir sefer gittik, ikinci sefer sohbet sırası bize geldi ve gelecek hafta yine o amcalara gidecektik. Arkadaşlar birbirine sordu gelecek hafta nerede toplanacağız diye. Kendilerinde toplanılmasına hanımı karşı çıkmış olacak ki amcamız hemen atıldı şöyle dedi: “Sohbeti gelecek hafta burada yapalım, ben çiğ köfte vereyim!” Neyse gelecek hafta sohbeti çiğ köfteli olarak bizde yaptık. Tabii sıra döndü dolandı bir daha amcamıza geldi. O zaman amcamız dedi ki: “Babamın bir odası var orada toplanalım!” Tahtalı oda adında bir oda var. Oraya gittik ki ne görelim, duvarlar nem çekmiş, pas kokuyor. Taban tahtaları çürümüş velhasıl oturulacak gibi değil. Bütün arkadaşlar “Yahu senin evin yok mu? Bizi neden buraya getirdin?” diye sitem ettiler ve orayı terk ettiler. Tabii amcamız çok mahcup oldu.

Kocasının tarafına yüz vermeyen bir kadın diğer hizmetleri ne kadar iyi yaparsa yapsın eşinin gözünde bir mânâ ifade etmez. Bazen de bunun tersi olabilir. Erkek hanımının tarafına yüz vermez. Tabii bu da çok yanlış bir hareket; ama bu durumda kadın sizin gelmenize kocam izin vermiyor diye rahatlıkla söyleyebilir. Ama erkeğin karım bırakmıyor demesi alay konusu olur.

FREKANSA GÖRE SERVİS!


Bir başka olayı esnaf olan bir arkadaşım anlattı: Bir gün bizim hanım dükkana telefon açtı. Gayet yumuşak bir sesle konuştu; “Ahmet Bey ne var ne yok, işler nasıl?” dedi. O yumuşak konuşunca ister istemez ben de yumuşak davrandım, “Sağ olasın canım çok iyiyim!” dedim. “Akşam ne pişireyim?” deyince ben de, “Sen bilirsin ne alayım?” dedim. O da biraz lüks yemek olsun diye pirzola siparişi verdi. Ben de alayım dedim. Sonra düşündüm, bizim hanım böyle yumuşak davranmazdı. Bunda bir iş var! Neyse akşam olup eve gittiğimde baktım ki kayınvalidem bizde! O olaydan birkaç gün sonra dükkanda otururken birdenbire aklıma geldi. Yahu bugün de ben hanımı telefonla arayayım, hatırını sorayım.

Telefonu açtım:
-Hanım nasılsın iyi misin? deyince, o da, “Hiç iyi değilim!” dedi. “Akşam ne yemek var?” deyince, sert bir sesle, “Zıkkımın kökü var anladın mı?” diye cevap verdi. Akşam eve gittim ki annem bizde!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Evlilikte iletişimin altın kuralları Evlilikte iletişimin altın kuralları Icon_minitimeÇarş. 25 Mart 2009, 12:43

'Mutluluk' için 14 öneri

Evlilikte iletişimin altın kuralları Mutluluk
AYŞEGÜL YARAR

Sevmek ve sevilmenin yanına bir de bunların ifade edilmesi eklenmelidir. Sizde eşinizle önerilerimize kulak verebilir, mutluluk için aslında minik adımların yeterli olabildiğini görebilirsiniz.

1. Tebessüm gösterin

Evliliklerde en çok yaşanan sıkıntıların başında eşlerin birbirlerine karşı asık suratlı ve somurtkan bir tavır sergilemeleridir. Asık bir surat, baskılanmış öfke ve sıkıntıların su yüzüne çıkmasına yardımcı olur. Asık bir surat negatif enerji yayar. Evinizi soğuk bir ortama çevirir. Halbuki güleryüz ve tebessüm, muhabbetin kaynağıdır. Muhabbet, bizi mutlu edecek yegâne ilaçtır. Eşinize karşı tebessüm göstermek zor olmasa gerek…

2. Eşinizin ellerinden tutun

El ele tutuşmanın stresi azalttığını biliyor muydunuz? ABD’de evli çiftler üzerinde yapılan bir araştırmada eşlerin birbirlerinin ellerini tutmasının sinirlerin fark edilir bir şekilde gevşemesine sebep olduğu görülmüş. Siz de eşinizin elini tutun. Duygularınızın daha rahat ortaya çıktığını göreceksiniz.

3. Sevdiğinizi sözle ifade edin

Sevgiyi ifade etmek kadınlara oranla erkekler için çok daha zordur. Erkekler sevdiklerini söylemezler. Hanımlar da genelde bundan şikayet eder. Halbuki biz Müslümanlara Peygamber Efendimiz’in (sas), “Mü’min, mü’min kardeşini sevdiğini söylesin.” tavsiyesi vardır. Müslümanlara söylememiz gereken sözleri eşimizden niye esirgeyelim ki? Sevdiğinizi söylemek erkeklere bir şey kaybettirmez…

4. Birlikte dua edin

Eşinizle oturun ve ellerinizi açın, birbiriniz için sesli dua edin. İçinizden geldiği gibi sözcükleri sıralayın. Dua etmek istediğinizden emin değil misiniz? O zaman bunun yerine sahip olduğunuz nimetleri saymayı deneyin. Her gün başınıza gelen üç iyi (büyük ya da küçük) şeyi yazın ve “Bu iyi şey neden gerçekleşti?” diye sorun. Araştırmalar bunu yapanların üç ay sonra ciddi derecede daha mutlu hale geldiklerini gösteriyor. 30 yıl boyunca duanın gücünü araştıran Harvard’lı bilim adamı Dr. Herbert Benson, bütün dua etme biçimlerinin stresi yatıştırdığını, bedeni sakinleştirdiğini ve şifalı bir gevşeme tepkisi uyandırdığını söylüyor. (Ömrünüzü Uzatın, Sally Brown Optimist)

5. Eve gelir gelmez pijamalarınızı giymeyin

İnsanlar, işe ya da bir gezmeye giderken güzel giyiniyor ve süsleniyor. Ama eve gelince hemen rahatlamayı düşünüyor, pijamalarını giyip öyle oturuyor. Bazı eşler neredeyse uzun süre birbirlerini iyi giyimli görmüyor. Eşler, işleri, dostları için giyindikleri, süslendikleri kadar eşleri için giyinip-süslenmiyor. Erkekler, eve gelir-gelmez pijamalarınızı giymeyin. Hanımlar, eşinizin geleceği saatte siz de neden güzel giyinmiyorsunuz?

6. Bayanların doğum gününü, evlilik yıldönümünü unutmayın

Hanımlar, evlilik yıldönümü, doğum günü gibi özel günlerde çok hassastır. Hatta ilk tanıştığınız günü, nişan gününü, evlilik kararını aldığınız günü bile sorabilir. Erkekler genelde özel günleri unutmaya meyillidir. Siz en azından doğum ve evlilik yıldönümünü unutmayın.

7. Sevgi notları bırakın

Eşinizin görebileceği yerlere sevgi notları bırakın. Evde minik kâğıtlara minik sözler yazıp kimsenin ulaşamayacağı (size özel yerler olursa iyi olur) yerlere bu mesajları bırakın. Sevginizi ifade etmek, bu duygunun beslenmesine vesile olacaktır.

8. Gezmeye gidiyormuş gibi giyinin, evde oturun

Eşlerin iyi giyinmesi, süslenmesi ve birbirlerine değer verdiklerini hissettirmeleri çok önemlidir. Ama bugün bu ters işliyor. İş ve arkadaşlar için iyi giyinilirken, eşler birbirlerine bu yönde değer vermezler. Siz de haftada bir gün güzelce giyinin; ama dışarı çıkmayın, evde baş başa vakit geçirin.

9. Emir kipiyle değil rica kipiyle konuşun

Emretmek, bütün konuşmalarda emredici bir üslup kullanmak hitap ettiğimiz kişiyi rencide eder. Bu, eşimizse daha da üzücü olur. Emir kipiyle konuşmak yerine, rica etmeyi denemek size ağır gelmemeli. Bu bizden bir şeyleri alıp götürmez. Bilakis bize daha da saygınlık kazandırır. Üstelik eşimizin bizim gerçekten hayat ortağımız olduğunu göstermiş oluruz.

10. Sabah kahvaltılarını beraber yapın

Evlilik hayatında eşler arasına iş ve çocuklar girdiğinde karı-kocanın görüşmeleri bile neredeyse asgariye iner. Siz bunun için ailenizin birlikte olduğu zaman dilimlerini iyi değerlendirin. Bu zaman dilimlerinden biri de sabah kahvaltılarıdır. Uyku mahmurluğunu yenip, eşinizle biraz da erken kalkıp kahvaltıda muhabbet etme fırsatı bulabilirsiniz.

11. Dışarıda baş başa yemek yiyin, “aynısı evde daha az maliyetli olur” diye düşünmeyin

Özellikle çocuk sahibi olan çiftlerin en önemli sorunlarından biri, kendilerine vakit ayıramamalarıdır. Bütün gün çocukla işle uğraşmak anne ve babayı yorar. Bir saat de olsa çocukları bir yakınınıza emanet edip, eşinizle dışarıda yemek yemek size güç katacaktır. Aslında ihtiyacınız olan, dışarıda yemek yemek değildir. Ama bu size farklı bir ortamda, yalnız konuşabilme, birbirinize vakit ayırma fırsatı verecektir.

12. Eşinizi kapıdan duayla uğurlayın

Özellikle ev hanımları sabah erken kalkmada zorluk yaşıyor ve eşlerini göndermeyi bir vazife addetmiyorsa, bunu bir daha düşünmeliler. Eşinizi kapıdan uğurlamak onun kalbinin bir yarısını evde bırakmasına vesile olur. Hele eşinize, “Biz açlığa dayanırız; ama ateşe dayanamayız. Bize helal rızık getir. Allah işini rast getirsin...” demek onu helal kazanca motive eder.

13. Eşinizin ailesine muhabbetle davranın

Eşlerin birbirlerinin aile yakınlarına söyledikleri hoş olmayan sözler, eşlerin duygularını da etkiler. Sizin hanımınızın amcasına ya da hanımınızın sizin ablanıza ima yollu da olsa söyleyeceği sözler, eşlerin kalplerindeki muhabbeti sarsar. Siz sevginize, başkaları yüzünden zarar vermeyin. Eşinizin ailesine gösterdiğiniz muhabbet, eşinizin size göstereceği muhabbeti de artıracaktır.

14. Hitap ederken güzel sözler kullanın

Eşlerin birbirleri hakkında ima edici, itham edici, yargılayıcı, denetleyici sözler sarf etmesi ve bunun davranışlarla da yapılması hep olumsuz sonuçlar doğurur. Eşlerin birbirine güvenini silip atar. Evlilikte güven kalktığı zaman da huzursuzluk başlar. İtham edici tavırlar, “sen bana göre değilsin” mesajı verir. Bu tavırlar sevgiyi öldürür
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Evlilikte iletişimin altın kuralları Evlilikte iletişimin altın kuralları Icon_minitimePaz 12 Nis. 2009, 08:40

Ayrıca Bakınız ;

Aile içindeki küçük sorunlar büyümeden çözüm arayın >> Tıkla>> https://issizada.yetkin-forum.com/aile-ve-cocuk-f15/aile-icindeki-kucuk-sorunlar-buyumeden-cozum-arayyn-t893.htm

Evlilik problemleri nasıl çözülür? 9 öneri >> Tıkla>>https://issizada.yetkin-forum.com/aile-ve-cocuk-f15/evlilik-problemleri-nasyl-cozulur-9-oneri-t895.htm

Öfkenize yenik düşünce şiddete mi başvuruyorsunuz? >> Tıkla>> https://issizada.yetkin-forum.com/aile-ve-cocuk-f15/ofkenize-yenik-duunce-iddete-mi-bavuruyorsunuz-t912.htm
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org

Evlilikte iletişimin altın kuralları

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ay ve Güneş :: TEMAŞA MEYDANI :: Aile ve Çocuk -

/

forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar