Narko hipnoz ve şiddet içermeyen işkence teknikleriyle kişi, telkinler doğrultusunda konuşturulabiliyor. Hele intikam almasını gerektiren bir hikâyesi varsa, rahatlıkla intihar saldırganı hâline dönüştürülebiliyor.
Kayseri’de 2. Hava ikmal bakım merkezi komutanlığı’nda geçen ay gözaltına alınan astsubaylara uygulanan gayri insani metotlar, tbmm insan hakları komisyonu’na taşındı. Avukat mustafa dokumacı, müvekkili astsubay ali balta’nın hipnoz ve ilaçlı işkenceyle ifade vermeye zorlandığını ileri sürüyor. Olaydan bir haftayı aşkın bir süre sonra, o da 20 dakikalığına görüşebildiği balta, basına da sızdırılan 7 mart tarihli ifadelerini reddediyor. Avukatıyla bitik ve yılgın bir hâldeyken gerçekleşen o kısacık ilk buluşmada, uyandırılarak konuşturulduğunu söylüyor. Acaba bir kişiye, çeşitli tekniklerle bilinci telkine açılarak kurgulanan cümleler söylettirilebilir mi? Beyin baskılanarak hangi sonuçlara ulaşılabilir? Asker kökenli psikiyatri profesörü nevzat tarhan’dan, soruların cevaplarına yönelik aksiyon’a çok ilginç açıklamalar...
- beyni hipnozla ve ilaç vererek etkilemek, istenileni söyletmek ve yaptırmak imkân dâhilinde mi?
Kişiyi bilinçli-uyanıkken anlatamadığı konular hakkında konuşturmak ayrı; onu bir eyleme yönlendirmek ayrı bir olay. Bir defa kişi kendi isteği olmadan normal hipnoza sokulamaz. Ancak bir de ilaçlı hipnoz var. İlaçla bilinç baskısı kayboluyor.
- bu hipnoz türü de aynı etkiye sahip mi?
Tabii ki. Kişi ilacın etkisiyle bastırdığı duyguları, korkuları, düşünceleri, sakladığı bilgileri size anlatmaya başlıyor. Aynı hipnozdaki gibi.
- ilaç artı avantaj sağlıyor mu?
İlaç bu bilgileri almayı daha da kolaylaştırıyor. Buna psikiyatride narko-analiz deniyor. Tedavi ve analiz tekniği olarak kullanılıyor. Damardan ilaç verilerek kişi uyku ve uyanıklık arası bir hâle sokuluyor.
- peki, bu psikiyatride etik bir teknik mi?
Etik, kişiyi analiz tekniği. Pskikoanalizin ilaçla yapılanı. Az ama pratikte kullanılır. Daha ziyade dirençli hastalarda tercih edilir. Hastaya çeşitli telkinler aşılanarak hastalığı tedavi edilebiliyor. Örneğin bilinçaltındaki korkuları yenilebiliyor, kendine güveni artırılabiliyor.
- uçak korkusu yenilebilir mi?
Mümkündür. Bilinç farklılığı oluşturuluyor.
- teşhis ve tedavi amacının dışında tatbik edilmesi de söz konusu, değil mi?
Bu olumlu yönde tıpta kullanılan bölümü. Bunu suç örgütleri, kişi konuşturmak için yasa dışı kullanabilir pekâlâ. Bilgiye ulaşmayla ilgili yasa çıktıktan sonra abd’de gizli servislerce insanların ilaçla konuşturulduğu, birçok maddeler katılarak o kişilerin söylemediği bilgilere ulaşıldığı üzerine kayıtlar var.
- bu amaçla hâlen kullanılmakta mı? Uygulama işkenceye giriyor mu?
Uluslararası af örgütü, bunu insan haklarına aykırı gördüğü için artık yapılamıyor.
- acaba türkiye’de de yapılmış mıdır?
Yasa dışı olarak yapılabilir. Türkiye’deki sistem açık değil. Bilgi edinme yasasından faydalandığınızda, normal evrakların bile bazı bölümleri kapatılarak veriliyor.
- ilaçla konuşturulan kişiye kurgulu sözler ifade ettirilebilir, davranışlar yaptırılabilir mi?
O kişinin çözülmesi, iradesine rağmen ilaçla mümkün. İlaç iradeyi ortadan kaldırıyor. Özgür iradesiz ilaç, telkin ya da hipnozla eylem yaptırılamıyor. İrade şart. Örneğin bir terör kurbanıdır, mağdurudur, yakınları çevreleri ölmüştür, öç-intikam almak istiyordur. Çeşitli kimyasallarla, haplarla cesareti uyandırılır. İdeal suikast ve intihar bombacısı olarak bir yere yönlendirilebilir. Meyilli kişilerin beyni yıkanabilir. Şöyle, toplum hayatından izole edilip uyarısız bırakılıyorlar. Sürekli aynı şey anlatılıyor kendilerine: “yakınların öldü, intikam almamız lazım.” Uyarıcı ilaçlarla kendini güçlü-enerjik hissetmesi sağlanıyor. Cesaret hapı örneğin. Kişi bir müddet sonra o hapla eyleme gidebilir.
- kişi meyilli değil ve özel hikâyesi yok!
O zaman bu işler yaptırılamaz.
- hikâyesinde terörden zarar yok ama psikolojik yapısı itibariyle meyilliyse…
Hasan sabbah bunu yapmış ortaçağ’da. Kuzey iran’daki kimsenin giremediği alamut kalesi’nde. Haşhaş tarikatı kurmuş. Yapay bir cennet hâli oluşturmuş. Haşhaşın verdiği rahatlıkla insanlar, öldükten sonra böyle bir hayata kavuşacakları telkin edilerek suikasta gönderilmiş.
- kişiye normal ya da ilaçlı hipnozda, bazı ifadelerin söylettirilebilir mi? “müdürünün bilgisayarına girdim, şu mesajı attım” gibi…
Yapmadığı bir şeyi anlattırma ya da konuşturmada işkence yöntemleri kullanılıyor. Beyin yıkanıyor.
- nasıl oluyor bu?
Kişi 15 gün uyaransız bırakılıyor. Ses yok, ışık yok, gürültü yok; gece gündüz yok. Bir odada kalıyor, sadece su veriliyor. Kişide saat kavramı kayboluyor. Şizofrenik tepkiler ortaya çıkıyor. Bir tür ruhsal acı çekiyor. O anda kişi kurtulabileceği her telkine evet demeye hazır. Şunu dersen seni çıkaracağız tarzında. Ya da beyin yıkamada, işkence odalarında aşırı işkence altında 24 saat tutuluyor. Uyuyamıyor. 15 gün uykusuz kalındığında beynin kimyası bozuluyor. Oradan kurtulabilmek için kişi her şeyi yapabilir hâle geliyor. 15 gün süren fiziksel şiddet içermeyen uykusuz ya da uyaransız bırakma durumunda beyin baskı altına alınıyor.
- ilaç var mı bu süreçte?
Bu arada kişiyi uyutmayan ilaçlar verilebilir. Hem karanlıkta, hem de uyumuyor örneğin. Yalancı şizofreni olmasını hızlandırır bu. Ectazy gibi uyarıcı ilaçlar verilebilir.
Normal hipnozda kişiye yarın bana 4’te telefon et diyorsun. İçinden gelen bir dürtüyle o saat sizi telefonla arıyor o kişi. İlaçlı hipnozda istenileni söyletme teorik olarak mümkün. Ancak herkese yaptırılamıyor. Mağdur durumda bırakılır, işkenceler yapılır, çaresiz kalır kişi. Yüzde yüz garanti değil ama. Az önce anlattığım teknikler uygulanırsa kişi 15 güne bile kalmadan her söyleneni ifade eder hâle geliyor. Şunu söyleyeceksin diye 24 saat aynı şey tekrarlatılır kişiye. O hâlde kişi kendisine binlerce defa telkin edilen sözü papağan gibi tekrarlayabilir. Çok komplike olmayan, yorum gerektirmeyen bir konu ezberletilir ve anlattırılabilir.
- kayseri’deki olay da böyle yapılabilir o
Zaman…
O olayı bilmek ve incelemek lazım. Neyi söylemiş, kaç parçadan oluşuyor, hangi konular konuşulmuş. Bunları görmeden değerlendirmek doğru değil. O kişinin bir bilirkişi muayenesine gitmesi gerekir. Kan örneğine bakılarak toksik madde aranır.
- kişide belirttiğiniz işkencenin yapılıp yapılmadığı fiziksel ya da psikolojik muayenede ortaya çıkabilir mi?
Uyuşturucu ya da uyarıcı maddelerin kanda örneği çıkar. Bir hafta 10 gün içinde test yapılırsa eğer. Saçında 2-6 ay sonra dahi belirlenebilir.
- bu uygulamaya maruz kişiye normal hipnoz yaptırılırsa bilirkişi nezaretinde, o yaşadığı işkence anlarını hatırlayıp anlatabilir mi?
Kişi istiyorsa önceki yaşadıklarını, bilinçdışı olsa bile beyni kaydettiği için anlatıp ifade edebilir. Hatta etik sınırlar içinde narko analizle de konuşturulabilir. Yine de yüzde yüz değil tabii ki. Kişi önce kan tahlili ve saçta madde araştırmasından, toksik aramadan geçirilir. O kişide psikiyatrik bozukluk var mı ona bakılır. Depresyon, stres bozukluğu gibi. Kişinin hastanede gözlemlenmesi gerekir.
- kişiye narko analiz yapılmadığı sonradan öğrenilemez mi?
Mahkemeden bu talep edilebilir. Bilirkişi inceler. Yapıldığı hâlde de bazen çıkmayabilir.
- insanı hem konuşturmada, hem de istenileni söylemeye mecbur bırakmada çok ileri, henüz yeni kullanıma giren teknikler var mıdır?
Bilimsel kongrelere yansımayan bazı elektromanyetik tıp bilgileri var.
- beynin elektrik aktivitesiyle ilgili durum normal psikiyatride bile yeni kabul görüyor bildiğim kadarıyla…
Beynimiz elektriksel ve kimyasal aktiviteyle çalışan organ. Beynin ürettiği dalgalar var. Anlamlı dalgalar bunlar. Anlamları çözülmeye başladı artık. Radyo frekansıyla beyindeki dalgaları düzeltme ve değiştirme tedavi yöntemi olarak kullanılabilir. Fda’nın onayladığı bir tedavide kişiye kulaklarından 9 voltluk uyarı veriliyor, beyin kabuğunda değişlikler yapılarak depresyon, uykusuzluk ve ağılara faydası oluyor. Beyne elektriksel uyarı verilerek beyinde kimyasal değişiklik yapıp hastalığı tedavi ediyor. Ayrıca manyetik uyarılarla beyinde doku akımı oluşturuluyor. Tedavide faydalanılıyor.
- elektrik ve manyetik tedavi farklı mı?
Bir yerde elektrik varsa manyetik alan da oluşuyor. Manyetikte dışarıdan akım verilmiyor beyne. Beyindeki polarizasyon değiştiriliyor, iyonların kutuplaşması değişiyor. Beyin dalgalarının düzenlendiği neuro-biyofeedback ise bilimsel bir metot. Ama uygun yerde uygun hastaya kullanılmalı. Beynin ürettiği dalgaların veri tabanı oluşturuldu.
- beynin kimyasal ya da elektromanyetik yapıları ve bozulmaları birbiriyle ilişkili mi?
Beynin bir hücresinden diğer hücresine bilgi ve enerji akışı kimyasal; hücrenin içindeki bilgi akışı ise elektriksel üretiyle oluyor. Elektriksel ve kimyasal üreti birlikte oluyor. İlaçlar kimyasalları etkiliyor. Yüksek dozda elektrik verildiğinde beyin taranıyor. Tarlayı nadasa sürmedeki gibi.
- beynin elektromanyetik sisteminde yapılabilecek şeyler var mı?
Elektromanyetik uyarıyla kişileri tuşlarla yönetir gibi etkilemek mümkün değil. Maymun ve farelerdeki hayvan deneylerinde beynine implant yerleştiriliyor. Uzaktan mikro dalgalarla ya da radyo frekansıyla dur-yap komutları karşılık buluyor. Hayvanlarda saldırganlık tetikleniyor. Komplike şeyler yaptırılamıyor ama. Beyne parça yerleştirmeden uzaktan beyne mikro dalga vererek, tamamen yer algısı bozulabiliyor ancak. Burası neresi, ben neredeyim? Şaşkınlık hâli. Bunun için askerler komuta merkezlerini elektromanyetik korumaya alıyorlar. Savaşlarda elektromanyetik dalgalarla komutanların yanlış karar vermeleri sağlanabilir. Komuta merkezleri yer altında ve izolasyonludur.
- sivilde bir kişiye bu uygulanamaz mı
İstendiğinde?
Kişiyi bir odaya, hücreye alır, elektromanyetik dalgalar vererek zaman ve yer algısını bozabilirsiniz. Bu testte çıkmaz. Kimliğini karıştırma, burası neresi, ben neredeyim hâlleri…
- peki elektro manyetikle beyin baskı altına alınabilir mi?
Bunu yaptığınızda kişiyi gözden çıkarmak gerekiyor. Hem ilaç vereceksin, hem de elektromanyetik uygulama yapacaksın! Kalp durması olabiliyor. Bilimsel açıdan böyle bir tedavi yok. Ama işkence amacıyla kişiye hiç dokunmadan bu ikisi yasadışı uygulamalarda söz konusu. 15 günlük tecridin yaptığını üç günde elde edersin. Elektro manyetik ve ilaç beraber olursa. Kişi günlerce uyutulmadığında akıl sağlığı bozulabilir. Telkine açık hâle gelebilir. Kalp beyin damarlarında sorun yaşanabilir.
- narko analizde kişi uyuyor mu?
Tam uyumuyor. Etrafta olup bitenleri hatırlamıyor ama konuşuyor. Sorulara cevap veriyor. Farklı bilinç durumu deniyor buna. Telkine açık hâle geliyor. Çabuk kabul etme eğiliminde ise kısa sürüyor. Değilse, işkenceyle direnci kırılıp öyle kabul ettiriliyor.
Orada kötü muamele vardır o zaman. Uykuya meyilliyse, o kişide mutlaka toksik madde araştırması yapılmalı. Bilirkişinin muayene edip adli tıpa yönlendirmesi gerekiyor. Uyku yoksunluğunda beyin yorulur ve kontrolsüz davranışlar başlar.
- hafıza, öğrenme ve konuşma merkezini direkt komutlandırma mümkün mü?
Hepsi araştırma safhasında. Biyolojik bilgiyi dijital bilgiye çevirebilir miyiz düşüncesi… kesin bilgi yok. Biyo-mühendisliğin yapay zekâ çalışmalarıyla ilgili.
- belki uygulamaya geçmemiştir ama klasik tedaviye yaklaşan rutine inme noktasına gelen farklı uygulamalar var mıdır? Daha başlamadı ama belki uygulanıyordur bir yerlerde?
İlaç üzerinde çalışılıyor. Kişinin bilinçlilik durumunu değiştirmeye yönelik. Nano teknolojiyle geliştirilen ilaçlar, mikro robotlar o kişinin belli bir dokusuna girerek değiştirecek, oradaki hasarı tamir edecek. Gen taşıyıcısı bulunmaya çalışılıyor. Nano teknolojiyle elektromanyetik teknolojinin nöropsikiyatride geleceği var. Düşünce teknolojisi olarak geçiyor
Astsubay balta'ya narko hipnoz mu uygulandı? ( Aksiyon )
Anasayfa 
Video Bölümü 
] 
Konu: Astsubay balta'ya narko hipnoz mu uygulandı? ( Aksiyon ) 
Salı 28 Nis. 2009, 14:42
