Ay ve Güneş
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Ay ve Güneş

/

 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  Video BölümüVideo Bölümü  
SIK KULLANILAN BÖLÜMLER
Tıkla Dinle Kutucukları & Maneviyat& Aşk ve Sevgi & Lakırdı Ovası & SEYR-i ALEM & DİVAN-I EDEBİYAT
GİTMEK İSTEDİĞİNİZ BÖLÜMÜN İSMİ ÜZERİNE TIKLAYIN
EN SON GÖNDERİLEN 10 MESAJ
Konu Yazan GöndermeTarihi
Salı 05 Şub. 2019, 11:07
Cuma 25 Ocak 2019, 12:06
Salı 04 Ara. 2018, 09:09
C.tesi 17 Şub. 2018, 10:29
C.tesi 17 Şub. 2018, 10:26
C.tesi 17 Haz. 2017, 13:04
Perş. 25 Mayıs 2017, 09:45
Cuma 12 Mayıs 2017, 09:58
Cuma 12 Mayıs 2017, 09:56
Perş. 04 Mayıs 2017, 09:33

27 nisan'dan sonra erken Seçime gidilmeseydi Darbe gelebilirdi ( Aksiyon )

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: 27 nisan'dan sonra erken Seçime gidilmeseydi Darbe gelebilirdi ( Aksiyon ) 27 nisan'dan sonra erken Seçime gidilmeseydi Darbe gelebilirdi  ( Aksiyon ) Icon_minitimeSalı 28 Nis. 2009, 15:38


27 nisan'dan sonra erken Seçime gidilmeseydi Darbe gelebilirdi
28 şubat döneminde batı çalışma grubu hakkındaki açıklamalarıyla dikkat çeken hasan celal güzel’e göre, 27 nisan da bir darbe girişimiydi. E-muhtıraya dik durularak cevap verilmesi, erken seçime gidilmesi ve ‘yüzde 47 oy’ bütün planları bozdu.
27 nisan'dan sonra erken Seçime gidilmeseydi Darbe gelebilirdi  ( Aksiyon ) 34
Abdullah gül, cumhurbaşkanı adayı idi. Hükûmet-genelkurmay ilişkileri hassas bir dengede gidiyordu. Ancak gül’ün cumhurbaşkanlığını istemeyen bazı güçler harekete geçmişti. Askeri kışkırtan yayınlar uzun süredir dikkat çekiyordu.

27 nisan günü akşam saatlerinde ankara’daki gazete bürolarında bir hareketlenme oldu. Bazı savunma muhabirlerine telefon edilerek genelkurmay başkanlığı internet sitesine bir açıklama konacağı haber verildi. Olağanüstü gecenin ilk fişeği televizyon kanallarından geçen altyazılardı. Nitekim bir süre sonra tarihe 27 nisan (2007) e-muhtırası olarak geçen açıklama (saat 23.17) yapıldı.

Genelkurmay başkanı yaşar büyükanıt’ın imzası olmayan bildiri, ülkenin gündemine bomba gibi düştü.

Kimilerine göre, genelkurmay başkanı’nın haberi olmadan böyle bir açıklama yapılamazdı. Başbakan erdoğan evindeydi. Apar topar başbakanlık’a gelirken bakanları ve kurmaylarına da haber verdi. En uzun gece başlamıştı.

Hükûmet ne yapacaktı? Daha önceki muhtıralarda olduğu gibi istifa mı edecekti? Bütün ülke ve bildiriyi web sayfasına koyanlar, nefesini tutmuş bekliyordu. Erdoğan, kurmayları ile uzun süren bir değerlendirme yaptı, devletin önemli kurumları ile telefon görüşmeleri gerçekleştirildi. Sonunda karar verildi. Başbakan, “diklenmeden dik duracağız.” Diye özetlediği tavrı aldı. Hükûmet, bildiriye karşı bildiri ile cevap vermeye hazırlanıyordu. Metin kaleme alındı. Birkaç noktası düzeltildi, eklemeler yapıldı. Başbakan erdoğan son şeklini verdi.

Cevap nasıl açıklanacaktı? Başbakanlık’ın web sayfasına koyalım diyenler oldu. Basın toplantısı yapalım teklifinde bulunanlar da... Hükûmetin cevabını bir bakanın okumasına karar verildi. Birkaç bakanın ismi geçti; sonunda hükûmet sözcüsü cemil çiçek’te karar kılındı. Yeri de başbakanlık olarak tespit edildi. Gecenin geç saatlerine kadar süren çalışma noktalanmıştı. Cemil çiçek, hükûmet adına başbakanlık’ta açıklama yapacağını basın kuruluşlarına duyurdu.

Bütün türkiye, dikkatlerini bu sefer hükûmete çevirdi. Ak parti hükûmeti, türk siyasi tarihine geçecek dik bir duruş sergiledi. Başbakan erdoğan, şapkasını alıp gitmedi. Hükûmet, orduya anayasadaki yerini hatırlattı. E-muhtıra amacına ulaşamadı. Süreç, abdullah gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesi ile noktalandı.

28 şubat döneminde batı çalışma grubu hakkındaki açıklamaları ile dikkat çeken hasan celal güzel’e göre, 27 nisan bir darbe teşebbüsüydü. Bildiriyi hazırlayanlar açıkça hükûmeti karşılarına almış ve bir muhtıra vermişlerdi; ancak yarıda kalmış bir teşebbüstü, bir arka planı yoktu, acele hazırlanmıştı.

Hükûmet bildiriye bildiri ile karşı çıktı, hemen seçim kararı alındı. Başbakan erdoğan’ın tarihe geçen duruşu olmasaydı ne olurdu? Askerdeki gelişmeleri yakından izleyen hasan celal güzel, net konuşuyor: “hükûmet bildiriyi görmese, seçime de gidilmeseydi, başbakan gözünü kapayıp aldırmasaydı o zaman darbe olurdu, tanklar sokağa çıkardı.”

Güzel, “üstelik bu sefer müdahale, 28 şubat modeli gibi olmayacaktı.” Diyor. Eski genelkurmay başkanı ismail hakkı karadayı’nın internet sitelerine düşen ses kaydına dikkat çeken güzel, “karadayı ‘halk cahil’ derken, bir yandan da ‘25 sene askerin hâkimiyeti lazım’ diyor. Bu zihniyete sahip bir darbe gelirdi.” Diye konuşuyor.

22 temmuz seçimlerinde halk planları bozdu. Güzel’e göre, ak parti yüzde 47 oy alıp gül yeniden aday yapılınca darbe heveslileri ve askeri sürece sokmak isteyenler yine ciddi şekilde planlar yaptı. Gül’ü yukarı çıkarmak istemiyorlardı; ama hükûmet de gelişmelerin farkındaydı. Başbakan, büyükanıt ile görüştü ve ikna etti.

27 nisan bildirisi öncesi

Türkiye’de bütün cumhurbaşkanlığı seçimleri sancılı geçti. Ahmet necdet sezer’in görev süresi dolduktan sonra yerine kim gelecekti? Bir iddiaya göre, başbakan’ın aklında birkaç isim vardı ve bunlardan birini genelkurmay başkanı’na aktarmıştı. Büyükanıt bu isimden memnuniyet duydu. O günlerde yapacağı konuşma merakla bekleniyordu. Bazı gazeteler genelkurmay başkanı’nın süreç içinde alenen belirleyici olması için âdeta bir kampanya yürütüyordu. Büyükanıt, beklentilerin aksine nisandaki konuşmasını son derece hukuki bir zemine oturttu. Ergenekon soruşturmasında kısmen açığa çıkan bazı odaklar, büyükanıt’ın konuşmasından da memnun kalmadı. Ak parti içinde aday tartışmaları devam ediyordu ve partide güçlü bir kanat abdullah gül’ün cumhurbaşkanı olmasını istiyordu. Başbakan’ın gönlünden geçen de gül’dü. Neticede gül’ün adaylığını ilan etti ve birkaç gün sonra da 27 nisan bildirisi geldi.

Erdoğan’ı âdeta şoke eden bildiri nasıl hazırlandı? Ankara’da neler oldu? 27 nisan sürecini çok yakından izleyen eski bakanlardan hasan celal güzel, o kritik günleri şöyle anlatıyor: “benim istihbaratım, başlangıçta böyle bir muhtıranın verileceğinden ne başbuğ’un ne de büyükanıt’ın haberi vardı. Son derece acemice hazırlanmış bir bildiriydi. Çocukların ilahi okuması gibi garip gerekçeler vardı.”

Muhtıra ile gül’ün çankaya’ya çıkmasına mâni olmak istendi. Muhtıraya muhatap olan başbakan erdoğan ise süreci iyi yönetti. Güzel, erdoğan’ın adımlarını şöyle anlatıyor: “birincisi, büyükanıt’ın hilmi özkök çizgisine yaklaştığını gördü. Çırağan’da bir görüşme yaptı. İkincisi, bakanlar kurulu’nda ‘eğer biz bu kadar oyla bu muhtırayı hiçbir şey söylemeden yutarsak o zaman bizim devam etmemiz söz konusu olmaz’ düşüncesi ağır bastı. Üçüncüsü, benim de aldığım istihbarat şuydu; muhtıra bir reaksiyon üzerine, oldu da bitti maşallah diye hazırlanmıştı. 2003’ten bu yana hazırlanan darbe teşebbüslerine benzer köklü bir teşebbüs ellerinde hazır değildi. Yani diğerleri gibi ben muhtırayı yayınlıyorum, uymadın veya ters cevap verdin, ben tankları yürütürüm diye o sırada öyle bir plan yoktu. Hükûmet de bunu öğrendi.”

Hasan celal güzel, hükûmetin bildiriye sessiz kalmamasını türk demokrasisi açısından çok önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriyor: “sonuçta güzel hazırlanmış, hayli sert bir cevap verildi. Yalnız cevapta da siz kim oluyorsunuz, sizi atar tutarız diye bir sertlik yoktu. Cevap sertti ama sadece hukuki durumu aksettiren bir cevaptı. Bu da doğru ve reelpolitiğe uygundu. Dolayısı ile karşı taraf hükûmetin bu reaksiyonundan hoşlanmadı ama buna karşılık hükûmetin ilave bir reaksiyon göstermediğini de gördü.”

Hasan celal güzel, seçim kararı alınmasını da önemli buluyor: “e-muhtıranın kapanmasının en büyük sebeplerinden biri, başbakan’ın genelkurmay başkanı ile konuşması ve onu teskin etmesidir. Ancak taviz vermemiştir. İkincisi, bu arada erken seçim kararı alınmıştır. Anayasa mahkemesi 367 cinayetini işlemiştir. Net bir şekilde söylenmez ama seçimden sonra belki de abdullah gül aday gösterilmeyecekti. Bunun üzerine seçime herhangi bir darbe tehdidi olmadan gidildi. Ak parti’nin oyu yüzde 40 civarındaydı. Halk bir kere daha sağduyusunu gösterdi ve 22 temmuz’da yüzde 47 ile bütün planları bozdu.”

Son yarım kalmış darbenin üstünden sadece iki yıl geçti. Peki, yine bu tür planlar olabilir mi? Hasan celal güzel, tereddütsüz cevap veriyor: “bu tehlike hâlâ geçmiş değil. Türkiye’de hâlâ darbe ihtimali vardır. Hâlâ darbe heveslileri var ve belirli güçler fırsat kolluyor.”

Güzel, darbelerin nasıl önleneceğinin formülünü ise şöyle veriyor: “hukuku kuvvetlendirerek, demokrasiyi güçlendirerek darbeler önlenebilir.” Tecrübeli siyaset adamına göre, ergenekon operasyonu sonuca ulaşır ve darbeciler yargılanırsa, asker meşru sınırları içine çekilir. Askerî akademilerde yıllarca ders verdiğini ve başbakanlık müsteşarlığı süresince komutanlarla muhatap olduğunu anlatan güzel, “bizim askerimiz ortadoğu ve güney amerika’daki diktatörlere benzemez. Hukuka çok saygılıdır, türkiye’de hukukun geçerli olduğunu görürlerse, bağımsız yargının darbecilerin üzerine gittiğini ve sonuç aldığını görmeye başlarlarsa meşruiyet çerçevesine çekilebilirler, gerekli kaşımalara prim verilmez. Kaşımalar da olmaz.” Diyor.




Niyetleri binlerce kişiyi sallandırmaktı

Süleyman Demirel, şimdi normal hâlinde artık. Ben 12 eylül’de görevimden neden alındım biliyor musunuz? Demirel’in evini ziyaretten... Şuna pişmanım; onu demokrat zannettiğime.

Ergenekon ikinci iddianamesi, bal gibi darbe soruşturmasıdır. Baştan itibaren darbe soruşturması olması lazımdı. Bu, hükûmete ve anayasaya karşı suç meselesidir. Şimdi yapmaları gereken, hilmi özkök paşa’yı davettir. Sinyal verip duruyor, benim ifademi alın diyor. Büyükanıt da öyle şeyler söyledi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org

27 nisan'dan sonra erken Seçime gidilmeseydi Darbe gelebilirdi ( Aksiyon )

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ay ve Güneş :: DÜNYA VE ÜLKEMİZDE YAŞAM :: GAZETE YAZILARI ve YAZARLARI :: Aksiyon Dergisi Yazıları -

/

forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar