Yazar : İskender Pala Fiyat : 6,50.-YTL. Basım Yılı : 01/1999 Sayfa : 100 Isbn : 975–8950–38–X
Bir bütün idim ben Leylâ ile. Sense Leylâ’yım diyorsun. Sen Leylâ isen eğer; beni yakmaya hayalin yeter, takatim yok sana kavuşmaya. Varlığı olmayan bir zerreye aynadan ne fayda? Canım gideli hayli zamandır, cismindeki bir başka candır; bir özge candır. Sensin beni benden ayıran, uzaklaştıran. Ben yokum, senin tecellin var. Vuslatının ağır yükünü kaldıramam ki. Önceleri sen vardın, şimdi ben yok oldum. Manevi dünyamda dostum daima sensin. Dış görünüşe değer verme bahsi ortadan kalktı artık. Gönül çok önceleri sana koştu canım seninle gitti. Şimdiki canım Leylâ’ya değil, Mevlâ’ya yönelik. Bir’lik yolunda seninle olmam, yanarım. Şimdi, gözümün nuru, gönlümün aydınlığı!.. Ben maskaralığa nam salmışım nam salmışım bari sen bu yola girme. İçinden çıkma namus perdesinin. Mecnun olan benim; bana yaraşır delilik, kınamışlık. Şimdi git, aşk töresini, âşıklık geleneğini, maşuk gidişatını bozma. Gir şimdi, ey vefalı! Açtırma kötü söz arayanların dudaklarını; sakız verme dedikodu arayanların ağızlarına. Beni aramaya çıktığını âleme bildirip deliliğine ferman yazdırma. Kimse seni burada görmeden git. Ben ki varım; sen içimdesin, bunu bil!..
Arkadaşlar herkese tavsiye ederim aşkın gerçek anlamını öğrenmeniz için..
karinca
Yaş : 33
Kayıt tarihi : 11/01/09
Mesaj Sayısı : 29
Nerden : kayseri
İş/Hobiler : Lakap :
Mecnun ruhunu Allah'a yöneltti,başını da Kabe'nin eşiğine koydu ve yakarmaya başladı :
-Ey yücelerden yücelerin kıblesi Kabe!Ey İlahi yakınlık cevherinin sandığı!Ey aşkın galeyanıyla bağrına "Kara taş "ı vuran ve gözünden Zemzem ağlayan Ka'be!..Ey içindeki aşkı gizlemek için karalar giyinmiş olan Peygamber otağı!Ey ilahi aşkın ayak izleriyle şeref bulan!Billlahi,bana o kadar yakınsın ve sana o kadar benziyorum ki,Peygamber'i seven dostlar aşkına söyle,kime aşıksın?..Söyle bana,ben en uygun yoldaşım sana.aşkın bereketini elde ettiğindendir,insanların seni kıble edinmesi,bilirim.Yine bilirim ki makbil-i has oldun bu yüzden.Şimdi ben sana benzemeye çalışsam cüretkar mı davranmış olurum söyle bana?..
Rabbim!Kainatı yaratan ve onu düzene koyan Rabbim!..En küçük canlıları dahi bile tertip üzere yaşatıp hepsinin rızkını veren ve hiçbir gün hiçbirini unutmayan Rabbim!..Ey evvelkilerinve sonrakilerin yegane sığınağı,Cennet ile Cehennem'in;Kudüs ile Harem'in;Kabe ile Zemzem'in Rabbi.Ey doğunun ve batının,güneyin ve kuzeyin yegane sahibi yüce Allah!..Ey herkesin Kendisi'ne muhtaç olup da kimseye ihtiyacı olmayan!..Ey noksandan,kusurdan ve ayıptan münezzeh olan ulu Allah'ım.Benim rızkım ve ruhumun gıdasını aşıktan eyle.Şu aşkla dolu ulu mabet hakkı için,güneş doğup battıkça bana aşk derdi ver.Dünya ile birlikte var olan şu Ka'be'nin temelleri gibi aşk binasının temellerini de benim gönlümde daim eyle.Her lahza,her an,her zaman aşk ile çoşkumu arttır,özlemimi çoğalt.Aşk belasıyla beni içli dışlı eyle ve bir an olsun beni o beladan ayırma;acı var oldukça beladan yüz çevirtme.yalvardıkça ben belanın acısıyla,sen ayrık belalar vererek o acıyı unuttur.bu duamı kabul eyle ey Kimsesizler Kimsesi!Amin ey muratlar muradı;amin Rahman ve Rahim olan kerem sahibi,amin,amin!..
mcnn38
Admin
Yaş : 44
Kayıt tarihi : 04/09/08
Mesaj Sayısı : 1871
Nerden : Geliyon
İş/Hobiler : Yaşamak
Lakap : GARİB
Mecnun ruhunu Allah'a yöneltti,başını da Kabe'nin eşiğine koydu ve yakarmaya başladı :
-Ey yücelerden yücelerin kıblesi Kabe!Ey İlahi yakınlık cevherinin sandığı!Ey aşkın galeyanıyla bağrına "Kara taş "ı vuran ve gözünden Zemzem ağlayan Ka'be!..Ey içindeki aşkı gizlemek için karalar giyinmiş olan Peygamber otağı!Ey ilahi aşkın ayak izleriyle şeref bulan!Billlahi,bana o kadar yakınsın ve sana o kadar benziyorum ki,Peygamber'i seven dostlar aşkına söyle,kime aşıksın?..Söyle bana,ben en uygun yoldaşım sana.aşkın bereketini elde ettiğindendir,insanların seni kıble edinmesi,bilirim.Yine bilirim ki makbil-i has oldun bu yüzden.Şimdi ben sana benzemeye çalışsam cüretkar mı davranmış olurum söyle bana?..
Rabbim!Kainatı yaratan ve onu düzene koyan Rabbim!..En küçük canlıları dahi bile tertip üzere yaşatıp hepsinin rızkını veren ve hiçbir gün hiçbirini unutmayan Rabbim!..Ey evvelkilerinve sonrakilerin yegane sığınağı,Cennet ile Cehennem'in;Kudüs ile Harem'in;Kabe ile Zemzem'in Rabbi.Ey doğunun ve batının,güneyin ve kuzeyin yegane sahibi yüce Allah!..Ey herkesin Kendisi'ne muhtaç olup da kimseye ihtiyacı olmayan!..Ey noksandan,kusurdan ve ayıptan münezzeh olan ulu Allah'ım.Benim rızkım ve ruhumun gıdasını aşıktan eyle.Şu aşkla dolu ulu mabet hakkı için,güneş doğup battıkça bana aşk derdi ver.Dünya ile birlikte var olan şu Ka'be'nin temelleri gibi aşk binasının temellerini de benim gönlümde daim eyle.Her lahza,her an,her zaman aşk ile çoşkumu arttır,özlemimi çoğalt.Aşk belasıyla beni içli dışlı eyle ve bir an olsun beni o beladan ayırma;acı var oldukça beladan yüz çevirtme.yalvardıkça ben belanın acısıyla,sen ayrık belalar vererek o acıyı unuttur.bu duamı kabul eyle ey Kimsesizler Kimsesi!Amin ey muratlar muradı;amin Rahman ve Rahim olan kerem sahibi,amin,amin!..
nicedir bende eklemek isitiyordum bu dua'yı ,
Bu arada sen yazmamışın bari ben yazam bu duayı "mecnun"un nerede ve hangi olaydan sonra yaptığını :
Mecnun'un babası oğlunun gözleri önunde erimesi karşısında daha fazla dayanamaz ve Leyla'yı istemeye gider.Oturup konuşurlar bir müddet Leyla'nın babası ile söz Leyla'yı istemeye gelince,Leyla'nın babası der ki; Senin oğlun hastadır, halk onun aklını yitirdiğinden ,deliliğinden bahseder.Sen önce oğlunu iyi et gel elbet kızımı senin oğlundan daha ii kime verebilirim ki...!
Mecnun'un babası biraz sevinç yer yer umutlarla oğlunun yanına gitmiş.Ey oğul bak istediğin olacak verecekler Leyla'yı sana, ama bir şartları var toparla artık kendini, demiş. Maalesef düşündüğünüz gibi olmamış Mecnun, Leyla'nın aşkıyla kaybettiği aklını bulamamış ölesiye sevdiği için bile..
Babası Mecnun'u doktor doktor,hoca hoca gezdirmiş ama ne fayda hiçbiri kendine getirememiş efsanevi aşığı. Sonra bigün babasına demişler ki Kabe'ye götür Mecnun'u. Orada bütün dualar kabul olur hastalıklarıda belki şifa bulur.
Babası almış gözbebeğini, gözünün önünde eriyen yiğidini ve Kabe'ya gitmiş. Çok az bi mesafe kalmış ki yetişmelerine Mecnun babasından önce davranıp atlamış atından ve koşa koşa gitmiş karalara bürünmüş sevgiliye.Öpüp koklamaya, gözyaşı ile sulamaya başlamış Peygamberler otağını. Ve işte yukarıda okuduğunuz dua yı etmiş.
Bunu gören babası anlamış Mecnun'un aşkının da aklınında artık bi tedavisinin olamayacağını ve oğlunu alıp geri dönmek için yola çıkmış.Dönüş sırasında, Mecnun'un "Leyla Leylaaa" diye yakarışlarına cevap gelmiş dağlardan.Ama bu garip aşık ne bilsin bunun yankılanan kendi sesi olduğunu.İşte demiş işte,benim halimden anlayacak biri var orada ve atlamış atından, dağlara doğru koşmaya başlamış.Babası yaşlı gözlerle bakmış arkasından. Bu oğlunu belkide son görüşü imiş...
(Evet arkadaşlar benim eksik kırık cümlelerim yerine tüm bu anlatılanları işin erbabından dinlemek isterseniz bu kitabı almalısınız . Hatta kitabı alırsanız Mecnun'un savaş sırasında ki duasını ve bir de babasının ölümünü duyduğunda ki bedduasını okurken çok dikkat edin.)