Ergenekon dekadanlarına hatırlatmalar

Tuncay Güney "Ergenekon bir projeydi, işkence altında aldılar ifademi" diyor.
"Ergenekon'un temeli sayılan emniyette verdiğim ifadeler geçersizdir. Devlet beni kullandı" diye de ekliyor.

Malum çevreler derhal harekete geçti.

Ergenekon davasının Tuncay Güney'in 2001 yılında emniyette verdiği ifadelere dayandığı, onun ifadeleriyle operasyonun başladığı, şimdiyse her şeyin bir "proje" olduğunun anlaşıldığı ve iddiaların çöktüğü propagandası yapıyorlar.

İadeiitibar replikleri havada uçuşuyor.

Ergenekon'un siyaset ve medya dekadanlarına hatırlatırım:

1- Hiçbir dava ve hiçbir ceza, savcı ve mahkeme önünde doğrulanmamış kişi beyanına dayanmaz.
Soruşturma delillerle kucaklaşmadığı sürece kovuşturmaya dönüşmez.

Tuncay Güney tanık değil, Ergenekon sanığıdır. Savcı ve mahkeme tarafından ifadesi de alınmamıştır.

2- Güney Kanada makamları dahil hiçbir adli makama resmi ifade vermeye neden yanaşmıyor?

Ergenekon mahkemesi doğal olarak Tuncay Güney'in beyanlarını karara zaten esas almayacaktır.
Kaldı ki davada Güney'in ifadelerinin etkisi hiç olmamıştır.

3- 2001 yılındaki şaibeli emniyet ifadesiyle 2007 yılında operasyon yapılmaz.

Soruşturmanın başlangıcı olan Ümraniye'deki 27 adet el bombasını Tuncay Güney mi koydu?

O bombalar ve sonraki safhalarda ele geçen silah ve mühimmatlar Johnny Walker kapağı mı?

İşçi Partisi'nde devletler arasında savaş çıkartacak mahremiyette belgeler, Ergün Poyraz'da adeta Genelkurmay arşivi, Fikret Emek'te Kanas, Poyrazköy'de İlker Başbuğ'un "borular"ı, sadece 1. iddianameye intikal eden 39 el bombası, 11 kg C-3, 21 TNT kalıbı, 3 adet uzun namlulu tüfek, 1074 mermi...

Bunlar sadece 1. iddianamedekiler...

4- Ergenekon soruşturmasından önce MİT'in 2003 ve 2006'da Başbakanlık ve Genelkurmay'a ilettiği Ergenekon raporu Tuncay Güney'in beyanlarına değil, Piyade Kur. Yüzbaşı'nın ihbar mektubuna, örgütsel dokümanlara, Ergenekon Yeniden Yapılanma-Analiz ve Lobi dokümanına dayanıyordu.

5- Sanıklardan ele geçen binlerce sayfa Ergenekon dokümanının pek çoğunda bulunan 'TSK bünyesinde faaliyet gösteren Ergenekon' tabirini Tuncay Güney mi uydurdu?

6- Ergenekon sanığı emekli Deniz Binbaşı Erol Mütercimler'e göre derin devlet Ergenekon denilen bir yapılanmaydı. Ona, emekli Tümg. Memduh Ünlütürk, "Ben de Ergenekon'un üyesiyim. Ergenekon Türkiye'de bütün kurumların üstündedir. Bunun içinde subaylar var, emniyetçiler var, profesörler var, gazeteciler var, işadamları var, sıradan insanlar var. Bugün çeteler dediğimiz bu küçük birimler var
ya, işte bu birimler Ergenekon'un içinde birer bölüm" demişti.

Şeytani derin şebeke bulunuyor

Mütercimler duyduklarına inanamayınca Ora. Kemal Kayacan'dan "İnanmazsan aptallık edersin" cevabını almıştı.

7- İP Genel Başkan Yard. ve Ergenekon sanığı Ferid İlsever'den ele geçirilen bir doküman, hayal bir projeden mi
bahsediyordu?

Dokümanda, "Maocu-Türkçü-Tarikatçı-Kemalist ittifakı" başlığı altındaki cümleler: "...Ergenekon yine yanlış ellerde... Ergenekon Operasyon timinin başında Başbakanlık danışmanlığı da yapan meşhur bir istihbaratçı var..." (1. İddianame s.1622)

Bunun Ergenekon destanına benzer bir yanı var mı?

8- 1997'de C. savcısıyken bir jandarma istihbaratçısı (benim bölgeme atılan bir ceset üzerine) cinayetin bir komutanın emriyle olduğunu ama bu konuda şahitlik yapamayacağını, bunlarla uğraşmanın akıl kârı olmadığını, Ergenekon diye generallerden tetikçilere kadar uzanan bir yapı olduğunu bana kaygıyla ifade etmişti.
Ergenekon adını ve yapılanmasını ikinci defa duymuştum.

Tüm bunlara rağmen "adı Ergenekon olmasa bile" bu ülkede yıllardır millete pusu kuran, darbeleri yöneten ve operasyonel vuruşlar yapan şeytani derin bir şebeke vardır.

Darbeler ne kadar gerçekse Ergenekon o kadar gerçektir.

Tuncay Güney'in varlığından daha derin, daha gerçek. lol!