Kısaca NSA Fikret Ertan

Dünyada sinyal istihbaratı ya da elektronik dinleme denince akla ilk gelen kurum Amerika’nın kısa adı NSA olan Milli Güvenlik Ajansı’dır. NSA, dünyanın en yaygın, en gelişmiş elektronik dinleme ve izleme altyapısına sahip ‘büyük kulak’ ya da ‘global kulak’ diye de anılan süper gizli bir Amerikan devlet kurumudur.

İkinci Dünya Savaşı’nın son yıllarında özellikle Pasifik cephesinde Amerika’nın Japonlara karşı kazandığı askerî başarılardaki rolü sebebiyle önem kazanan sinyal istihbaratı için savaştan sonra ayrı bir kurum ihdas edilmesi kararıyla Başkan Truman’ın emriyle 1952 yılında tarih sahnesine çıkan NSA, o tarihten bu yana devamlı sır küpü niteliğini koruyagelmiştir. Kurumun bütçesi, personel sayısı, çalışma tarzı, araçları, kısacası hemen her şeyi muammadır. Ünlü Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA) bile NSA’ya göre hakkında daha fazla bilgiye sahip olunan bir kurumdur. Bu yüzden NSA hakkındaki somut bilgiler tahminlerden öteye pek gitmez. Otuz bin kadarı asker, geriye kalanı sivil olmak üzere 100 bin civarında personel çalıştırdığı, bütçesinin de 10 milyar dolara yakın olduğu söylenir, o kadar.

Kurumun dünyanın en iyi dilbilimcilerini, şifre kırıcı ve uzmanlarını, bilgisayarcılarını, fizikçilerini, data akış uzmanlarını ve matematikçilerini çalıştırdığı söylenir. NSA’nın kendi açıklamasına göre, kurum Amerika’da, belki de dünyada, en çok matematikçiyi çalıştıran kurumdur. Bu matematikçiler, kuruma 2 önemli misyon çerçevesinde hizmet verirler: Amerika’nın enformasyon sisteminin bütünlük ve güvenliğini koruyacak şifre sistemlerini tasarlamak, gerçekleştirmek; düşmanın enformasyon sistemlerindeki zafiyetlerini bulmak, keşfetmek ve sonra bunların icabına bakmak...

Soğuk Savaş’ın en hararetli yıllarında kurulan ve en önemli misyonu Komünist Bloku dinlemek olan NSA’nın bu misyonu başarıyla yürüttüğü bilinmektedir. Bu misyon çerçevesinde bütün dünyaya dağılan yer istasyonları, uyduları, gemileri ve uçaklarıyla Komünist Blok’un nefesini yıllarca dinleyen NSA’nın bu dönemde Türkiye’deki çeşitli istasyonlarında da çok başarılı işler yaptığı da ayrıca bilinen bir gerçektir. Karadeniz-Sinop, Diyarbakır-Pirinçlik, Marmara-Karamürsel, İzmir-Yamanlar, Ankara-Elmadağ dinleme ve irtibat istasyonlarının NSA’nın misyonunu yürütmesinde çok önemli roller oynadıkları da malumdur. Ama bunlar ve dünyanın dört köşesine dağılmış diğer NSA üsleri komünist sistemin yıkılması ve tarihe karışmasıyla fonksiyonlarını kaybetmişler ve sonra da tasfiye edilmişlerdir. Bugün artık Türkiye’de NSA istasyonu yoktur; çünkü bunların çoğu tasfiye edilip kapatılmış; bazıları da Türkiye’ye devredilmişlerdir. Bugün, NSA, herkesin malumu olan İngiltere’deki muazzam Menwith Hill üssüne ilave olarak Japonya ve Almanya’da istasyonlara sahiptir. Bu sabit istasyonlardaki faaliyetlerini ayrıca uydulardan, gemi ve uçaklardan desteklemektedir.

Ayrıca varlığı kabul edilmeyen Echelon denen bir yapıyla da işbirliği yapmakta olup bu yapıda İngiltere, Avustralya, Kanada ve Yeni Zelanda yer almaktadır.

1952’den bu yana faaliyette olan; ancak varlığı Amerika’da bile 1975’te Senato görüşmeleri sırasında kabul edilen NSA hakkında dediğimiz gibi bilinenler çok sınırlıdır. Hakkında yazılan kitap sayısı da sadece birkaç tanedir. Kurum şu kadar yıldır medyada çok az haber olabilmiştir. Bunlardan en son hatırladığım Prenses Diana’nın telefonlarını dinlemesi ve bunun 1.056 sayfalık kaydını tutmasıydı mesela.

Bu çerçevede yeri geldiği için, 1967 Arap-İsrail Savaşı sırasında İsrail uçakları tarafından vurulan USS Liberty adlı Amerikan gemisinin esasen bir NSA operasyonu yürüttüğü, tarafları dinlediği, izlediği, bunun da İsrail’in hoşuna gitmediği söylenir. Ayrıca bugün Amerikan hapishanesinde ömür boyu hapisle cezalandırılan Amerikan vatandaşı İsrail casusu Pollard’ın NSA’nın 10 ciltlik çok gizli talimat kitabını çalarak İsrail’e verdiği, en büyük suçunun bu olduğu da belirtilir. Bu arada, kanaatime göre Öcalan’ın 1999’da Suriye’den çıktıktan sonraki rotasını ve sonunda bulunduğu yeri tespit edip Türkiye’ye bildiren de CIA değil NSA’dır.

Bugün Amerika’da telefon ve internet izleme haberleriyle gündemin önemli bir maddesi haline gelen NSA hakkında bugün kısaca bunları hatırlatmış olayım. Muhtemelen bu konuya yeniden döneceğiz.