Ay ve Güneş
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Ay ve Güneş

/

 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  Video BölümüVideo Bölümü  
SIK KULLANILAN BÖLÜMLER
Tıkla Dinle Kutucukları & Maneviyat& Aşk ve Sevgi & Lakırdı Ovası & SEYR-i ALEM & DİVAN-I EDEBİYAT
GİTMEK İSTEDİĞİNİZ BÖLÜMÜN İSMİ ÜZERİNE TIKLAYIN
EN SON GÖNDERİLEN 10 MESAJ
Konu Yazan GöndermeTarihi
Salı 05 Şub. 2019, 11:07
Cuma 25 Ocak 2019, 12:06
Salı 04 Ara. 2018, 09:09
C.tesi 17 Şub. 2018, 10:29
C.tesi 17 Şub. 2018, 10:26
C.tesi 17 Haz. 2017, 13:04
Perş. 25 Mayıs 2017, 09:45
Cuma 12 Mayıs 2017, 09:58
Cuma 12 Mayıs 2017, 09:56
Perş. 04 Mayıs 2017, 09:33

Hizmet hareketi ve dershaneler Ali Ünal

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
emiroğlu

avatar


Yaş : Kayıt tarihi : 09/09/08 Mesaj Sayısı : 594 Nerden : İş/Hobiler : Lakap : amcasını arıyor

MesajKonu: Hizmet hareketi ve dershaneler Ali Ünal Hizmet hareketi ve dershaneler Ali Ünal Icon_minitimePtsi 25 Kas. 2013, 10:02

Rikkatime çok dokunur: Hz. Ömer (r.a.), her yıl illerin valilerinin Hacc’a gelmelerini emreder, illerden gelen halklara valilerinden şikâyetleri olup olmadığını sorar ve valileri halkların huzurunda yargılardı.

Aşere-i Mübeşşere’den, İran fatihi Sa’d ibn Ebî Vakkas (r.a.), Medayin, yani İran valisi iken halk, hakkında “Namazda ta’dil-i erkâna riayet etmiyor; bir de, iki katlı valilik binası yaptırdı ve binaya kapı taktı.” şikâyetinde bulundu. Hz. Ömer, Muhammed ibn Mesleme’yi Medayin’e gönderdi ve İbn Mesleme, Hz. Sa’d’ın yaptırdığı valilik binasının kapısını söktü. Şikâyetin birinci kısmı Hz. Sa’d’a çok dokunmuştu ve şöyle dedi: “Biz, bu işe öyle bir zamanda sahip çıktık ki, günlerce aç kaldığımız olurdu. Bir gece idrarım sert bir şeye dokundu. Baktım, kurumuş et parçasıydı, temizleyip onu yedim. Şimdi elin oğlu kalkmış, benim için ‘Namazda ta’dil-i erkâna riayet etmiyor.’ diyor.”

Hizmet hareketini fiilî olarak 1986’dan itibaren Uşak’ın küçük bir ilçesi olan Eşme’de tanıdım. Gerçi, Hocaefendi’nin, İslâm’ın, ülkenin ve insanlığın dertleri ve bunlardan kurtuluş adına baştan sona canhıraş birer feryat olan va’zlarını bulabildiğim kadarıyla kasetlerden dinlerdim. Önceki yıllarda çok yakından İslâmcıları ve MSP camiasını tanımıştım. Bazı tarikatlarla irtibatım, hattâ intisabım, bazı önemli cemaatleri de tanıma imkânım olmuştu. Fakat benim kalbimi Eşme’de bizzat müşahede ettiğim hizmetler fethetti. Yurt yapacağım diye yaz tatillerinde ve bayramlarda dahi memleketine gidemeyen bir öğretmen ve etrafında birkaç fedakâr insan, yıllarca didindiler; köy köy dolaştılar; maaşlarından verdiler, inşaatta bilfiil çalıştılar. Ve yurdun yapılmasında önayak olan öğretmen arkadaş, Urfa’nın Akçakale’ye tayini çıkınca “Yurtta kal, müdürlük yap!” teklifleri karşısında, “Hayır, az emeğim geçti diye yurtta müdürlük yapıp, ondan istifade edemem!” diyerek Akçakale’ye gitti. Hele bir, Allah rahmet eylesin, Süleyman Manisar amcamız vardı ki, gözlerinin çok az görür hale geldiği 86 yaşında vefatına kadar Rize’den Manisa’ya dolaşır, pazarcı esnafını gezer, herkese ulaşmaya çalışır ve yurt talebeleri için erzak toplardı. Kendisi yaşlandı, vefat etti ama, hizmet adına gönlü daima genç, aşk ve şevki daima canlıydı. Sonra Turgutlu’da Özel Gündüzalp Lisesi’nde beş yıl öğretmenlik yaptım. Okulun yapımında en büyük emeği geçen Memduh Hoca, okulun açılacağı günlerde trafik kazasında genç yaşında Hakk’a yürümüştü. Çünkü duası vardı: “Allah’ım! Bana okulun açıldığını gösterme; çünkü benim de emeğim geçmişti diye kalbime gurur gelebilir.”

Hizmet hareketi bu temeller üzerinde yükseldi ve bugünlere geldi. Şahsen, bu harekette samimiyet, saffet, ihlâs, fedakârlık, din ve ona hizmette dünya adına beklentisizlik buldum; Hocaefendi’nin sohbetlerini samimi bir kalble dinleyenler bunun sırrını göreceklerdir. Dershanelerin nasıl işlediğine, öğretmenlerinin ve diğer personelinin hangi insanüstü denebilecek fedakârlıkla çalıştığına öğrencileri de, velileri de, hepsinin üzerinde Allah şahittir. Hizmet’in müesseselerinde, alma (ve rant) değil, verme ve fedakârlık vardır. 150 ülkeye yayılan hizmet müesseselerinin fedakâr hizmetkârlarının pek çoğu dershanelerde yetişti. Millî Eğitim’in lise öğrencilerinin büyük çoğunluğu kötü alışkanlıklara kapılırken, dershaneler, Anadolu’nun dar gelirli yüz binlerce çocuğunu ülkeye ve insanlığa hizmet kahramanları, şahısları itibarıyla ahlâk ve maneviyat âbideleri haline getirdi; onları hayata hazırladı. Şimdi birileri kalkmış!.. Ne diyelim, herkes, karakterinin gereğini yapıyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Hizmet hareketi ve dershaneler Ali Ünal

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ay ve Güneş :: DÜNYA VE ÜLKEMİZDE YAŞAM :: GAZETE YAZILARI ve YAZARLARI -

/

Forum kurma | Sanat, Kültür ve Hobiler | Edebiyat, Şiir | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar