Ay ve Güneş
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Ay ve Güneş

/

 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  Video BölümüVideo Bölümü  
SIK KULLANILAN BÖLÜMLER
Tıkla Dinle Kutucukları & Maneviyat& Aşk ve Sevgi & Lakırdı Ovası & SEYR-i ALEM & DİVAN-I EDEBİYAT
GİTMEK İSTEDİĞİNİZ BÖLÜMÜN İSMİ ÜZERİNE TIKLAYIN
EN SON GÖNDERİLEN 10 MESAJ
Konu Yazan GöndermeTarihi
Salı 05 Şub. 2019, 11:07
Cuma 25 Ocak 2019, 12:06
Salı 04 Ara. 2018, 09:09
C.tesi 17 Şub. 2018, 10:29
C.tesi 17 Şub. 2018, 10:26
C.tesi 17 Haz. 2017, 13:04
Perş. 25 Mayıs 2017, 09:45
Cuma 12 Mayıs 2017, 09:58
Cuma 12 Mayıs 2017, 09:56
Perş. 04 Mayıs 2017, 09:33

UNUTULAN HİKAYELER 3

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
Misafir
Misafir
Anonymous



MesajKonu: UNUTULAN HİKAYELER 3 UNUTULAN HİKAYELER 3 Icon_minitimePaz 02 Kas. 2008, 17:39

Sabaha ulaştı aynı şehirdeki son gece de... bir hüzün vardı, bi suskunluk genç erkeğin içinde... neden gelmek istemediği bu şehirden ayrılmak istemiyordu şimdi...

hareket etti araç... gidiyordu gözlerini unutamadığı o kızın yaşadığı harabeler şehrinden... ama kalmıştı sanki bi yarısı bu yıkık kentte... arkasına baktı göremeyeceğini bile bile kıyı şehrinin güzel kızını... ve mahsunca çevirdi başını... daldı yine meçhul düşüncelere çaresizce... bir yıldırım gibi düşmüştü genç kızın hayali genç erkeğin yüreğine... sonra bir mısra geldi aklına çok sevdiği bir şaire ait... ''geçti gitti, üç beş günlük bir fasıldı'' diyordu büyük şair... inanmak istese de inanamadı genç erkek buna... çünkü benzemiyordu bu yaşadığı diğerlerine... bilmiyordu bu şehirden her ayrılışında acı çekeceğini... bilmiyordu bu ayrılış bir ilkti...

ve yol bitmişti... gelmişti genç erkek kendi evine yarısı eksik... ama aklı hala dalga sesleri arasında gördüğü o kızdaydı... unutamıyordu bir türlü yüreğinde yangın çıkaran bakışları...

uzaktan görüşmeler başladı daha ilk günden... telefona bakıyordu artık gözler... bekliyordu ikisi de, arar mı diye... duyar mıyım o sıcak sesi...

hala çekiniyordu genç erkek... içinde anlamsız bir korku... ama söz dinletemiyordu kalbine... asiydi kalbi de kendi gibi...

ve mapushane dediği o dört duvar arasına gitmesi gerekiyordu genç erkeğin... ama bu kez yalnız değildi... belki de bundan korkuyordu... hayatında hiç istememişti arkasında bir bekleyenin olmasını... içindeki ateşin etrafındakileri yakmasından hep korkmuştu... o yüzden hep yalnızdı... ama istemeden içinde taşımaya başlamıştı güzel gözlü o kızı... artık geceleri yalnız olamayacak mıyım diye düşünüyordu... günler sonra anlayacaktı ki bitmişti artık yalnız geceler... bitmişti insanlardan kaçış... sarıyordu kalbini KAÇIŞI OLMAYAN BİR AŞK...

gün geçtikçe bağlanıyordu hayalinde garip bir mutluluk duyduğu o bakışlara... ama cesaret edemiyordu bunu telefonun ucunda ondan bir işaret bekleyen, son umudunu bulmuş olmanın müjdesini bekler gibi bekleyen genç kıza söylemeye... dilinin ucuna kadar gelen o sihirli sözleri söylemek gerçekten zormuş diyordu kendi kendine... ama önüne geçemediği birşeyler vardı hala...

karar verdi... bir başlık lazım dedi bu şiire... peki ama ya karşılık bulamazsam o zaman ne yaparım diye düşündü...

yine konuşuyordu hayaliyle mutlu olduğu deniz şehrinin kızıyla, çok sevdiği gece saatlerinin birinde... ve tüm gücünü toplayıp sordu... ''sendeki ben''... cevap yoktu... çünkü bunu önce kendi söylemesi gerekiyordu... ve terleyerek söyledi birkaç yıkık cümle... hiç beklemediği kadar güzel karşılanmıştı düşünceleri genç kız tarafından... genç erkeğin göremediği kadar bir müjdeye hasretti genç kız... artık daha mutluydu genç erkek...

ve bir UMUT...

evet belirmişti aydınlığa hasret bıraktığı ufkunda bir umut...

genç erkeğin alışmaya başladığı birşey daha vardı... o da hayallerini süslemeye başlayan, bakışları sevdayı hatırlatan o kızın sesi... farkına varmadan bağlanmıştı sesine genç kızın... artık sesini duymadan uyuyamaz olmuştu genç erkek... bazen düşünüyordu neydi beni o na bu kadar bağlayan... cevapsızdı bu soru da... belki de en çok kendine benzeyişiydi ona bağlanmasının nedeni... o da ben gibi yalnız diyordu...

ve aradaki mesafeler artık acıtmaya başlamıştı ikisinin de yüreğini... sanki işin içine HASRET giriyordu... yıllarca sürecek bir hasret... saati asra bedel yapacak bir hasret... zamanı durduran bir hasret... evet artık ikisi de hasreti tüm anlamıyla öğreniyordu yaşayarak...

zamanın umarsız olduğu mapushane artık zor gelmeye başladı, zora müptela genç erkeğe... gün bitmiyor, zaman duruyordu, acıların başkenti dediği dört duvar arasında...

ve birgün bir haber gelmişti, deniz ülkesinin yalnız prensesinden...

3. BÖLÜMÜN SONU (devam edecek)...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
hasret

hasret

Kadın
Yaş : 35 Kayıt tarihi : 19/09/08 Mesaj Sayısı : 146 Nerden : İş/Hobiler : VUSLAT Lakap : USTA_2

MesajKonu: Geri: UNUTULAN HİKAYELER 3 UNUTULAN HİKAYELER 3 Icon_minitimePaz 02 Kas. 2008, 20:06

evet belirmişti aydınlığa hasret bıraktığı ufkunda bir umut...



UMUTT bizim unuttuğumuz bi düşünce idi....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

UNUTULAN HİKAYELER 3

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ay ve Güneş :: TEMAŞA MEYDANI :: Aşk ve Sevgi -

/

forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar