Yaş : Kayıt tarihi : 23/10/08
Mesaj Sayısı : 304
Nerden : İş/Hobiler : Lakap :
Konu: ARKADAŞINI TANI DOSTUNU SEÇ Cuma 07 Kas. 2008, 08:54
Arkadaş seçerken Atalarımız, (Kiminle gezdiğini söyle, senin kim olduğunu söyleyeyim) demişlerdir. Ancak ortak vasıfları olanlar birbiriyle arkadaşlık yaparlar. Bir iyi ile bir kötü arkadaş olamaz. Eğer arkadaşlığa devam ederlerse ya kötü iyi olur veya iyi kötü olur. Eğer kötü kötülüğünde, iyi de iyiliğinde diretirse arkadaşlıkları uzun sürmez. Bu bakımdan arkadaş seçerken şunlara dikkat etmelidir:
1- Arkadaşı akıllı olmalıdır. Akıllı olmayana ahmak denir. Hz. Ali buyurdu ki: (Ahmak ve cahil ile arkadaşlık etme! Ondan kendini koru! Nice ahmaklar var ki, arkadaş oldukları akıllı kimseleri helak ederler. Kişi arkadaşı ile ölçülür. Kalbler buluştuğu zaman birinin diğerine tesiri vardır.) Ahmak insan, iyilik yapacağım derken kötülük yapar. Onun için atalarımız, (Ahmak dost, akıllı düşmandan kötüdür) demişlerdir. Akıllı kimse, İSLAM ahlakı ile süslenmiş kimsedir. Hakikati kabul eden kimsedir.
2- Arkadaşı güzel ahlaklı olmalıdır. Güzel ahlaklı olmayan kimsede hayır yoktur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Güzel ahlaklı olan mutlu olur.) Güzel ahlakın en azı, meşakkatlere göğüs germek, yaptığı iyiliklerden karşılık beklememek, bütün insanlara karşı şefkatli olmaktır.
3- Fasık olmamalıdır. Fasık, açıktan günah işleyen kimsedir. ALLAHü teâlâdan korkan kimse, büyük günahlarda ısrar etmez. ALLAHü teâlâdan korkmayan ise itimat olunmaz.
4- Bid’at sahibi olmamalıdır. Bid’at ehliyle arkadaşlık, gayrı müslimlerle arkadaşlık etmekten daha kötüdür. Sapık kimselerden uzak durmalıdır. İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki: (Bid’at sahibine kıymet veren, İSLAMiyet’i yıkmaya yardım etmiş olur.) Hadis-i şerifte (Bid’at ehliyle düşüp kalkmayın! Onların hastalığı uyuz gibi bulaşıcıdır) buyuruldu.
5- Seçmek istediğimiz arkadaş, dünyaya düşkün olmamalıdır. İlk önce bu saydığımız vasıflara kendimiz sahip olmalıyız. Ondan sonra da arkadaşımızda aramalıyız. Dünyanın faydasız şeyleri peşinde koşan kimselerle arkadaşlık öldürücü zehirdir. İnsanın tabiatı, beraber yaşadığı insanlara uymaya meyyaldir.
Hz. Ali buyurdu ki: (Kendilerinden haya edilen kimselerle arkadaşlık etmek suretiyle amellerinizi güzelleştiriniz!)
Hz. Lokman buyurdu ki: (Oğlum, âlimlerin sohbetine katıl! Bahar yağmurları toprağı yeşerttiği gibi, onların sohbetlerindeki hikmet nurları da, insanların kalbini parlatır.)
Demişlerdir ki: Dost edineceğin adama, onun mühim zannettiği bazı şeyler söyle! Bir bahane ile onu kızdır! Sonra buna bir adam gönder! Ona senden sual etsin! Şayet iyiliğine konuşur ve sırrını gizlese, o kimsenin sadık olduğu anlaşılır. Onunla dostluk kurabilirsin!
Kerem sahibi insanlarla aran açılsa bile, yine iyiliğini söyler ve kötülüğünü gizler. Kötü insanla dostluğun sona erince, iyiliğini gizler ve aleyhinde konuşur.
Fudayl bin Iyad hazretleri buyurdu ki: (Ahirette salihlerle beraber olmayı istiyorsun ama, buna karşılık ne amel işledin? Gazabını ALLAH için yendin mi? Sana gelmeyen akrabana gittin mi? Arkadaşının hangi kusurlarını bağışladın? ALLAH için hangi yakınından uzaklaştın ve ALLAH için kime yaklaştın?) Yine buyurdu ki: (Kişinin dostunun yüzüne şefkat ve sevgi ile bakması ibadettir.) Günahkâr biri, salih bir zata, (seni ALLAH için seviyorum) dedi. Salih zat, kendi kendine dedi ki: (Ya Rabbi, beni sevmediği halde, senin için beni sevdiğini söyleyenden sana sığınırım.)
Âlimlerden birisi şöyle dua etti: (Ya Rabbi, günahlarımı biliyorsun. Sana karşı kusurlarım çoktur. Fakat seni seven salih kimseleri seviyorum. Onların hürmetine beni affet!)
Demek ki salihleri sevmek büyük nimettir. Daima salihlerle beraber olmaya çalışmalıyız.