Müge, Melisa, Canan, Sezen, Berna, Yıldız, Semra, Vildan... İsimlerin ne önemi var. Onlara dünyanın en güzel hayırhah grubu demek yeter. Hayırhah, yani birbirine hayrı tavsiye eden, hayıra yönlendirenler. Çeşitli sebeplerle eğitimine devam edip meslek sahibi olamamış 11 genç kız, içlerinde kalan okuma ukdesini başka gençlerin eğitimine yardımcı olarak gidermeye çalışıyor. İzmir Karşıyaka’da Gönüllü Anneler Derneği’nin çatısı altında buluşup hayırhah grubunu kuran bu idealist ve gönlü güzel hanımlar, geleceğin nesillerini yetiştirme adına ellerinden ne gelirse yapma gayreti içindeler.
Grup üyelerinden Müge’nin Çiğli’de internet kafesi var. Melisa’nın ise bir giyim dükkanı. Diğer üyelerin mesleği de işi de yok. Dolayısıyla hazırdan verecek paraları da yok. “Yardıma muhtaç öğrencilere bu halimizle nasıl burs toplarız, ihtiyaçlarını gidermek için neler yapabiliriz?” diye kafa yorarken, birlikten kuvvet doğar gerçeğine dayanıp bir grup kurmuşlar. Bundan sonra para kazanabilmek için akıllarına gelen her yolu denemişler.
Hayırhah Grubu şu anda 12 öğrenciye burs veriyor. Kurban döneminde Pakistan’a 14 kurban göndermiş, Kazakistan’da bir kız yurdunun ranzalarını almışlar. Kadın ve çocuklar için tülbent, eşarp, çorap, atkı, etek, kazak gibi eşyaları toptancıdan alıp çevrelerinde satarak işe başlamışlar. Gittikleri yerlere kocaman siyah torbaları da götürmekten hiç yüksünmüyorlar. Bursları denkleştirebilmek için ev temizliğine gittikleri bile olmuş. Bu arada kına gecelerinde kadınlar arasında program da yapmıyorlar. Düğün sahibinin isteğine göre Kur’an-ı Kerim okunuyor, parodiler, oyunlar oynanıyor. Çeyiz kermesi, mantı yapıp satma, kitap satma gibi işler de yapılmış zaman içinde.
İşin en güzel tarafı ise burs verdikleri öğrencileri tanımıyor olmaları. Bu şekilde kimse kimseden karşılık beklemiyor veya mihnet altında kalmıyor. Saf niyetle sadece Allah’ın razı olacağı güzel bir iş yapma gayesi bu.
Okuma isteği içlerinde ukde kalmış
Müge: Lisede iken en büyük hedefim tiyatro eğitimi almaktı. Üniversite sınavında istediğim yeri kazanamayınca konservatuara gitmek istedim. Ailem izin vermeyince bıraktım. Bu sene yeniden sınava girip iletişim fakültesine gitmek istiyorum.
Canan: Başörtüsü yasağı yüzünden liseden sonra eğitim hayatımı sonlandırmak zorunda kaldım. Sorun çözülürse elbette devam etmek istiyorum; ama şu anda başka öğrenciler için çalışmak bana daha çok mutluluk veriyor.
Sezen: İlkokuldan sonra babam okula göndermedi. Şu anda dışarıdan bitirmek için çalışıyorum. Bu arada okuma şansı olup da imkan bulamayanlara yardımcı olmak çok güzel bir duygu.
Berna: Çok küçük yaşta sözlendim. Bu yüzden üniversite için tercihlerimde İzmir dışını yazamadım. İzmir’de de bir yeri kazanamadım. Sözlümden de ayrıldım zaten. Şimdilerde hayatımı düzene koydum. Hem açık öğretimi bitirmeye çalışıyorum hem de başka insanlara yardım etmeye uğraşıyorum. Bu şekilde arkadaşlarla bir arada olmak çok güzel.
Grupla daha mutlu olmuşlar
İmam hatip lisesi mezunu olduğu için meslek liselerine uygulanan düşük katsayı uygulaması yüzünden üniversiteye giremeyen kızlar da var grupta. Grup oluşturup çeşitli faaliyetlerde bulunmak onların sosyal hayatı için büyük açılım olmuş aynı zamanda. Birçok yaşıtları gibi evde oturup gereksiz işlerle uğraşmaktan kurtulmuşlar. Faaliyet programı yapmak için haftada iki gün bir araya geliyorlar. Bu arada kendi kişisel gelişimlerini sürdürmek için düzenli kitap okuma alışkanlığını da edinmişler. Üç ayda 4 bin sayfa kitap okuma hedefleri var. Herkes okuduğu kitaba sahip oluyor
mcnn38
Admin
Yaş : 44
Kayıt tarihi : 04/09/08
Mesaj Sayısı : 1871
Nerden : Geliyon
İş/Hobiler : Yaşamak
Lakap : GARİB
Konu: Geri: 11 genç kız hayırhah grubu kurdu Cuma 29 Mayıs 2009, 17:31
Hayırhah demek, en yakın dost demek, kardeş demek, zor gününde yanında, ihtiyacın anında arkanda, madden uzakta olsa bile manen hep yakınında olan demektir. Hayırhah; bir yanlışa düştüğünde seni çekinmeden ikaz edecek, gerekirse yakandan silkeleyecek, ‘nedir bu hal’ diyebilecek kişidir. Hayırhahın ne derse dinleyebileceksen, üzerine alabileceksen, enaniyetini ayaklar altına alıp kendini düzeltmek için gayret edebileceksen, hemen cevap verip temize çıkmaya çalışacak olan nefsini ezebileceksen bir anlamı olacaktır. Yoksa ne o kişi hayırhahın olabilir, ne de sen böyle bir güzellikten nasiplenebilirsin.
Herkesin hayatta bir hayırhahı olmalı der büyüklerimiz. Günümüz dünyasının asli anlamlarını kaybetmiş veya başkalaşmış kavramlarından farklıdır hayırhahlık. En basit ve kaba tabiri ile “kanka”lıktan öte, çok daha ciddi bir manası vardır. Sürekli beraber olmanız, beraber eğlenmeniz, beraber gülmeniz gerekmez. Sizi bilmesi, size inanması, sizi tanıması, hatta sizi sevmesi, severken de gerektiğinde ‘hakkın hatırı âlidir’ diyerek acı söylemekten kaçınmaması gerekir.
Bunları yazmak, okumak, tasdik etmek kolaydır. Yaşamak ise asıl olandır. Kendi halimi düşünüyorum; dostuna, hayırhahlık yaptığını düşündüğün bir sevdiğine iki cümle bir şey söylemiş, ummadığın tepkiyi almış, alınca da kırılmış olduğumdan mıdır bu garip halet? Zor ama asıl dostluk burada başlar bence. Dostluk; kırılsan da, üzülsen de arkanı dönmemekten, çekip gitmemekten, “her şeye rağmen yanındayım” demekten geçer... Dost olmak kolaydır. Asıl mesele dost kalabilmektir