Ay ve Güneş
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Ay ve Güneş

/

 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  Video BölümüVideo Bölümü  
SIK KULLANILAN BÖLÜMLER
Tıkla Dinle Kutucukları & Maneviyat& Aşk ve Sevgi & Lakırdı Ovası & SEYR-i ALEM & DİVAN-I EDEBİYAT
GİTMEK İSTEDİĞİNİZ BÖLÜMÜN İSMİ ÜZERİNE TIKLAYIN
EN SON GÖNDERİLEN 10 MESAJ
Konu Yazan GöndermeTarihi
Salı 05 Şub. 2019, 11:07
Cuma 25 Ocak 2019, 12:06
Salı 04 Ara. 2018, 09:09
C.tesi 17 Şub. 2018, 10:29
C.tesi 17 Şub. 2018, 10:26
C.tesi 17 Haz. 2017, 13:04
Perş. 25 Mayıs 2017, 09:45
Cuma 12 Mayıs 2017, 09:58
Cuma 12 Mayıs 2017, 09:56
Perş. 04 Mayıs 2017, 09:33

Haber Günlüğü

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Sayfaya git : 1, 2  Sonraki
Yazar Mesaj
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimeC.tesi 20 Eyl. 2008, 08:59

Arkadaşlar burdn günlük haberleri ve gelişmelri yayınlayalım...


En son mcnn tarafından C.tesi 20 Eyl. 2008, 09:13 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: 761 teğmene darbe maili Haber Günlüğü Icon_minitimeC.tesi 20 Eyl. 2008, 09:08

Star Gazetesi'nin haberine göre Ankara hücresi, 761 teğmenle mesaj grubu kurdu. 'Ülke elden gidiyor' provokasyonu yürüttü.

5 teğmen ile bir askeri öğrencinin 'karargah' evlerde Tolon ve Eruygur ile toplantı videoları çıktı

İstanbul Polisi, star'a konuşan emekli astsubay Hüseyin Oğuz ile görüşerek Yeşil'in peşine düştü


İSTANBUL savcısı Zekeriya Öz'ün yürüttüğü terör örgütü Ergenekon soruşturması genişleyerek devam ediyor. Önceki gün 5 muvazzaf teğmenin de gözaltına alındığı Ergenekon'un örümcek ağı gibi Türkiye'yi sardığı ortaya çıktı. 7. dalgada gözaltına alınan 19 kişi ile birlikte inanılmaz belgeler de ele geçirildi.

EK GÖZALTI SÜRESİ ALINDI

İSTANBUL Savcılığı'nın talimatıyla, Ankara, İstanbul, İzmir, Hakkari ve Mersin'de gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan 19 kişinin İstanbul'daki sorgusunun tamamlanması için ek gözaltı süresi alındı. Şüpheliler arasında yer alan 5 teğmen ve bir askeri öğrencinin işlemlerinin İstanbul Merkez Komutanlığı'nda, avukat Levent Temiz, oyuncu Nurseli İdiz ve 'Sisi'' olarak bilinen menajer Seyhan Soylu'nun da bulunduğu diğer 13'ünün işlemlerinin ise İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde yapıldığı öğrenildi.

ANKARA HÜCRESİ

GÖZALTINA alınan 5 teğmen ve 1 askeri öğrencinin mülkiye baş müfettişi ve Kuvvai Milliye Derneği üyesi Kemal Aydın ile Durmuş Ali Özoğlu'ya bağlı olarak Ankara hücresinde yer aldıkları belirlendi. Teğmenlerin bu kişilerle sık sık ilişkiye geçtikleri ve bu nedenle gözaltına alındıkları belirlendi. Önceki operasyonlarda, örgütün 'Ergenekon dökümanları' isimli manifestosu ele geçirilmişti. Bu dökümanlara göre, örgütün eleman temini için özellikle askeri okullar ve üniversitelerin birinci sınıfındaki öğrenciler hedef olarak seçilmişti. Hatta bununla yetinmeyen örgütün 'Karargah evleri' kurarak askeri öğrencileri örgütlediği belirlendi.

YASİN HAYAL İLE GÖRÜŞTÜ MÜ

GÖZALTINA alınan İstanbul Ülkü Ocakları eski başkanı Levent Temiz'in saldırı düzenleyerek ölen militanlarla ilişkisi araştırılıyor. Ayrıca Levent Temiz'in Veli Küçük ile birlikte Trabzon Cezaevi'nde Yasin Hayal ile görüşüp görüşmediği konusu da soruşturma kapsamında incelemeye alındı.


Karargah Evi'nde 'darbe' toplantıları


ERGENEKON soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz, gözaltına alınan beş muvazzaf teğmenin tutuklu Ergenekon sanıkları emekli orgeneral Şener Eruygur ve Hurşit Tolon'la örgütün 'Karargah Evleri'nde yaptıkları toplantıların video görüntülerini ele geçirdi.

'Ülke elden gidiyor, harekete geçmek lazım' şeklinde konuşmaların geçtiği toplantılardan sonra, bu beş teğmenin de diğer subaylarla benzer konuşmalar yaparak darbe provokasyonu girişimi yürüttükleri belirtildi.


2007 mezunu 761 subaya darbe provokasyonu yaptı


GÖZALTINA alınan 5 teğmenin, Kara Harp Okulu'ndan 2007'de mezun olan 761 teğmene, 'Ülke elden gidiyor, harekete geçelim' diyerek Ergenekon'a destek olmaya çalıştıkları iddia edildi. Dün gözaltına alınan 5 teğmenin, kendi aralarında yaptıkları yazışmalarda, Ergenekon'a destek amacıyla bazı oluşumlar planladıkları belirlendi. Gözaltı işlemleri sırasında 'Biz ******'ün askeriyiz' diyen ve Harp Okulu'nu 4.'lükle bitiren M.A'nın, oluşumda aktif rol aldığı iddia edildi.


Savcı Öz Yeşil'in peşinde


YÜKSEKOVA çetesini ortaya çıkaran emekli Astsubay Hüseyin Oğuz'un star'a yaptığı 'Yeşil Ankara'da yaşıyor' açıklaması Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'ü harekete geçirdi. Ankara'da önceki gün yapılan Ergenekon'un 7. dalga operasyonunun, emekli Tuğgeneral Veli Küçük'le irtibatlı olduğu düşünülen Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım için yapıldığı öğrenildi.

POLİS OĞUZ'A GİTTİ

İSTANBUL Organize Suçlarla Mücadele Şubesi, önceki gece emekli astsubay Oğuz'un bilgisine başvurdu. Oğuz'un polise Yeşil'e ulaşılması için bağlantılı bazı isimleri verdiği öğrenildi. Aynı kapsamda Danıştay Sanığı ve Ergenekon davası tanıklarından Osman Yıldırım'a da Yeşil soruldu. Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların talimatıyla geçen hafta yeniden ifadesine başvurulan Yıldırım, Yeşil'i uzun yıllardır görmediğini kaydetti. Yıldırım, bir dönem içinde bulunduğunu itiraf ettiği Ergenekon yapılanmasından edindiği bilgilere göre Yeşil'in hala hayatta olduğunu ve estetik ameliyat geçirdikten sonra Ankara'da Jandarma mıntıkasında olan semtte ikamet ettiğini sözlerine ekledi.

DOĞAN'A YEŞİL SORGUSU

AYRICA geçen ay gözaltına alınan JİTEM'in kurucusu emekli albay Arif Doğan'a da Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ile ilgili sorular yöneltildiği belirtildi.


20 Eylül 2008, Cumartesi


En son mcnn tarafından C.tesi 20 Eyl. 2008, 09:18 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Ergenekon'da Hizbuttahrir bağlantısı Haber Günlüğü Icon_minitimeC.tesi 20 Eyl. 2008, 09:14

Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin ve Hakkari'de düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 19 sanığın sorgusu sürüyor.

Ergenekon'un PKK, DHKP-C, TİKKO ve Hizbullah'tan sonra şimdi de evlere bıraktığı provokatif bildirilerle gündeme gelen Hizbuttahrir örgütü ile bağlantısı ortaya çıktı.



Önceki gün gerçekleştirilen son dalgada Ankara'da gözaltına alınan zanlıların ev ve aramalarında Hizbuttahrir ve Hizbullah'la ilgili çok sayıda doküman ele geçirildi. Kurtcebe B., Mehmet Oğuz K., Rıfat Y., Doğukan Y., Hamza D., Rıza D., Önder K. ve Süleyman S. gözaltına alındı.

Ergenekon soruşturmasının son dalgasında teğmenlerle birlikte Ankara'da 8 kişi gözaltına alındı. Sabah saatlerinde zanlıların ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda 6 bilgisayar kasası, bir dizüstü bilgisayar ile çok sayıda CD ve belgeye el konuldu. Yapılan ilk incelemelerde Hizbullah ve Hizbuttahrir terör örgütlerinin propagandasını içeren belgelerin ele geçirildiği öğrenildi. Silahlı herhangi bir eylemi bulunmayan Hizbuttahrir örgütü, son yıllarda ev ve işyerlerinin posta kutularına bırakılan provokatif mektup ve bildirilerle gündeme gelmişti. Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nce örgüte üst üste operasyonlar düzenlenmişti. Yargıtay da geçtiğimiz günlerde aldığı bir kararla silahlı eylemi olmamasına rağmen Hizbuttahrir'in terör örgütleri arasında değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmişti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada daha önce Ergenekon'un Hizbullah, PKK, DHKP-C ve TİKKO gibi örgütlerle ilişkili olduğu ortaya çıkmıştı. Ankara'da gözaltına alınan zanlılardan ele geçirilen belgelerden Ergenekon'un Hizbuttahrir bağlantısının da çıktığı öne sürülüyor. Soruşturmayı yürüten savcılık şimdi Ergenekon ile Hizbullah ve Hizbuttahrir arasındaki ilişki üzerinde çalışıyor. Ankara'da gözaltına alınan zanlıların, garson, telefoncu ve reklamcı gibi dikkat çekmeyen işlerde çalıştığına işaret eden polis kaynakları, zanlıların hücre yapılanması içinde olabileceğini öne sürüyor. Hizbuttahrir örgütü, 2005 yılı Eylül ayında İstanbul Fatih Camii'nde düzenlediği gösteriyle gündeme gelmişti. Hilafet talebinde bulunan ve ****** aleyhine sloganlar atan örgüt mensuplarına güvenlik güçlerinin gerekli müdahalede bulunmadığı ileri sürülmüştü.

Sorgulama başladı, Temiz susuyor

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü Ergenekon operasyonunun 7. dalgasında 5 ilde gözaltına alınan 5'i subay, biri askerî öğrenci olmak üzere 19 kişinin sorgusu sürüyor. Savcılık, gözaltındakiler için 4 gün gözaltı süresi aldı. Sağlık kontrolünden geçirilen şüphelilerden sadece Levent Temiz Terörle Mücadele Şubesi'nde sorgulanırken, aralarında Nurseli İdiz ve Seyhan Soylu'nun da bulunduğu 12 kişinin ifadeleri Organize Suçlar Şubesi'nde alınıyor. Eski Ülkü Ocakları Başkanı Avukat Levent Temiz'in poliste susma hakkını kullanacağını söylediği öğrenildi. Operasyon kapsamında askerî inzibatlar tarafından gözaltına alınarak İstanbul Merkez Komutanlığı'na getirilen 5'i teğmen, biri askerî öğrenci 6 kişinin ifadesi ise askerî savcılık tarafından alınıyor. Ergenekon davası çerçevesinde şu anda aralarında Doğu Perinçek, Hurşit Tolon, Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz ve Şener Eruygur'un da bulunduğu 56 kişi tutuklu bulunuyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimeC.tesi 20 Eyl. 2008, 09:16

Shocked
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimePtsi 29 Eyl. 2008, 09:21

Ergenekon soruşturmasının son dalgasında tutuklanan Tuncay Özkan ile Adil Serdar Saçan arasında kardeşlik derecesinde bir ilişki olduğu ortaya çıktı. Öyle ki Özkan, Saçan'ın kızının 9 bin YTL'lik dershane parasını bile ödemiş.

Ergenekon Operasyonu kapsamında tutuklanarak cezaevine konan gazeteci Tuncay Özkan ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan arasındaki ilişki de soruşturma kapsamında bütün boyutlarıyla ortaya döküldü. Mahkemedeki sorgusunda aylık gelirini 4 bin YTL olarak beyan eden Özkan, polis müdürü Saçan'ın kızını dershane ücretini peşin olarak ödemiş.

Banka hesabına yatırmış
Dershane ücreti için Özkan ile Saçan arasında yapılan görüşmeler sonucunda 8 Ocak 2008 günü İş Bankası Yeşilyurt Şubesi'ndeki 1264XX -XX nolu dershane hesabına 9 bin 700 YTL yatırıldığı tespit edildi. 8 Ocak tarihli havale işleminden sonra Saçan'ın Tuncay Özkan'ı telefonla arayarak para için teşekkür ettiği de belirlendi.

Özkan'ın Kanal D'de yayın yönetmeni olduğu dönemde düzenli olarak televizyon binasına geldiği belirlenen Saçan'ın, Özkan'ın odasında toplantılar yaptığı, emniyette yürüttüğü operasyonlarla ilgili gizli bilgileri Özkan ile paylaştığı belirlendi. Özkan'ın Halkalı'da depo olarak kullandığı yerde çıkan birçok bilgi ve belgenin bu şekilde temin edildiği belirlendi.

Sorguda soruları Özkan’dan almış
2001'de Saçan'ın İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü olduğu dönemde yürüttüğü Yeni Şafak Gazetesi'ne yönelik operasyonda da Özkan'ın aktif rol oynadığı belirlendi. Yeni Şafak Gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Albayrak'ın gözlem altına alınıp sorgulanması sırasında da Özkan ile Saçan arasında yoğun telefon trafiği yaşandığı tespit edildi. Albayrak'ın sorgularına bizzat katılan Saçan'ın sık sık Özkan'ı telefonla arayarak sorgu hakkında konuştuğu, birçok noktada Özkan'ın yönlendirmesiyle yeni sorular sorduğu belirlendi.

İşte o dialog;

Tuncay Özkan : Aldım canım, tamamdır..

Serdar Saçan : XÖÖ XÖÖ Saçan adına olacak. O olmadan kayıt yaptıramıyoruz.

Tuncay Özkan: Tamamdır canım...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Taraf'tan Başbuğ'a jet yanıt! Haber Günlüğü Icon_minitimeÇarş. 15 Ekim 2008, 14:14

Haber Günlüğü 67629
Taraf'tan Başbuğ'a jet yanıt!

Org. Başbuğ sinirli ancak daha da sinirlenecek. Taraf'ın tepe yönetimi öyle bir açıklama yaptı ki işler iyice karışacak gibi!





Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'un Balıkesir'den yüksek sesle dile getirdi iddialar ve bu iddialarla ilgili sert sözlerine Taraf gazetesinden yanıt geçikmedi.

Gazetenin tepe isimlerinden Yasemin Çongar, açıklamaların tehdit koktuğunu söyleyerek, Başbuğ'a Aktütün'ün hesabını sordu!

Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'un sinirden titrediği, ses tonunu en yüksek perdeye çıkardığı açıklamaya Taraf'tan cevap geçikmedi. Dün ilk kez Aktütün saldırısıyla ilgili "istihbarat görüntülerini" yayınlayan ve Genelkurmay'ı "gerekli önlemleri almamakla" suçlayan gazete, Başbuğ'un açıklamalarını da demokrasiyle bağdaştırmadı.

Gazetenin tepe isimlerinden gazeteci Yasemin Çongar, NTV'de telefonla katıldığı canlı yayında askerin tavrını eleştirdi ve Başbuğ'un açıklamalarının tehditkar bir üsluba sahip olduğunu söyledi.
İşte Çongar'ın Org. Başbuğ'u daha da kızdırıcak yanıtı;
Başbuğ önce Aktütün'ü açıklasın: Açıklamanın çok sert ve aşırı bir üsluba sahip olduğu düşüncesine ben de katılıyorum. Hakikaten Genelkurmay'ın kendisinden hiç beklenmedik bir üslupla konuştu Orgeneral Başbuğ. Bu açıdan Genelkurmay adına çok üzücü olduğunu düşünmek lazım. Burada asıl üzücü olan şey ise kamuoyunun beklediği bilginin merak ettiği soruların cevabının bu açıklamada kesinlikle olmamasıydı. Aktütün saldırısı tüm Türkiye toplumunu çok üzen, yaralayan oldu, orada şehitler verdik.

Başbuğ hesap versin: Bu saldırı eğer amacına ulaştıysa neden ulaştı, ulaşmadıysa bile neden bu kadar şehit verildi Genelkurmay Başkanı olarak hem kamuoyuna hem de hükümete açıklamak olmalı.

Soruşturma var açıklama yok: Bir soruşturma inceleme başlatıldığını söylüyorlar, aslında bu sevindici; ancak bu tür olaylardan bu tür saldırılardan biliyoruz ki bu soruşturmaların incelemelerin sonuçları kamuoyuyla paylaşılmadı. Gerçekten Türk ordusu gerekli güvenlik donanımına sahip mi? Bu tür eylemlere karşı yeterli önlemleri zamanında alabiliyor mu?

Haberlerinin olduğu naklen izlendiği doğru mu: Taraf gazetesinin yayınladığı ve bugün bir çok gazetenin ve bir çok televizyonunda yer verdiği bu belgeler; yani Türk Genelkurmayı'nın en üst düzeyde Aktütün baskınının hazırlığından haberdar olduğu, hatta bu görüntülerden, insansız hava uçaklarından naklen izledikleri doğru mu?

Genelkurmay bize emir veremez: Eğer bunlar doğruysa gereği neden yapılmadı. Kamuoyu bunların cevabını bekliyor; ancak bunun cevabını vermeden Genelkurmay Başkanı'nın çıkıp terör örgütünü başarılı gibi gösterenlerin, akan kandan ve akacan kandan sorumludur söylemesi, tehditkar bir üslup kullanması, hatta doğru yerde durun gibi emir vermesi tabi ki kabul edilemez.

Genelkurmay hesap versin: Demokratik bir ülkede Genelkurmay Başkanı medyaya emirvermez. Demokratik bir ülkede Genelkurmay Başkanı kamuoyuna karşı, seçilmiş hükümete karşı sorumludur ve görevini iyi yaptığının hesabını vermek zorundadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimePaz 04 Ocak 2009, 10:25

Haber Günlüğü 76357
Kurtlar Vadisi'ne dişli rakip
03 Ocak 2009 Cumartesi 19:16
Kurtlar Vadisi'ne rakip geliyor... '1 numara' isimli dizi TRT ekranlarında gösterilecek. Ergenekon yapılanmasının şifresi çözülecek.

Yılın ilk bomba haberi televizyon sektöründen geldi. Ergenekon terör örgütününün gizemli "1 Numara"sı TV ekranlarında boy gösterecek.

Gazeteci Şamil Tayyar’ın konsept danışmanlığını üstlendiği “1 Numara” ismini taşıyacak dizi yeni yılda büyük ihtimalle TRT ekranlarında gösterilecek. Ergenekon yapılanmasının şifresini çözecek dizide sadece “1 Numara” değil, karanlık ilişkilerin,faili meçhullerin odağındaki isim olan “Yeşil”de olacak. Dizide kimliği merak konusu olan “1 Numara” tahminlerin aksine asker değil,sivil bir karakter. “1 Numara”nın yüzü izleyicilere gösterilmeyecek. Kurtlar Vadisi’ne rakip olması beklenen dizide devlet içi çeteleşmelerle birlikte bununla mücadele eden karakterlere de yer verilecek.

Dizi ile bir anlamda Türk tarihinin bin yıllık “derin devlet”i anlatılıyor. İlk “1 Numara” olarak da Nizamulmülk’ü öldürten Haşşaşilerin lideri Hasan Sabah anlatılıyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimePaz 04 Ocak 2009, 10:27

Haber Günlüğü 77341
Cepten 2 gün bedava konuş
03 Ocak 2009 Cumartesi 16:50
Turkcell'den faturalı abonelerine yeni yıl hediyesi. 2 gün bedava kampanyası yeniden başlatıldı.

Turkcell, bireysel faturalı abonelerine sunduğu ve 28 Aralık 2008;de sona eren ''2 Gün Bedava'' kampanyasını yoğun istek üzerine 2009'da yeniden başlatacağını duyurdu.

BEDAVA YAZ 8040 GÖNDER

Turkcell'den yapılan açıklamada, kampanyaya katılan Turkcell faturalı hat sahiplerinin, haftanın 2 gününde Turkcell;lilerle bedava konuşacağı vurgulanarak, kampanyaya katılmak ve bedava konuşacakları şanslı günlerini öğrenmek isteyenlerin ''BEDAVA'' yazıp 8040;a göndermelerinin yeterli olduğu hatırlatıldı.

Turkcell Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Lale Saral Develioğlu kampanyayla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, şunları kaydetti:

''Müşterilerimize en uygun ve en avantajlı konuşmayı Turkcell olarak biz sağlıyoruz. Şimdiye kadar sunduğumuz avantajlı fiyat teklifleriyle en uygun konuşma koşullarını biz sunduk. Şimdi de 2008 yılında 'Senin Şanslı Günlerin Hangisi?' sloganıyla başlattığımız '2 Gün Bedava' kampanyasını gelen yoğun istek üzerine yeniden başlatıyoruz. Kampanya kapsamında müşterilerimize haftada 2 gün bedava konuşma fırsatı tanıyoruz.''

Açıklamada, katılmak için hiçbir ücretin gerekmediği ''2 Gün Bedava'' kampanyasından faturalı bireysel hat sahibi Turkcell;lilerin, kullandığı tarife ya da paket fark etmeksizin kampanyadan yararlanabilecekleri, bedava dakikaların, tüm Turkcell;lilerle yapılan yurt içi konuşmalar için geçerli olduğu belirtildi.

Turkcell;lilerin, sistem tarafından verilen ve biri hafta içi, diğeri hafta sonuna denk gelen iki şanslı günlerinde, ayda toplam 64 saat bedava konuşma hakkına sahip olacaklarına işaret edilen açıklamada, ''2 Gün Bedava'' kampanyasının 1 Mart 2009'a kadar kısa mesajla kayıt olan ilk iki milyon Turkcell abonesi için geçerli olacağı duyuruldu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimeCuma 09 Ocak 2009, 12:59

Haber Günlüğü 80462
Kazıdan çıkan şok silahlar!
09 Ocak 2009 Cuma 11:50
İbrahim Şahin'in evinde bir kroki bulundu. Orada yapılan kazıda şoke eden bombalara ulaşıldı.


İNTERNETHABER
Eski istihbaratçı İbrahim Şahin'in evinden çıkan krokiyle Gölbaşı'nda yapılan kazıda 3 adet lav silahı, TNT kalıpları, plastik patlayıcı, uzi mermileri çıktı. El bombalarının seri numaralarının silindiği belirtiliyor. Silahların 5-6 ay önce gömüldüğü sanılıyor.

KAZI SAAT 11.20 GİBİ BİTİ AMA BAŞKA BÖLGELER KAZILABİLİR

Şahin'in evinde bulunan kroki ile Ankara Gölbaşı yolu üzerinde bir arazide dün kazı çalışması başlamıştı. Dün saat 18.00'de başlayan kazı bugün saat 11.00 sıralarında son buldu. Yetkililer başka bölgelerin kazılabileceğini belirtiyor.

KAZIDA NELER BULUNDU?
Gölbaşındaki kazıda şu
silahlar bulundu;

-Uzi silahı mermileri
-3 adet lav silahı
-TNT kalıpları
-Plastik patlayıcılar
-El bombaları
-Tabancalar
-Mermiler


NOT: Kazıda ele geçirilen
bombaların seri numaraları
silinmiş...

Bir not daha aktaralım. Şahin
gözaltına alındığında üstünde
çıkan Glock marka silahın
ruhsatının sahte olduğu
ortaya çıktı.
Gece ara verilen kazılar sabah erkenden yeniden başladı. Kazılarda bir poşet içinde mermiler ve bombalar bulundu. Bu flaş gelişme ile birlikte gündem yeniden hareketlendi.

ÜZERİNE ÇİM EKMİŞLER

Cephaneliğin ne kadar derinliği de gömüldüğü anlaşıldı. Yarım metre derinlikteki cephaneliğin üzerine çim atıldığı ortaya çıktı.

EL BOMBALARIN SERİ NUMARALARI SİLİNMİŞ

Kazıda ele geçirilen silahlar da belli oldu. 3 adet lav silahı, TNT kalıpları, plastik patlayıcılar, uzi mermileri ve çok sayıda mermi bulundu. Bomba imha uzmanı ekiplerinin yaptığı incelemeye göre el bombaların seri mumaralarının silindiği anlaşıldı.

6 AY ÖNCE GÖMÜLMÜŞ

Patlayıcı ve silahlar incelenmek üzere İstanbul Emniyeti Müdürlüğü'ne götürülecek. Bu arada silahlarla ilgili çarpıcı bir gelişme yaşandı. Silahların gömülüş tarihi eski değil. İlk tespitlere göre 5-6 ay önce gömüldüğü sanılıyor. Bu tarih Ergenekon davasının başlangıç tarihinden 2-3 ay öncesine gelmesi dikkat çekiyor.

ŞAHİN'İN EVLERİNDE 9 ADET GLOCK TABANCA ÇIKTI

İbrahim Şahin'in evinde yaıpaln aramalarda İstanbul'daki evinden 8 adet glock marka tabanca, Ankara'daki evinden 1 adet glock marka tabanca bulundu.

ODTÜ SINIRINDA

Kazı bölgesi Ankara'nın 5 km. dışında
Büyükşehir Belediyesi'nin yaptırdığı evlerin çevresinde... Ankara büyükşehir belediyesi ile ODTÜ'nün kesiştiği bir noktada...

ŞAHİN HAFIZASINA KAYBETMİŞTİ
Özel Harekat Dairesi eski
Başkenvekili İbrahim Şahin, Susurluk
kazası sonrasında yargılanmıştı.
Şahin, 6 yıl hapis cezası almıştı.
Tam bu sırada bir trafik kazası
geçirmiş ve ölümden dönmüştü.

Kaza sonrasında ise Şahin'de kalıcı
hafıza kaybı meydana gelmişti.
Bunun üzerine cezai ehliyeti
düştüğü için Şahin'in hapis cezası
ertelenmişti.
50 KİŞİLİK EKİP
Terörle mücadele ekiplerini kazı çalışmasında kokuya karşı duyarlı özel eğitimli köpekler kullanıldı.. Ekipler krokideki yerleri bulmak için ellerindeki metrelerle tarama yaptı.

KAZI ALANI BUGÜN DAHA DA GENİŞLETİLDİ

Dedektörler ve köpekler yardımıyla yapılan, iş makinelerinin de kullanıldığı dün gece 00.30 sıralarında ara verilen kazı çalışmalarına, bugün saat 09.05’de tekrar başlandı.
Arama yapılan bölgede güvenlik şeridi bir önceki güne göre yaklaşık 50 metre daha genişletildi.

KAYIP SİLAHLAR MI?
Susurlak kazasından önce İsrail’den Uzi ve Baretta marka tabanca alınmış ancak İbrahim Şahin’in Özel Harekat Daire Başkanı olduğu dönemde silahlar kaybolmuştu. Susurluk davasının önemli isimlerinden İbrahim Şahin, davada yargılanmış ve hüküm giymişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimeCuma 09 Ocak 2009, 13:03

Güler Kömürcü'ye yazılarını Tuncer Kılınç Paşa mı yazdırdı?
Haber Günlüğü 65000
Haber Günlüğü Icon_print ÇIKTI AL

Haber Günlüğü Icon_mail ARKADAŞINA GÖNDER

Haber Günlüğü Icon_comment YORUM EKLE


Gözaltına alınan Tuncer Kılınç'ın eski Akşam yazarı Güler Kömürcü'ye talimatlar verdiği ortaya çıktı! İşte o telefon görüşmesi;

Ergenekon iddianamesinde Tuncer Kılınç'la gazeteci Güler Kömürcü Öztürk arasında 6 Aralık 2007 tarihinde yapılan bir telefon görüşmesine yer veriliyor.

Kılınç Paşa, konuşmasında gazeteciye nasıl haber yapması konusunda tavsiyede bulunuyor.

İşte o telefon görüşmesi

Kılınç: Evet Güler hanım şimdi bu Cumhurbaşkanı şeye giderken bir şeyler konuştu. Biliyorsunuz işte birilerini suçlamak babında mıydı neydi bilemiyorum, hani çarşaf marşaf hikayesi. YÖK ile ilgili.

Kömürcü: Tabi tabi çok güzel işaretiniz kesinlikle çok haklısınız.
Kılınç: Çünkü dediğim çarşafını çıkardı bilmem türbana büründü falan filan.

Kömürcü: Sağlık Bakanının eşi mi efendim.

Kılınç:
Yani bu şekilde bir şey bence siz o kaleminizle güzel süslersiniz.

Kömürcü:
Doğru efendim ben bunu hemen gündeme getiririm...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimeCuma 09 Ocak 2009, 13:05

Haber Günlüğü 12821
İbrahim Şahin'den sır açıklama
09 Ocak 2009 Cuma 12:54
Gölbaşı'daki cephanelik Elkatmış için sürpriz olmadı. Kayıp silahlarla ilgili bakın İbrahim Şahin neler söylemiş?

Eski Susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış'tan çarpıcı açıklamalar. Elkatmış, Şahin'in o yıllarda kayıp silahlarla ilgili itirafta bulunduğunu ancak 'devlet sırrı' diyerek silahların nerelere gönderildiğini söylemediğini anlattı.

Gölbaşı'nda yapılan kazılarla ilgili CNN Türk'ün yayınına telefonla katılan Elkatmış, şunları söyledi:

"Susurluk Komisyonu Araştırmaları sırasında bunları biliyorduk. Çünkü o tarihlerde kamuoyunun hatırlayacağı gibi kayıp silahlardan söz ediliyordu.

Nitekim kayıp silahların menşei İsrailli bir şirketten alınan silahlardı. Bunlar o zaman Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin'e teslim edildi. Oraya kadar geldik.

Çünkü bir takım silahlar Emniyet'in kuvvet kayıpları diye bir kayıt varmış orada gözükmüyordu. 'Kendisine nerede?' diye sorduğumuzda Şahin,

'silahları ben aldım evet bendedir. Yalnız nereye verdiğimizi söyleyemeyiz. Çünkü bunlar devlet sırrı' dedi. Orada kesildi, nereye verildiğini tespit edemedik, tabi bir tanesi Susurluk'ta Mercedes'te bulundu.

Daha sonra Batmangates diye bilinen tebir edilen Batman olaylarında yine birtakım silahlar dışarıdan alındığını havalanından askeri uçaklarla geldiğini ve dağıtıldığını gördük.

O zaman kimse sahip çıkmadı buna. Batman Valisinin üzerine yıkılmaya çalışıldı. Başka bir nedenle tutuklandı, mahkum oldu.

Kayıp silahlar vardı. İşte böyle gömülü yerlerden çıkıyor. Köprü altlarından, ırmaktan, barajlardan, gecekondulardan çıkıyor. Kesin bir şekilde ordu ve emniyetin elinde ne kadar silah var ne kadarı var iyice araştırılmalı.."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimeCuma 09 Ocak 2009, 13:06

Haber Günlüğü 67096
Yeni bir Veli Küçük hatırası
09 Ocak 2009 Cuma 10:47
Son dalgada gözaltına alınan işadamı Hüdai Ünlüer'in, Veli Küçük ile hatıra pozu ortaya çıktı. İşte Küçük'ün eşinin de olduğu o fotoğraf...

Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan işadamı Hüdai Ünlüer'e ait Maltepe sahilinde bulunan 'Ünlüer Gurme Et Lokantası'nın açılışına Veli Küçük'ün de katıldığı ortaya çıktı.

Maltepe sahil yolunda bulunan ve 2007 yılında açılışı yapılan Ünlüer Gurme Et Lokantası'nın sahibi Hüdai Ünlüer, son Ergenekon operasyonunda İstanbul'da gözaltına alındı.

Ünlüer'in, kendisine ait restoranın açılışında çekilen fotoğrafta Ergenekon tutuklusu Emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile yan yana poz vermesi dikkatlerden kaçmadı. Fotoğrafta, Veli Küçük'ün açılışa eşiyle birlikte katıldığı görüldü.

Haber Günlüğü 2.20090109104520.
Hatıra pozunda Veli Küçük'ün eşi de yer alıyor...
Bu arada fotoğraftaki bir detay ise oldukça çarpıcı! Karenin en sol tarafında (siyah takımlı) yer alan Yıldız, AK Fırat Belediye Başkanlığı görevinde bulunmuş ve hakkındaki yolsuzluk iddiaları nedeniyle İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden alınmıştı.

changeTarget(document.getElementById("news_content"))
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimeCuma 09 Ocak 2009, 13:07

Haber Günlüğü 80389
İsrail'in dehşet verici günahı
09 Ocak 2009 Cuma 12:49
BM açıkladı, dünya yeni öğrendi. İsrail, 110 filistinliyi bir eve yerleştirmiş ve dışarı çıkmamalarını söylemiş. Sonrası korkunç!

BM, İsrail ordusunun, bu hafta başında Gazze Şeridi'nde onlarca sivili barındırdığı bir evi bombardımanda vurması sonucu 30 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

BM İnsani İşler Koordinasyon Bürosu (OCHA) tarafından hazırlanan rapora göre, İsrail askerleri 4 Ocakta Gazze'nin merkezindeki Zeytun mahallesinde bir eve 110 Filistinliyi sığınmaları için yerleştirdi ve bu kişileri evden çıkmamaları konusunda uyardı.

KENDİ ELİ İLE KOYDUĞU SİVİLLERİ VURDU

Görgü tanıklarına dayanılarak hazırlanan raporda, bu evin daha sonra İsrail'in açtığı ateşte isabet aldığı ve 30 kadar kişinin öldüğü kaydedildi.

İsrail ordu sözcülüğü ise raporda belirtilen olayın araştırıldığını bildirdi.

Filistinli sağlık görevlileri 5 Ocakta yaptıkları açıklamada, İsrail tank ateşinde isabet alan bir evde aynı aileden 12 kişinin öldüğünü kaydetmişti. Görevliler, ölü sayısının, enkazdaki diğer cesetlerin çıkarılmasıyla 30'u bulduğunu belirtmişti.

Filistinli sağlık görevlileri ölenlerin büyük kısmının Samuni ailesinin üyeleri olduğunu söylemişti. Ölen aile üyeleri arasında 3 çocuğun bulunduğu bildirilmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimeÇarş. 14 Ocak 2009, 16:49

Haber Günlüğü 80833
Ergenekon'da ağır kuşku!
14 Ocak 2009 Çarşamba 14:18
Albay ve General Diyarbakır'ın Lice ilçesinde şehit edildi. Onların dosyalarında hala "faili meçhul" yazıyor. Müthiş iddia yine Ergenekon Mahkemesi'nden...


Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde şehit edilen Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ve Mardin'de şehit edilen Albay Rıdvan Özden'le ilgili soruşturma dosyasını Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan istedi. Bu istek "şehit askerlerin ölümünde Ergenekon'un parmağı mı var?" sorusunu gündeme getirdi?
DOSYA ZAMANAŞIMINDAN KALKABİLİR
Başsavcılık, hala faili meçhul dosyalar arasında yer alan iki olayla ilgili evrakların onaylı örneklerini Ergenekon davasına esas olmak üzere gönderdi. Faillerin bulunamaması halinde, Tuğgeneral Aydın'ın dosyası 4, Albay Özden'in dosyasının ise 6 yıl sonra zamanaşımıyla ortadan kaldırılacağı belirtildi.

HELİKOPTERDEN İNER İNMEZ VURULDU
Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, 22 Ekim 1993 tarihinde, Lice İlçesi Jandarma Bölük Komutanlığı'na PKK'lılar tarafından düzenlenen saldırı haberini alır almaz helikopterle gittiği olay yerinde, helikopterden iner inmez Kannas keskin nişancı tüfeğiyle açılan ateş sonucu başından yaralanmış ve kaldırıldığı Diyarbakır Askeri Hastanesi'nde şehit olmuştu. Mardin Jandarma Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden de, 14 Ağustos 1995 tarihinde Savur İlçesi Ormancık Köyü kırsal kesiminde açılan ateş sonucu iki korumasıyla birlikte şehit olmuştu.

ŞEHİT ASKERLERİN DOSYASI İSTENDİ
Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, şehit Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ve Albay Rıdvan Özden ile ilgili soruşturma dosyalarını Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazdığı bir yazıyla istedi. Mahkemeden 'ivedi' olarak yapılan talepte, yürütülmekle olan bir soruşturmaya esas olmak üzere hazırlık tahkikat dosyaları arasında bulunan maktüller Bahtiyar Aydın ve Rıdvan Özden ile ilgili soruşturma evrakının onaylı bir suretinin ölü muayene raporları, otopsi tutanakları, olay yeri krokisi, klasik otopsi raporlarıyla birlikte gönderilmesi istendi. Gelen bu yazı üzerine faili meçhul dosyalar arasında bulunan Tuğgeneral Aydın ile Albay Özden'in dosyalarının birer örneği Ergenekon davasında yargılanan sanıkların dosyasına konulmak üzere İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına gönderildi.

HALEN FAİLİ MEÇHUL

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkemeye gönderilen dosyada, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın 22 Ekim 1993 günü faili belli olmayan kişi veya kişilerce açılan ateş sonucu ağır yaralandığı, kaldırıldığı Diyarbakır Askeri Hastanesi'nde kurtarılamayarak şehit olduğu, yapılan otopside Aydın'ın uzun menzilli silahla uzak mesafeden açılan ateş sonucu tek kurşunla sağ şakak bölgesine aldığı isabet sonucu hayatını kaybettiği yer alıyor. Şehit Aydın ile ilgili dosyada, 'Suç: Adam öldürmek. Sanık: Failli belli olmayan terör örgütü mensupları.' ibareleri yer alıyor. Bahtiyar Aydın ile ilgili dosyanın 22 Ekim 2013 tarihine kadar faillerinin bulunmadığı taktirde, 20 yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle ortadan kaldırılacağı belirtiliyor.

ALNINA TEK KURŞUN
Şehit Albay Rıdvan Özden ile ilgili dosyada ise, Albay'ın 14 Ağustos 1995 günü faili belli olmayan kişi veya kişilerce açılan ateş sonucu 2 korumasıyla birlikte şehit olduğu, halen faili meçhul olan dosya ile ilgili yapılan tahkikatta Albay'ın alnına aldığı isabetle hayatını kaybettiği, bu dosyanın da 20 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, faillerin 14 Ağustos 2015 tarihe kadar yakalanamaması halinde, dosyanın da zamanaşımıyla ortadan kaldırılacağı ifade ediliyor.

EŞİNİN OTOPSİ TALEBİ REDDEDİLMİŞTİ

Albay Rıdvan Özden'in eşi Tomris Özden, Ergenekon davasının görülmesinden sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı suç duyurusunda, eşinin iddia edildiği gibi alnından değil, ensesinden vurulduğunu, 12 Ağustos günü öldürüldüğünü, ancak cesedinin 2 gün arazide bekletilip 14 Ağustos'ta şehit edilmiş gibi rapor tutulduğunu öne sürdü.

O SİLAH EŞİMİN DEĞİLDİ

Eşinin ölümünden sonra Bölük Komutanı Latif Geren'in kendisine teslim ettiği silahla, eşinin hayattayken kullandığı silahın seri numaralarının birbirini tutmadığını belirten Özden, eşinin bu silahla vurulmuş olabileceği gerekçesiyle silahı başsavcılığa teslim ederek balistik inceleme yapılmasını istedi. Olaydan sonra defalarca otopsi talebinde bulunduğunu ve bu talebin kabul edilmediğini belirten Tomris Özden savcılara verdiği ifadesinde, ailecek görüştükleri Ergenekon sanığı olan ve halen tutuklu bulunan Albay Arif Doğan'ın, eşi Rıdvan Özden'e JİTEM'e katılması için 1989 yılında ısrar ettiğini, eşinin bunu kabul etmeyip sınırda yapılan kaçakçılık ve uyuşturucu ticaretinin üzerine gittiğini belirterek, "Orada JİTEM ve örgüt beraber yapıyordu bu işi. Eşim Mardin'de görev yaparken bunların üzerine gitti. Bir Albayın da aralarında bulunduğu bazı görevliler hakkında dava açtırdı. 'Bu işlerin kökünü kazıyacağım' diyordu. Ama kendisinin sonu oldu" demişti.

'PAŞA UYDURMA İHBARLA LİCE'YE ÇEKİLDİ'

Ergenekon iddianamesinde Bahtiyar Aydın suikasiyle ilgili 4 Haziran 2008'de ifadesine başvurulan eski PKK'lı 'Deniz' adlı gizli tanık, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın uydurma bir ihbarla Lice'ye çekildiğini belirterek şu iddialarda bulunmuştu:

"Operasyonlar sürerken askerlerin telsiz konuşmalarında 'Geri çekiliyoruz, paşa vuruldu' şeklinde haberler duyduk. Lice'de PKK'lıların büyük baskın yaptığı söylenerek Paşa'nın Lice'ye gelmesi sağlanmış ve helikopterden iner inmez bir asker tarafından öldürüldüğü, o askerin de başka bir asker tarafından vurulduğunu öğrendim. Kesinlikle bu olayı PKK yapmadı. Paşanın ne amaçla ve kim tarafından öldürüldüğünü bilmiyorum. Bu konunun Ergenekon soruşturması kapsamında ele alınmasının uygun olacağını düşünüyorum."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimeÇarş. 14 Ocak 2009, 16:51

Eski ülkücü Mümtaz'er Türköne'den korkutan uyarı!...
Haber Günlüğü 66659
Haber Günlüğü Icon_print ÇIKTI AL

Haber Günlüğü Icon_mail ARKADAŞINA GÖNDER

Haber Günlüğü Icon_comment YORUM EKLE


Zaman Gazetesi yazarı eski ülkücü militan Mümtaz'er Türköne canlı yayında bir şehir efsanesine de açıklık getirdi ve korkutan bir uyarıda bulundu.

Gazeteciler.com
Nur AKMAN

Zaman Gazetesi yazarı, akademisyen ve Ak Parti milletvekili Özlem Türköne'nin eşi eski ülkücü Mümtaz'er Türköne canlı yayında günah çıkardı. "80 öncesiyle şu anda bir fark yok" dedi ve "Devlet için kurşun atan da kurşun yiyen de şereflidir" sözünü Çiller'e kendisinin söyletmediğini de sözlerine ekledi.

BEN ÜLKÜCÜ BİR MİLİTANDIM

12 Eylül 1980 öncesinde ülkücü bir militan olduğunu söyleyen Türköne "Cezaevinde yattım çıktım. 80 öncesi yaşanan kutuplaşmalarda bir militan olarak ben de vardı. Darbeden sonra yaşanan travmayı anlama çabasıyla akademik kariyere yöneldim" diye kendini anlattı.

O SÖZÜ BEN SÖYLETMEDİM

Dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in söylediği "devlet için kurşun atan da kurşun yiyen de şereflidir" sözünü kendisinin kaleme aldığı iddialarının da bir şehir efsanesi olduğunu söyledi. "Çiller'in söylediği sözün bana ait olduğu da bir şehir efsanesi. Çok tekrarlandığı için inandırıcı oldu herhalde. Siyasi parti liderlerinin söylediği laflar kendilerine aittir." dedi. Çiller'e resmi danışmanlık yapmadığını ama bir ilişkisi olduğunu da sözlerine ekledi.

80 ÖNCESİYLE AYNI ŞEYLER YAŞANIYOR

Türköne'nin en korkutucu uyarısı ise eski bir militan olarak o günle bugün arasında hiçbir fark olmadığını söylemesi oldu. "Türkiye'de 1968'den 6. Filo olaylarından itibaren, Maraş Katliamı, Çorum olayları, 1 Mayıs katliamı ve buna benzer tüm olayların hepsi kontrgerilla marifetidir. Sırf çatışma ortamının derinleştirilip, kanı nefreti derinleştirip buradan bir iktidar çıkarmak için tezgahlanmış olaylardır. Bugün de aynı şey yapılıyor. Geçmişte solcularla sağcılar birbirine kırdırılıyordu. Bugün bu işi daha resmi devlet memuru kimliği olanlar yapıyorlar. Değişen, mantık olarak, bir şey yok. Geçmişten ders çıkarmak için benim de vebalim var. Film aynı film....

changeTarget(document.getElementById("news_content"))
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimeÇarş. 14 Ocak 2009, 16:52

Haber Günlüğü 80798
O yarbay vukuatlı çıktı!
14 Ocak 2009 Çarşamba 09:20
Evinde bulunan kroki kazılınca Türkiye'nin ağzı açık kaldı. Topraktan silah fışkırıyordu nerdeyse. O yarbay vukuatlı çıktı.


Evinde bulunan krokiyle yapılan kazıdan cephanelik çıkan ve tutuklanan Yarbay Mustafa Dönmez’in daha önce de vukuatları var. Askeri eşya çalmaktan tutuklanmış, albaya tokat atıp tenzili rütbe almış.


ÖLÜM ÜÇGENİYLE İLİŞKİSİ NE?
Emniyet de Yarbay Mustafa Dönmez’le ilgili sürdürülen soruşturmayı genişletti. Daha önce Sakarya’da 6 yıl görev yapan Dönmez’in, ölüm üçgeni olarak adlandırılan bu bölgede işlenen faili meçhul cinayetler ve bu cinayetlerin işlendiği 1993-96 yılları arasında bu bölgede Jandarma Alay Komutanlığı yapan Emekli Tuğgeneral Veli Küçük’le bağlantısı incelemeye alındı. Emniyet’in ayrıca, daha önce ölüm üçgeninde işlenen cinayetlerin araştırılmasıyla ilgili alınan mahkeme kararının uygulanmasına hız verdiği de öğrenildi.

Kürt iş adamları öldürüldü

Dönmez’in, ilişkisinin araştırıldığı faili meçhul cinayetlerin ilki 14 Ocak 1994’te işlendi. Kürt işadamı Behçet Cantürk, şoförü Recep Kuzucu ile evine giderken kaçırıldı ve cesetleri ertesi gün Sapanca yolunda bulundu. İş adamı Fevzi Aslan ve yeğeni Şahin Aslan da 25 Mart 1994’te polis olduklarını söyleyen kişilerce İstanbul Fatih’te bir kahvehanede gözaltına alındı. Ertesi gün Fevzi Aslan ve Şahin Aslan’ın cesetleri Hendek’te arazide bulundu. Aynı yıl öldürülen bir diğer işadamı da DTP Milletvekili Pervin Buldan’ın eşi Savaş Buldan’dı. Buldan, 2 Haziran 1994’te İstanbul Yeşilyurt’ta Çınar Oteli’nde arkadaşları işadamı Adnan Yıldırım ve Hacı Karay ile birlikte kaçırıldı. Üçünün cesedi iki gün sonra Bolu’nun Yığılca ilçesi yakınlarında bulundu.

Çiller'in açıklamasından sonra öldürüldüler

Dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in, “Elimde PKK’ya yardım eden Kürt iş adamlarının listesi var” açıklamasından sonra gerçekleştirilen bu cinayetlerin işlendiği dönemde, “ölüm üçgeni” olarak adlandırılan bu bölgede Veli Küçük görevliydi.
ASKERİ EŞYA ÇALMAKTAN TUTUKLANDI


Genelkurmay’ın açıklamasında, Yarbay Dönmez’in Askeri Ceza Kanunun “askeri eşyayı çalma” suçunu düzenleyen 131. maddesi uyarınca tutuklanarak Ankara Mamak’taki Kara Kuvvetleri 1’inci Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevine gönderildiği belirtildi. 131. madde, “Eşyayı ve malları çalan, satan, rehine veren ve alanlar” başlığı taşıyor. Askeri eşya çalan personele 5 yıla kadar ağır hapis cezası verilmesini öngören kanun, çalınan eşyanın silah ve cephane olması durumunda cezanın artırılmasını da düzenliyor.

ALBAY'A TOKAT ATMIŞ TENZİLİ RÜTBE ALMIŞ

Tutuklanan Yarbay Mustafa Dönmez’in geçmişine dair ilginç detaylar da ortaya çıktı. 2001-2007 yıllarında görev yaptığı Sakarya 1. Ana Bakım Merkez Komutanlığı’ndan geçtiğimiz yıl Ankara’da bulunan Eğitim ve Doktrin Komutanlığı’na (EDOK) tayin edilen Yarbay Dönmez’in, burada tartıştığı bir albaya tokat attığı ve bu nedenle de geçirdiği soruşturma sonunda 1 yıl tenzili rütbe aldığı öğrenildi.

SİLAH ÇIKAN EVİ DE KAÇAK
Yarbay Mustafa Dönmez’in silah ve mühimmat bulunan Sakarya’nın Sapanca İlçesi Kadıpınar Köyü Güldibi Mevkiindeki, Sapanca Gölü manzaralı evinin Hazine arazisine yapıldığı ortaya çıktı. Hazinenin açtığı davayı kazandığı ve kararı Yargıtay’ın da onadığı bildirildi.

2005 yılında, Arifiye’deki 1’inci Ana Bakım Komutanlığı’nda görev yapan Yarbay Mustafa Dönmez’in, kadastro çalışmaları sırasında hazine arazisi üzerine yazlık ev yaptırdığı tesbit edilince, Sakarya Defterdarlığı’nca dava açıldı. Hazine avukatlarınca takip edilen dava 2007 yılında karara bağlandı. Yarbay Dönmez’in son aramada silah ve mühimmat bulunan tek katlı evinin hazine arazisine yapıldığı gerekçesiyle yıkılmasına karar verildi. Yargıtay da Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yıkım kararını onadı. Ancak Yarbay Dönmez, karar düzeltme istemiyle yeniden Yargıtay’a başvurdu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Mumcu'nun katilinin ismini verdi Haber Günlüğü Icon_minitimeC.tesi 18 Nis. 2009, 11:04

Haber Günlüğü 88957
Mumcu'nun katilinin ismini verdi
18 Nisan 2009 Cumartesi 08:37
Güneydoğu'da pandoranın kutusu açıldı. Suikastler, faili meçhuller aydınlanıyor. İşte o dönemin tanığı anlatıyor.









Genelkurmay'ın 14 yıl tercümanlık yapan daha sonra da Norveç'e yerleşen Yıldırım Beğler: Kerküklü Velit, gazeteci Uğur Mumcu'yu öldürdü, ardından sınır dışı ettiler. Sonra da kaçırıp köprü altında zehirlediler..

Yıldırım Beğler, Sabah'tan Ertuğrul Erbaşın dizi röportajının 6. gününde Uğur Mumcu suikastının karanlıkta kalan gizemlerine ışık tutuyor. Bugün, suikastla ilgili hiç duymadığınız bilgileri okuyacaksınız.


Uğur Mumcu suikastı hakkında ne biliyorsunuz?

Uğur Mumcu'nun olayı biraz pis iştir. Üçgen... Asker, polis, MİT... Uğur Mumcu'nun katili Türkmen. Kerküklü. Daha önceleri MİT'e çalışıyormuş. Adı Velit... Vatandaş olmuş. Bombayı koyunca yakalandı. Yakalanınca kimliğini sakladılar. Saklayınca ne oldu? Iraklı oldu. Savcı sınır dışı etti bunu. Sınır dışı olunca Barzani bunu Serraç'ta aldı hapsetti. Barzani bizimkileri bununla tehdit etti. İşte hükümete vereceğim, Ankara'ya vereceğim diye... Bize emir geldi, "Velit'i Barzani'den alın!" Özel Kuvvetler bu çocuğu kaçırdı K. Irak'tan. O kaçırma da ayrı bir olay... Onu sonra söyleyeceğim. Silopi'ye getirildi. Habur'da ben aldım. Silopi'de Terörle Mücadele'ye teslim ettik. Korusun, himaye etsin diye. Bunları Velit'in kendisi anlattı.

ERSEVER ÇİZGİYİ AŞTI

Velit ne yapmış suikastla ilgili?

Velit bombayı arabaya koyan kişi! Yakalanması yanlışlıkla oldu. Sonra bunu Kuzey Irak'a attılar, sınır dışı yaptılar... Yine kurtardılar sonra. Hepsi kurtardı. Çünkü Velit getirildiği zaman üçü de bunu koruyordu.

Uğur Mumcu'nun suikast emrini kim verdi?

İşte diyorum ya. Üçgen! MİT, asker, polis üçgeninde karışık bir iş... Bazı günler bazı işler ortaya çıkıyordu. Bazı gazetecilere benim gibi adamlar bir şeyler anlatıyordu. O zaman hem gazeteciyi hem de ona anlatan kişiyi temizliyorlardı. Yanlış işler çoktu. Uğur Mumcu hakkında da duyuyorduk bir şeyler. Yok PKK'lıdır, yok yardım-yataklık...

Uğur Mumcu da Kara Liste'de miydi?

Yok o liste sonradan çıktı. Mumcu daha önce öldü. Ama bir şeyler var. Niye gidip başkalarını öldürmüyorlar? Temizlemiyorlar? Bir şeyler dönüyordu.

Velit ne oldu sonra?

Anladım ki Velit'i korumak için değil, infaz etmek için getirmişler. 3 gün sonra beni aradılar Velit'i öldürmüşler dediler. "Yav nasıl öldürmüşler?" Valla Başköy'ün köprüsünün altında zehir vermişler, ölmüş. Orada cesedi kalmış. Köylüler köprünün altına gömmüşler. Basına yansıdı bu. Geldiler kemikleri falan çıkardılar götürdüler. Sonra mevzu yine kapandı.

Cem Ersever?
Ersever'i gördüm. M2 başkanıydı. 1991'de Zaho Tim Başkanı'ydı. Jandarma bakıyordu oraya zamanlar.

Neden öldürdüler?
Bu camiada bazı insanlar kendini kaybediyordu. Bir anda diyordu ki "Lan devlet benim!" Başkaldırıyordu... Bakıyordu işte çevresinde birkaç tane adamı var. "Lan şunu alın, şunu temizleyin!" Kendini devlet zannediyordu. Ama devlet tek başına bir kimse değil. Cem Ersever, 'Ben tek başına devletim' deyince üzerini çizdiler...

O kadar gözü kara adamlar vardı ki, Başbakan'ı bile 5 dakikada kaldırırdı yani...

Buraya gelmeden önce ben de öyleydim. Ama şimdi onları cahil olarak görüyorum. Şimdi bana bütün dünyayı verseler değil başbakanı, korumasını bile vurmam. İnsan vurmam. Ne için yani? Adam Kürtçe konuşmuş, konuşsun... Kerkük'te 2 milyon Türkmen var. Türkmen hakkı diyoruz. Burada da 7 milyon Kürt var. Onlar da konuşsun. Ben orada öyle değildim. Benim yanımda biri Kürtçe konuştuğu zaman "Şak" yapıştırıyordum. Çünkü büyüklerim böyle emrediyordu. Kürtçe konuşmak suçtu. Adam sadece Şivan Perver kaseti dinlemiş, yakalamışım, savcılığa vermişim, savcılık 3 yıl hapis demiş. Yanlış işlerdi. Al işte TRT Şeş açıldı. O zamanlar TRT Şeş deseydin asarlardı adamı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimeSalı 28 Nis. 2009, 11:48

Haber Günlüğü 76690
TSK İsrail ordusunu şoke etti
27 Nisan 2009 Pazartesi 16:48
Türkiye ilk kez böyle bir karar aldı. İsrail ordusu şoke oldu. "Türkiye İsrail için güvenlik tehdidi yaratıyor" diye açıklama yaptı.


Türkiye'nin, İsrail'in savaşta verdiği kayıpları andığı gün Suriye ile tarihinde ilk kez askeri tatbikat yapma kararı alması İsrail ordusunu şoke etti.
İsrail ordusu, bugün sınırda başlayacak olan ve ilk kez bir NATO ordusuyla bir Arap ordusunun ortak çalışması olacak olan tatbikatı yakından izleyeceklerini kaydetti. Türk Genelkurmayı'nın tatbikatın gerekçesini "iki ülke arasındaki dostluk ve güven bağlarını geliştirmek" olarak açıklaması sonrasında İsrail basını, "Türkiye ile siyasi ittifakın ardından askeri ittifak da çatırdadı" yorumunu yaptı.

İSRAİL: TÜRKİYE GÜVENLİK TEHLİKESİ YARATIYOR
Debka sitesi, Türkiye'nin Lübnan'a silah satışının ardından Suriye ordusuyla da ittifaka girmesinin İsrail için büyük bir güvenlik tehlikesi yarattığını kaydetti. Türk ordusundan gelen açıklamanın Hillary Clinton'ın sürpriz Beyrut ziyaretine denk gelmesinin Amerika'nın da bölgede Türkiye'nin çabalarına destek verdiği anlamına geldiği, bunun da İsrail'i kaygılandırdığı belirtildi. Türkiye-Suriye sınırında bugün başlayacak ve 3 gün sürecek olan tatbikata Türk ve Suriye tankları, zırhlılar ve iki ülkenin hava kuvvetleri katılacak.

İSRAİL NEDEN KAYGILI?
Tatbikatın İsrail açısından kaygı veren 2 özelliği var. Birincisi Suriye ve Lübnan ordusu ile Türk ordusu arasındaki yakın ilişkilerin pekiştirilmesi, ikincisi ise ilk kez bir NATO ordusunun bir Arap ordusuyla ortak tatbikata imza atıyor olması.

GENELKURMAY: AMAÇ DOSTLUK
Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamasına göre Türkiye ile Suriye Kara Kuvvetleri arasındaki dostluk, işbirliği ve güveni pekiştirmek amacıyla sınır birlikleri değişim tatbikatı yapılıyor. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgi notunda, Türkiye-Suriye Sınır Birlikleri Değişim Tatbikatı'nın, Kilis'teki Yüksektepe Hudut Karakolu ile Suriye'nin Şamarin - Azez bölgesinde icra edileceği bildirildi. İki ülke Kara Kuvvetleri unsurları arasındaki, dostluk, işbirliği ve güveni pekiştirmek amacıyla gerçekleştirilecek tatbikatın amaçları arasında, sınır birlikleri arasında eğitim ve birlikte çalışabilirlik seviyesini artırmanın da yer aldığı belirtildi. İki ülke Kara Kuvvetleri unsurları arasında ilk kez icra edilecek tatbikata, Türkiye ve Suriye'den birer hudut takımı katılacak. Tatbikat, 29 Nisan Çarşamba günü sona erecek.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimeSalı 28 Nis. 2009, 11:51

Haber Günlüğü 1234971082-66058

Şok...Şok Uğur Dündar vergi kaçırmış!
28 Nisan 2009 Salı 11:18
Doğan Grubu'na kesilen cezanın ardından Maliye'ye ateş püsküren dürüst gazeteci Uğur Dündar'ın vergi kaçırdığı ortaya çıktı!






Star gazetesinin haberine göre, yaptığı haberlerde yolsuzluk ve usulsüzlüklerin üzerine gitmesiyle tanınan ve Doğan Grubu'na kesilen 1 milyar TL'lik vergi cezasına en büyük tepkiyi gösteren Star Haber Grup Başkanı Uğur Dündar'ın gelirini beyan etmeyerek 'vergi kaçırdığı' ortaya çıktı.

Maliye Bakanlığı Gelirler Kontrolörleri'nin iki yıl önce Uğur Dündar'ın hesaplarıyla ilgili hazırladığı vergi raporunda, Uğur Dündar'ın 2005 yılında bankalarda bulunan 1.7 milyon TL'lik ve 2.7 milyon dolarlık Hazine bonolarından elde ettiği faizleri devlete beyan etmediği belirlendi. Dündar'ın vergi raporunu kabul ederek, uzlaşma başvurusunda bulunduğu belirtildi.

Uğur Dündar'ın, Maliye'den 'gizli kalması' için ricada bulunduğu vergi raporunun ayrıntısı şöyle: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'na bağlı Beykoz Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün mükellefi olan İsmail Uğur Dündar, 2005 yılında gayrimenkullerinden elde ettiği gelirleri beyan etti. Dündar, bu kapsamda, vergi idaresine 63 bin 879 liralık gelir beyanında bulundu. Maliye Bakanlığı Gelirler Kontrolörleri, 2006 yılının ikinci yarısında diğer mükellefler gibi İsmail Uğur Dündar'ın beyannamelerini de incelemeye aldı. Maliye tarafından yapılan incelemede, Dündar'ın bankalarda bulunan Hazine bonolarından elde ettiği faiz gelirlerini beyan etmediği belirlendi.

158 BİN LİRA GİZLEDİ

BUNUN
üzerine, Uğur Dündar ile ilgili olarak 'vergi cezası' raporu hazırlandı. star'ın ulaştığı Uğur Dündar ile ilgili hazırlanan 11 Nisan 2007 tarihli ve GKR-2007-881/3 sayılı raporda, Dündar'ın 2005 takvim yılı içinde elinde 1 milyon 762 bin liralık ve 2 milyon 754 bin dolarlık Hazine bonosu bulunduğu vurgulandı. Raporda Dündar'ın söz konusu Hazine bonolarından yıl içinde 158 bin lira faiz geliri elde ettiği halde, söz konusu faiz gelirini devlete beyan etmeyerek vergi kaçırdığı vurgulandı.

Raporun sonuç kısmında, 'Mükellef İsmail Uğur Dündar adına 2005 takvim yılı için 158 bin 234 TL matrah farkı üzerinden, Vergi Usul Kanunu'nun 29. maddesine göre, 62 bin 297 liralık (62.3 milyar lira) gelir vergisinin ikmalen tarh edilmesi, ikmalen tarh edilen gelir vergisi üzerinden 62 bin 297 TL vergi ziyası cezası kesilmesi sonucuna varılmıştır' denildi.

MALİYE'DEN UZLAŞMA İSTEDİ

DÜNDAR'IN,
Maliye Bakanlığı Gelirler Kontrolörleri tarafından hazırlanan vergi raporunda yer alan vergileri tamamen kabul ederek, uzlaşma talebinde bulunduğu belirtildi. Raporun kapak kısmına da 'Tarhiyat öncesi uzlaşma taleplidir' notu düşüldü.

Raporda ayrıca 'Mükellef vekili Burhan Özdemir'in, mükellef İsmail Uğur Dündar'ın elde ettiği faiz gelirine ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanunu'nun 78. ve 89. maddelerinde belirtilen herhangi bir gider ya da maliyet unsurunun bulunmadığını beyan etmiştir' denildi. Dündar'ın vergi borcunu ve vergi cezasını, uzlaşma komisyonun kararının ardından ödediği kaydedildi.

UĞUR DÜNDAR

Rapor yazılmadan vergimi ödedim

MALİYE Bakanlığı Gelirler Kontrolörleri tarafından, Hazine bonolarından elde ettiği faiz gelirlerini beyan etmediği için hakkında 'vergi raporu' düzenlenen Uğur Dündar, star'a yaptığı açıklamada, raporun usulen düzenlendiğini söyledi. Dündar 'Banka müdürünün bizi uyarmaması nedeniyle, bonolardan elde ettiğim gelir beyan edilmemiş. Rapor yazılmadan da vergi idaresine gidip vergimizi ödedik' dedi.

VERGİ KAÇAKÇILIĞIM YOK

DÜNDAR şunları söyledi: 'Burada vergi kaçakçılığı ya da vergi cezası söz konusu değildir. Rapor da usulen hazırlanmıştır. Biz rapor daha hazırlanmadan vergisini ödedik. Burada tamamen, banka müdüründen kaynaklanan bir hata oluşmuştur' dedi. Hazine bonosunda verginin kaçırılması gibi bir durumun olmayacağını ifade eden Dündar, 'Benim ticari bir işletmem yok. Tüm birikimlerin kayıt altındadır. Dolayısıyla vergi kaçırma gibi bir niyetim de olamaz. Girişimim de olamaz.'

'Patron vergi kaçakçısı çıksın bırakırım' demişti

MALİYE'NİN faizi ile birlikte Doğan Yayın Holding A.Ş.'ye kestiği 1 milyar liralık vergi cezasına en sert tepkiyi Star Haber Grup Başkanı Uğur Dündar göstermişti. Raporun siyasi baskı ile hazırlandığına ilişkin iddialarda bulunan Dündar, özetle, Doğan Grubu'nun vergi kaçırdığının kesinleşmesi halinde, 'Ben burada durmam' şeklinde ifadeler kullanmıştı. Dündar kesilen ceza nedeniyle 8 Şubat 2009 tarihli Star Haber'de Doğan Grubu adına hakarete varan bir açıklamayı da okumuştu.

Maliye'den 'gizli kalsın' ricasında bulunmuş

MALİYE Bakanlığı Gelirler Kontrolörleri'nin raporunun ardından, [b]Uğur Dündar'ın ifade için vergi idaresine çağrıldığı ve Dündar'ın olayla ilgili hiçbir itirazının bulunmadığı öğrenildi. Dündar'ın, vergi denetim elamanlarından sadece olayın duyulmaması için ricada bulunduğu belirtildi.
Dündar'ın, vergi raporu ile ilgili işlemleri ise vekili Burhan Özdemir aracılığı ile yürüttüğü kaydedildi.
[/b]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimeSalı 28 Nis. 2009, 11:52

Haber Günlüğü 89798
Çiller'in belgelerini o yakmış
28 Nisan 2009 Salı 12:15
Gölbaşı'nda iki hafta önce Tansu Çiller'e ait yakılmış evraklar bulunmuştu. Sır aydınlandı. Onu yakan kişi ortaya çıktı ve "ben yaktırdım" dedi.


İNTERNETHABER

Ankara polisi bugün bir villaya baskın düzenledi. Bu villa DYP eski milletvekili Salih Çelen'e aitti. Polis içerde arama yaparken Çelen medyanın önüne çıktı ve çarpıcı açıklamalar yaptı.

Bu açıklamada dikkat çeken bölüm ise Çelen'in, bir itirafıydı... Hatırlanacağı Haber Günlüğü 89053üzere 2 hafta önce Gölbaşı'nda Tansu Çiller'e ait çok sayıda evrak yakılmış olarak bulunmuştu.

BELGELERİ NİYE İMHA ETTİRDİ?

Çelen, bu evrakların kendisinde bulunduğunu ve adamlarına imha etmeleri için verdiğini açıkladı. Yani belgeleri Çelen imha ettirmişti...

Aynı zamanda Tansu Çiller'in avukatı olan Çelen, "Bunlar benim işime yaramayan evraklardı. Bu nedenle imha edilsin diye verdim. Yıllardır bu evrakları muhafaza etmek için 2 ayrı büroya kira ödüyordum. İşime yaramayan belgeleri ayıkladım ve imha ettirdim. İşime yarayan belgeler bende" dedi...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimeSalı 16 Haz. 2009, 08:26

Haber Günlüğü Tarihi_komplo_link
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
hasret

hasret

Kadın
Yaş : 34 Kayıt tarihi : 19/09/08 Mesaj Sayısı : 146 Nerden : İş/Hobiler : VUSLAT Lakap : USTA_2

MesajKonu: Geri: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimeÇarş. 19 Ağus. 2009, 11:09


Albay Temizöz davasının kilit ismi: HADEP'liler Cudi Dağı'na gömüldü
Haber Günlüğü Temizoz
Yasadışı örgüt kurmak, adam öldürmek ve adam öldürmeye azmettirmek suçlarından hakkında 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen eski Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Cemal Temizöz soruşturmasının kilit ismi Mehmet Nuri Binzet, 25 Ocak 2001 tarihinde Silopi Jandarma İlçe Merkezi'ne götürüldükten sonra kendilerinden haber alınamayan HADEP'li Ebubekir Deniz ile Serdar Danış'ın, öldürülüp Cudi Dağı eteklerindeki Süryani köyüne gömüldüğünü iddia etti.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde faili meçhul cinayetlerle ilgili ifade veren ve aralarında Temizöz'ün de bulunduğu 7 sanık hakkında ömür boyu hapis istemiyle dava açılmasına sebep olan sanık Mehmet Nuri Binzet, iddianamede yer almayan 8 sayfalık ek ifadesinde önemli açıklamalarda bulundu. Binzet, halen adli bir suç dolayısıyla Midyat Cezaevi'nde bulunuyor.
Binzet, ek ifadesinde Silopi ilçesinde HADEP'in teşkilatlanmasını sağlayan Ebubekir Deniz ile Serdar Danış'ın, dönemin Silopi Belediye Başkanı DYP'li Neşet Öktem'in talimatıyla öldürüldüğünü düşündüğünü açıkladı. Binzet, öldürülme olayıyla ilgili şunları söyledi: "Bir toplantı dönüşü Hazım Babat ile ağabeyim Kamil Atak evde konuşurken Ebubekir Deniz ve Serdan Danış'ın PKK'dan kopmuş olan itirafçı grup tarafından öldürüleceklerini duymuştum. Konuşulanlardan 5 ay sonra bu grup tarafından Silopi ilçe merkezinden kaçırılarak Cudi Dağı'na götürülüp öldürüldüğünü biliyorum. Hatta ağabeyim Kamil Atak ile Hazım Babat, aralarında konuştuklarında Hazım Babat ağabeyime, 'Cizre, HADEP'ten Ali Güven, Cemal Güven ve Mehmet Dilsiz'i öldürmemiz halinde bu önce senden bilinecek. Bir bakalım Silopi'dekiler halledilsin. Medyaya yansısın. Sonra soruşturma başlatılıp başlatılmadığını görelim, ona göre burayı da hallederiz."
Silopi Belediye Başkanı Neşet Öktem'in, ilçede HADEP'in teşkilatını sağlamaya çalışan Deniz ile Danış'ın ortadan kaybedilmesi taraftarı olduğunu öne süren Binzet şunları kaydetti: "Hazım ve ağabeyim Kamil, Kuzey Irak ile Türkiye arasındaki tampon bölgede öldürülmesini, yanlarına da silah ve yiyecek bırakılmasını, bu şekilde operasyon sırasında Türk askeri birlikleriyle karşılaştıkları ve girilen çatışmada PKK terör örgütüne bu şekilde silah ve yiyecek taşıyan kişiler süsü verilmesini istiyordu. Bu plan, ağabeyim Kamil ve Hazım Babat'a daha mantıklı geliyordu. Ebubekir ve Serdar'ın öldürülmesine kamuoyu yüksek tepki gösterince Cizre'de HADEP teşkilatlanmasını sağlamaya çalışan Ali Güven, Cemal Güven ve Mehmet Dilsiz'in öldürülmesine cesaret edilemedi." ZAMAN
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimePerş. 20 Ağus. 2009, 07:04

Haber Günlüğü 81923

Hakim Kaçmaz hakkında çarpıcı iddia
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yargılanabileceği yönünde skandal karara imza atan Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz'ın Ergenekon soruşturması sanıklarıyla ilişkileri dolayısıyla başlatılan soruşturmada önemli iddialar ortaya çıktı.
Bir çete davasında 'gözaltı süresi aşılarak zanlıların hürriyetini tahdit'e sebep olmakla suçlanan Kaçmaz'ın, hakkında çıkan yayınların durdurulması ve yayın yasağı konulması için açtığı dava ve tedbir isteği örnek bir kararla reddedildi. Ret kararını Kaçmaz'ın da görevli olduğu Sincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi verdi. 'Hürriyeti tahdit' iddiaları, müfettişlerin yaptığı incelemede ortaya çıktı.

Savcılığın yürüttüğü bir çete soruşturmasında zanlılar gözaltı süresinin bitiminin ardından mahkemeye çıkarıldı; ancak Mahkeme Başkanı Osman Kaçmaz'ın yerinde olmadığı anlaşıldı. Soruşturmayı yürüten birimler telefonla irtibat sağladığında Osman Kaçmaz, "geleceğini, zanlıların bekletilmesini" istedi. Kaçmaz'ın kullandığı telefonların HTS dökümlerinin incelenmesinde görüşme sırasında görev yerini terk ederek şehir dışında olduğu saptandı. Akşam saatlerinde adliyeye gelen Kaçmaz'ın şehir dışına izinsiz ayrılmasının anlaşılmaması için adliyede bulunduğuna ilişkin giriş kaydı yaptırdığı da ortaya çıkarıldı.

Savcılığın yürüttüğü soruşturmada zanlıların Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz'ın karşısına çıkamaması "hürriyeti tahdit" iddialarını da beraberinde getirdi. Savcılığın gözaltı süresinin dolmasının hemen ardından zanlıları adliyeye çıkardığını belirten kaynaklar, mahkeme başkanının görev yerinde bulunmaması ile gözaltı süresinin aşıldığını öne sürüyor. Böylelikle de zanlıların hürriyetinin tahdit edildiğine dikkat çekiliyor. Osman Kaçmaz'ın huzuruna çıkan zanlıların ise serbest bırakıldığı belirtiliyor. Kaynaklar, güçlü delillere rağmen zanlıların serbest bırakıldığını öne sürüyor.

Yayın yasağı talebi reddedildi

Osman Kaçmaz'ın, hakkında çıkan yayınların durdurulması ve yayın yasağı konulması için açtığı dava ve tedbir isteği, örnek bir kararla reddedildi. Ret kararını Sincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi verdi. Kaçmaz, açtığı davada Cumhurbaşkanı Gül'ün yargılanmasına ilişkin kararının ardından adeta kendisine dönük linç kampanyası başlatıldığını ve bu kampanya kapsamında kişilik hakların haksız ve hukuka aykırı olarak saldırılara maruz kaldığını, kamuoyunun aleyhine kışkırtıldığını öne sürdü. Hakkındaki Adalet Bakanlığı soruşturmasını fırsat bilen yayın kuruluşlarınca yalan ve uydurma isnatlarla kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu iddia etti. Sincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, kişilik haklarına saldırdığı iddia edilen karşı tarafın sansür konulamayacağına dair Anayasa güvencesi bulunan basın yayın kuruluşları olduğunu bildirdi.
20.08.2009 07:47:07
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Türkiye'yi sarsan haberin perde arkası Haber Günlüğü Icon_minitimePerş. 20 Ağus. 2009, 07:24

Haber Günlüğü 80650



Türkiye'yi sarsan haberin perde arkası
Temmuz ayının son haftasında kamuoyu yedi teğmenin tutuklanması haberiyle sarsıldı. Teğmenlerin tutuklanmasına yol açan suçlama yenir-yutulur cinsten değildi.
Yedi teğmen Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç ve Donanma Komutanı Oramiral Uğur Yiğit'e suikast düzenlemekle suçlanıyordu... Genç subayların kaldığı evler başka bir olayı akla getirdi. Geçtiğimiz aylarda Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin Kadıköy Şubesi'nde yakalanan belgede de benzer bilgiler vardı. "Ata Evleri" ve "Cumhuriyet Evleri" yapılanmasından söz ediliyor, Deniz Yıldızı Operasyonu'nun bugüne kadar başarı ile uygulandığı vurgulanıyordu. Yedi teğmenin evlerinde ele geçirilenler ve Ergenekon sanıkları ile bağlantıları, şimdi soruşturmanın bu yönde derinleştirilmesine neden oluyor...

Denizciler "Bismillah, Vira" sözleriyle seyire çıkar. Gemi komutanının ağzından bu sözler döküldüğünde gemi demir alır, kampana çalar ve motorlara tam gaz verilir. Rıhtımda kalanlar ise gidenleri "Denizlerin sakin olsun" cümlesiyle yolcu eder. Okul komutanları için bu cümlenin ayrı bir anlamı vardır. Onlar da Deniz Harp Okulu mezuniyet töreninde, yeni yemin etmiş çiçeği burnunda teğmenleri aynı cümleye bir kelime ekleyerek uğurlar; "Denizleriniz sakin olsun teğmenlerim".

Ancak bu iyi niyet temennisi her zaman yerini bulmuyor. Temmuz ayının son haftasında kamuoyu yedi teğmenin tutuklanması haberiyle sarsıldı. Teğmenlerin tutuklanmasına yol açan suçlama yenir-yutulur cinsten değildi. Yedi teğmen Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç ve Donanma Komutanı Oramiral Uğur Yiğit'e suikast düzenleme suçlamasıyla cezaevine kondu. Yedi teğmeni İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne gelen bir e-mail yaktı. Bu e-mail'e göre Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda görev yapan bazı subaylar uyuşturucu ticareti yapıyor ve kaldıkları bekâr evlerinde bu maddeleri kullanıyordu. Ancak bu olay sadece Denizcilerle sınırlı değildi. îşin ucu askeri liselere kadar uzanıyordu. Gelen e-mail'de özellikle Kuleli Askeri Lisesi'nin adı zikrediliyordu.

Hem genç subayların kaldığı evler, hem de Kuleli Askeri Lisesi bağlantısı başka bir olayı akla getirdi. Geçtiğimiz aylarda Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin Kadıköy Şubesi'nde yakalanan belgede de benzer bilgiler vardı. "Ata Evleri" ve "Cumhuriyet Evleri" yapılanmasından söz ediliyor, Deniz Yıldızı Operasyonu'nun bugüne kadar başarı ile uygulandığı vurgulanıyordu. Yedi teğmenin evlerinde ele geçirilenler, Ergenekon sanıkları ile bağlantıları, şimdi soruşturmanın bu yönde derinleştirilmesine neden oluyor. İsterseniz yakın geçmişe dönelim, Ata Evleri ve Cumhuriyet Evleri belgesine göz atalım ardından da teğmenlerin iddia olunan Ergenekon Terör Örgütü ile bağlantılarına bakalım...

Hatırlarsınız Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan'ın evi Nisan ayında, sabahın erken saatlerinde basılmıştı. Ömrünün son demlerini yaşayan Saylan'ın evinde belge aranmıştı. Kamuoyu da bu baskın karşısında büyük tepki vermişti. Ancak bu tepkiler arasında bir başka baskın gözlerden kaçtı.

"Mektubu imha edin"

Aynı gün ÇYDD'nin Kadıköy Şubesi'nde de arama yapılmış, bilgisayarların hard-diskleri kopyalanmıştı. Bu hard-disklerden birinde de daha önce silinmiş bir bilgiye rastlandı. Şimdi tuğamiral olan Serdar Okan Kırçiçek, muhatabı belli olmayan bir "Hanımefendi"ye mektup yazmıştı. Bu mektupta Deniz Kuvvetleri Eğitim ve Öğretim Komutanlığı çerçevesinde yerine getirilen birtakım çalışmalardan bahsediliyor, bunların devam ettirilmesi gerektiği hususu vurgulanıyordu.

Tuğa. Serdar Okan Kırçiçek'in "Saygıdeğer Hanımefendim" sözleriyle başlayan mektubunda skandal ifadeler vardı. Buna göre ÇYDD aracılığıyla askeri okullara çok sayıda öğrenci giriyordu. Ancak bu öğrencilerin bazı sağlık problemleri vardı. Yani askeri okullara giriş için gerekli sağlık koşullarını aslında taşımıyorlardı. Kırçiçek bu konuya dikkat edilmesi gerektiğini söylüyordu.

Askeri okullara giren öğrencilerle ilgili Kırçiçek'in bir diğer şikâyeti öğrencilerin sözlü sınava iyi hazırlanmamasıy-dı; "Bu listelere alınacak öğrencilerin, sizlere yardımcı olacak personel aracılığıyla mülakattan geçirilmesi ve eksiklerin mülakat aşamasından önce tesbit edilerek tarafımıza bildirilmesi gerekmektedir."

ÇYDD'nin gönderdiği listelerde ismi geçen öğrencilerle okula girdikten sonra da bağlantı kesilmiyordu; "Liste-mizdeki öğrencilerin dava (Ergenekon davası kastediliyor) başladıktan sonra konferans ve toplantılara katılımlarında aksamalar olduğu tesbit edilmiştir. Öğrencilerin psikolojisinin düzeltilmesi için toplantıların arttırılması ve grupların üç kişiyi geçmemesine dikkat edilmesi gerekmektedir."

Aynı skandal mektupta, "Cumhuriyetin geleceği ve korunması için, Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanlığf na bağlı okullarda okuyan öğrencilerin önemi" vurgulanıyor. Bu komutanlıkla, ÇYDD'nin birlikte yürüttüğü "Deniz Yıldızı Projesi'nin başarısının altı çiziliyordu. Kırçiçek imzalı mektupta, "Saygıdeğer Hanımefendiden, "öğrencilerle tanıştırılan kızların, öğrencilerle olan irtibatının aksatılmaması, bu öğrencilerin morallerinin düzeltilmesi için tanıdık gazeteci, bürokrat ve akademisyenlerle görüştürülmesi" tavsiyesi de yer alıyordu. Kızların, teğmenlerin evlerine sık sık giderek, onları kontrol altında tutması isteniyordu. Mektubun son kısmında ise, Tuğamiral Kırçiçek, muhatabından özür dileyerek, bir hatırlatmada bulunuyordu: "Söz konusu dosyaların, her zamanki gibi ne kadar gizli ve özel olduğunu biliyorsunuz, özeninize teşekkür ederim."

Talimat Levent Pektaş'tan

Kırçiçek'ten gelen mektup dikkate alınmış olacak ki ÇYDD'nin Kadıköy Şubesi'nde ele geçirilen "2008 yılı toplantı tutanağı özeti"nde yeralan en son madde Silahlı Kuvvetler mensuplarının kızlarla ilişkisine ayrılmış; "Askeri okullara yakın çevrelerde oluşturulan kız evlerine, en uygun kızlar seçilerek bu evlere aktarılacak. Çalışmanın hassasiyeti sıklıkla vurgulanacak. Kızlara her türlü fedakârlık yapmaları için yönlendirmede bulunulacak. Kuleli'deki rehberlik derslerinden yararlanılacak."

Askeri öğrencilerin ve genç subayların kendileriyle "ilgilenen" kızlarla buluşmak için gittikleri evlere ise "Ata Evleri" ya da "Cumhuriyet Evleri" adı verilmiş. Benzeri bir yapılanma ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde de karşılaşılmış, Milli İstihbarat Teşkilâtı'nın uyarısı ile "Karargâh Evleri" yapılanması ortaya çıkarılmıştı. Bu çalışmanın askeri sorumlusu olduğu iddia edilen havacı Kurmay Albay Cengiz Köylü tutuklanmış ve Ergenekon Terör Örgütü'ne yönelik davada yargılanmaya başlamıştı. Karargâh Evleri'ndeki yapılanmanın sivil ayağını ise îşçi Partisi içinde başını parti genel başkanı Doğu Perin-çek'in çektiği bir grubun oluşturduğu iddia ediliyordu.

Serdar Okan Kırçiçek'in ismi de Ergenekon Davası'na bakan savcılar tarafından 9 Temmuz 2008'de Genelkurmay Başkanlığı'na bildirilen isimler arasında yeralıyordu; "Ergenekon yapılanması içinde aktif rol oynamak ve Ergenekon örgütünün hedefleri doğrultusunda bir cuntaya zemin hazırlamak için icra edilmesi gereken faaliyetleri içeren plan ve raporları bizzat hazırlamak"...

Yedi teğmenin tutuklanmasına neden olan operasyonu yapan yetkililere göre ilk defa Ata Evleri ile ilgili somut bilgilere ulaşılmış; "Bu subayların yapılanma ile bağlantıları 2003 yılına kadar uzanıyor. 2003'te Kadıköy'de gittikleri evle ilgili bazı bilgiler bize ulaşmış. Ancak ya dikkate alınmamış ya da çok masum görülmüş, gençliklerine verilmiş. O yüzden işlem yapılmamış. Eldeki veriler ışığında bakıldığında kesinlikle bir örgütlenme ile karşı karşıyayız ve soruşturma bu yönde derinleştiriliyor."

Yedi teğmenin iddia olunan Ergenekon Terör Örgütü ile bir başka bağlantısı ise kaldıkları evlerin basılması ile ortaya çıktı. Teğmenlerin evlerinde 500 gram TNT ile bir plan bulundu. Bu plana göre Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Metin Ataç ile Donanma Komutanı Ora. Uğur Yiğit'e suikast düzenlenecekti. Bununla ilgili talimat SAT Komando Binbaşı Levent Pektaş'tan alınacaktı. Pektaş ile irtibatı ise Kurmay Albay Tayfun Duman sağlayacaktı. Levent Pektaş, istanbul Poyrazköy'de ortaya çıkartılan cephanelik ile ilgili olarak tutuklanmıştı. Duman'ın ise sekiz kurmay albayla birlikte Ergenekon Davası'na bakan savcılar tarafından ifadesi alındı.

21 Temmuz'da S. Efe Noyan, Alperen Erdoğan, Faruk Akın isimli teğmenlerin gözaltına alınması ve tutuklanması ile başlayan operasyon 23 Temmuz'da Yakup Aksoy, Burak Düzalan, 28 Temmuz'da Tarık Ayabakan, 29 Temmuz'da ise Ülkü Öztürk'ün tutuklanmasıyla son buldu. Haklarındaki hiçbir iddiayı kabul etmeyen zanlılar şimdi yargılanmak için gün sayıyorlar...

YENİ AKTÜEL
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org
mcnn38
Admin
mcnn38

Erkek
Yaş : 43 Kayıt tarihi : 04/09/08 Mesaj Sayısı : 1871 Nerden : Geliyon İş/Hobiler : Yaşamak Lakap : GARİB

MesajKonu: Geri: Haber Günlüğü Haber Günlüğü Icon_minitimePerş. 20 Ağus. 2009, 07:28

Haber Günlüğü 82496



Eminağaoğlu yeniden sahnede !
Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, '' yargıç ve savcı adayları hakkında arşiv araştırması'' haberlerine ilişkin, ''mevcut uygulamalardan bir an önce dönülmesini'' istedi.
Eminağaoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, ''Adalet Bakanlığı'nın, hakim ve savcı adaylarına ilişkin arşiv araştırması uygulamasına devam ettiğini'' savunarak, ''uygulamanın hukuka aykırı olarak yapıldığı'' görüşünü dile getirdi.

Hakim ve savcı adaylarının 2003 yılında yapılan yasa değişikliğiyle arşiv araştırması kapsamı dışında tutulduğunu ifade eden Eminağaoğlu, var olan yönetmeliklerin kaldırılması nedeniyle yargıç ve savcılar hakkında arşiv araştırması yapılmasının mümkün olmadığını kaydetti.

Arşiv araştırmasının özde ''güvenlik soruşturması'' niteliğinde sürdürüldüğünü belirten Eminağaoğlu, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

''Adalet Bakanlığının, yargıç ve savcı adayları hakkında arşiv araştırması yoluyla, yargıç ve savcılar hakkında ise yetkisiz biçimde yürütüğü iletişim tespitleri yoluyla giderek artan fişleme uygulamaları, hukuk devletler içinde günümüzdeki tek örneği oluşturmaktadır.

Başvurularımıza ve de AB raporlarına rağmen, yasa değişikliğine gitmeyerek mülakatları HSYK yerine yapmakta ısrar eden, ayrıca yargı kararlarına ve yine başvurularımıza rağmen, mülakatlara kamera koymayan ve mülakatta sorulacak soruları, kişinin kendisine kupadan çektirmeyerek, objektiflikten uzak biçimde, adaya göre soru sorma uygulamasına devam eden Adalet Bakanlığınca, arşiv araştırmasının nerede ve nasıl kullanıldığının takdiri kamuoyuna ve hukuk çevrelerine aittir.

Adalet Bakanlığı mevcut uygulamalarından bir an önce dönmeli, yaptığı hatalı uygulamalarında ısrarcı olmamalıdır.''
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://med-cezir.eniyiforum.org

Haber Günlüğü

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 2 sayfası Sayfaya git : 1, 2  Sonraki

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ay ve Güneş :: DÜNYA VE ÜLKEMİZDE YAŞAM :: Sosyal Hayat & Medya :: Haber Güncesi -

/

Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar