Şahsi günahlarımız gerçek düşmanlarımızdır. Her bir günah bataklığa benzer. Oraya düşen kaybolur, gider. İnsanın fıtratında bulunan kin duygusuyla insan, günahlara kin gütmelidir. Nasıl ki kökleri çürüyen ağaç kurursa, günahlar da insanın dünya ve ahiretinin mahvına sebep olur.
Ağacı kesen baltanın sapı da ağaçtır. Bir şehirde yüz tane dost olsa azdır, fakat bir tane düşman olsa çoktur.
Münafıklar pirincin içindeki beyaz taşlara benzer. Onları ayıklamak zordur. O beyaz taşlar, pirinç tanesi gibi kaşığımıza gelir, dişimizi kırabilir.
İnsanın kendine yaptığı kötülüğü hiç kimse yapamaz. Çamura düşen sarhoş, içkiye köle olmuş bir insandır. Kumarda her şeyini kaybeden insan, bahtına zar atmış bir talihsizdir.
Kötü alışkanlıklar modern çağın esaretidir. Özgür olduğunu iddia edenler alışkanlıklarının esiridirler. İnsanı yönlendiren menfaatleri ve zevkleridir. Haramlar zehirli bala benzer. Evvela tat verir, sonra maddeten ve manen öldürür. Şüpheler, evhamlar, vesveseler gizli düşmandır. Bunlardan kurtulmanın çaresi İslamiyet'tedir.
İnsan mutlaka bir şeylere inanmak zorundadır. Ya Allah'a yahut şeytana inanır. Her şey mükemmel bir nizam içindeyken insanın nizamsız olması düşünülemez.
Dikenler çabuk büyür. Elma kurtlandıysa dalından düşecektir. Çöplükteki boş konserve kutularının üzerindeki marka onlara kıymet kazandırmaz.
Yıkılması gereken çok meyhane vardır, fakat her zaman sarhoş yıkılır meyhane ayakta kalır. İçki, aklı karartır, sarhoş ne yaptığını bilemez. İçkinin kötülüğünü anlamak için hastaneleri, hapishaneleri, mezarlıkları dolaşmak yeterlidir. Meyhanelerde ve kumarhanelerde kurulmuş tek bir medeniyet yoktur.
İlimden, ibadetten uzak olanlar kendisini içkiye verirler.
Haramda hayır yoktur.
Düşman denildiğinde aklımıza birbirine düşman ülkeler gelir. Bazen düşman şeytan gibi kanımızda dolaşır.
Kitap tutmayan eller harama uzanabilir. Helale bakmayan gözler harama bakabilir.
İnsan yiyip içerken harama helale dikkat etmezse hayvandan farkı kalır mı? Hayvanların haramdan, helalden haberi yoktur. Allah'a çok şükür ki bizi insan olarak yaratmış, insanlar içinde sapık yollara da düşürmemiş, İslamiyet'le şereflendirmiş. Müslümanlar içinde şuurlu Müslüman olarak yaratmış.
Aklın en önemli vazifesi İslamiyet'i anlamaktır.
Bid'at ve dalalet kayalıklarına çarpmadan saadet-i ebediyeye ulaşmak insanın vazifesidir.
Düşmanı dışarıda aramak yanlıştır.
Meyhane ve cami aynı yol üzerindedir. Herkes gittiği yola göre değer kazanır.
Camiyi meyhaneye çevirmek ne kadar korkunç bir günahsa, kalbin yanına meyhane açmak da o kadar korkunçtur.
Haramlardan kurulan medeniyet çatısı altında gençlerin problemleri artmaktadır. Müslüman kendisini felaketlere sürükleyen günahlarının düşmanı olmalı, İslamiyet'in gösterdiği yoldan çıkmamalıdır.
13 Ağustos 2005, Cumartesi
En son mcnn38 tarafından C.tesi 04 Tem. 2009, 11:32 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
mcnn38
Admin
Yaş : 44
Kayıt tarihi : 04/09/08
Mesaj Sayısı : 1871
Nerden : Geliyon
İş/Hobiler : Yaşamak
Lakap : GARİB
Konu: Geri: Gerçek düşman !!! (HEKİMOĞLU ) C.tesi 04 Tem. 2009, 10:58
arkadaşlar yazıyı satır satır ben ayırdım çünkü herbir cümlesi bir fener bir mum bizim için yolumuzu aydınlatan..
hasret
Yaş : 35
Kayıt tarihi : 19/09/08
Mesaj Sayısı : 146
Nerden : İş/Hobiler : VUSLAT
Lakap : USTA_2
Konu: Geri: Gerçek düşman !!! (HEKİMOĞLU ) C.tesi 04 Tem. 2009, 17:50
(İnsanın kendine yaptığı kötülüğü hiç kimse yapamaz)
hakikatende öyle. düşmanın kendi içinde . ihtiyr
mcnn38
Admin
Yaş : 44
Kayıt tarihi : 04/09/08
Mesaj Sayısı : 1871
Nerden : Geliyon
İş/Hobiler : Yaşamak
Lakap : GARİB
Konu: Geri: Gerçek düşman !!! (HEKİMOĞLU ) C.tesi 04 Tem. 2009, 18:21
hasret demiş ki:
(İnsanın kendine yaptığı kötülüğü hiç kimse yapamaz)
hakikatende öyle. düşmanın kendi içinde . ihtiyr
valla ya bizim "karinca" nerde o da gelip okusa bu yazıyı..