Ay ve Güneş
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Ay ve Güneş

/

 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  Video BölümüVideo Bölümü  
SIK KULLANILAN BÖLÜMLER
Tıkla Dinle Kutucukları & Maneviyat& Aşk ve Sevgi & Lakırdı Ovası & SEYR-i ALEM & DİVAN-I EDEBİYAT
GİTMEK İSTEDİĞİNİZ BÖLÜMÜN İSMİ ÜZERİNE TIKLAYIN
EN SON GÖNDERİLEN 10 MESAJ
Konu Yazan GöndermeTarihi
Salı 05 Şub. 2019, 11:07
Cuma 25 Ocak 2019, 12:06
Salı 04 Ara. 2018, 09:09
C.tesi 17 Şub. 2018, 10:29
C.tesi 17 Şub. 2018, 10:26
C.tesi 17 Haz. 2017, 13:04
Perş. 25 Mayıs 2017, 09:45
Cuma 12 Mayıs 2017, 09:58
Cuma 12 Mayıs 2017, 09:56
Perş. 04 Mayıs 2017, 09:33

ali kemal hilmi yavuz

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
emiroğlu

avatar


Yaş : Kayıt tarihi : 09/09/08 Mesaj Sayısı : 594 Nerden : İş/Hobiler : Lakap : amcasını arıyor

MesajKonu: ali kemal hilmi yavuz ali kemal hilmi yavuz Icon_minitimePtsi 05 Nis. 2010, 09:51

Orhan Koloğlu'nun 'Ali Kemal'e ilişkin biyografi çalışmasının yayımlanmasından sonra Ali Kemal'in 'vatan hainliği' konusu yeniden gündeme geldi. Yeniden, diyorum, çünkü bu, resmi ideolojinin muhalled konularından biridir...
Cumhuriyet öncesi yakın tarihimizin, hâlâ Cumhuriyet'in inşa dönemlerindeki retorikle yeniden-üretilmesi, entelektüel aczimizin bir göstergesi! Çılgınca okunan popüler tarih romanlarının ucuz söylemi, yakın geçmişimizi de okumada başat bir kodlama anlamına gelmeye başladı bile...
Vahdeddin, Damat Ferid ve Ali Kemal! Mütareke İstanbul'u hükümetlerinin bu üç şahsiyete atıfta bulunulmadan okunması, elbette mümkün değil. Ancak üçünün de en belirgin vasfı, deyiş yerindeyse, yeminli İttihad ve Terakki düşmanı olmalarıdır. Tarık Zafer Tunaya, Türkiye'de Siyasal Partiler'in II. cildinde ('Mütareke Dönemi'), Sultan için, 'İttihad ve Terakki düşmanlığı tüm yaşamının değişmez ilkesi olmuştur', der. Mütareke döneminin siyasal hayatına hakim olan Hürriyet ve İtilafçılar'ın da neredeyse uçan kuştan bile İttihadçılık hilesi sezen paranoyak ve müfrit bir anti-İttihadçı tavırları vardır. Elbette Mütareke hükümetlerinin çoğuna sadrıazam olarak başkanlık eden Damat Ferid ve onun önce Maarif sonra da Dahiliye nazırı olan Ali Kemal'in de! 'Paranoya' demem, boşuna değil! Sultanın Ser karin'i Lütfi Simavi'nin yazdıklarına bakılırsa, Damat Ferid Paşa 'her tarafta İttihad ocağı keşfetmek hastalığına uğradığından layüad [sayısız] hatalarda bulun[muştur]'. [Ayraç içinde belirteyim: Mütareke döneminin 12 İtilafçı ağırlıklı hükümetinden 5'i, Damat Ferid Paşa'nın başkanlığında kurulmuştur. Damat Ferid Paşa ise, 'Allah'a ve İngilizlere inanan' 'koyu bir İttihad ve Terakki düşmanı'dır.] Kısaca, 'Mütareke İtilafçı'larının en büyük özelliği, Tarık Zafer Tunaya'nın deyişiyle, 'kuşkusuz, İttihad ve Terakki düşmanlığı ve 'İttihadçı avı'dır.'
Damat Ferid hükümetlerinin Müdafaa-i Hukuk hareketine karşı olan tavırlarını, ancak bu tarihsel arkaplan üzerinden doğru bir biçimde okuyabiliriz. Mustafa Kemal Paşa'nın başlattığı Anadolu hareketine karşı olan reaksiyonları Vahdeddin, Damat Ferid ve Ali Kemal'in değişik ölçülerde de olsa, İttihad ve Terakki düşmanlıkları ile ilişkilendirilmeden anlaşılamaz. Onlar için Müdafaa-i Hukuk hareketi, 'maskeli İttihadçılık'tır. Tarık Zafer Tunaya'nın deyişiyle, 'asıl tez [...] İttihadçılık[ın], Anadolu'da Müdafaa-i Hukuk maskesiyle yeniden ortaya çıkmış [olduğudur]'.
Dahası, İtilafçı'lara göre, Ankara sadece İttihadçı değil, aynı zamanda Bolşeviktir de! Onun da ötesinde, Garb'a [Batı'ya] değil, Şark'a [Doğu'ya] yönelmekte ve 'Turan' idealini hayata geçirmek istemektedirler.
Vahdeddin ile Damat Ferid Paşa'nın, İttihadçılıktan nefret etmede birleşiyor olmakla birlikte Müdafaa-i Hukuk hareketi ve Mustafa Kemal Paşa konusunda farklı düşündükleri biliniyor. Her ne kadar Lütfi Simavi Bey'in deyişiyle, Sultan'ın 'maatteessüf eniştesinin [Damat Ferid'in] elinde şer aleti ol[duğu]' söyleniyor idiyse de, Vahdeddin'in Damat Ferid Paşa'dan hazzetmediği konusunda tanıklıklar vardır. Saray Başkatibi Ali Fuad Bey [Türkgeldi], Sultan'ın, eniştesi Ferid Paşa için 'dünyadaki sac ayağı üç mel'undan biri' dediğini bildiriyor. Sultan Vahdeddin, Tarık Zafer Tunaya Hoca'nın yazdığına göre, 'Ferid Paşa kadar aktif devrede değildir ve onun kadar ısrarlı Müdafaa-i Hukuk muhalifi olmamıştır.'
İbnülemin Mahmud Kemal'in 'Son Sadrazamlar'ında yayımladığı Damat Ferid Paşa hakkındaki belge ve tanıklıklar onun 'gaflet ve dalalet' içinde olduğunu gösteriyor. Ferid Paşa'nın bizzat bazı İtilafçı'lar tarafından da onaylanmadığını gösteren kanıtlar da vardır: Refi Cevad [Ulunay], 'Alemdar' gazetesinde Damat Ferid Paşa'nın 'icraatında akl ü mantıka temas eden bir nokta ne görülmüş ne işidilmişdir,' diye yazıyordu.
'Gaflet' ve 'dalalet', evet, elbette, ama 'hıyanet'? 'Hıyanet' bilinçli ve kasıtlı bir eylemdir. Vahdeddin, Damat Ferid ve Ali Kemal, Müdafaa-i Hukuk hareketine 'İttihadçı' paranoyasıyla bakarken 'gaflet'e, ülkenin yönetiminde 'dalalet'e düşmüşlerdir; doğru! Ama, kasden ve bilinçli olarak 'hıyanet'te bulunmuşlar mıdır? Soru budur.
Not: Bu yazı 30 Ekim 2005 yılında yayımlanmış olan yazının güncellenmiş biçimidir. h.yavuz@zaman.com.tr
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

ali kemal hilmi yavuz

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ay ve Güneş :: DÜNYA VE ÜLKEMİZDE YAŞAM :: GAZETE YAZILARI ve YAZARLARI -

/

Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar